Naim ÖZGÜNER 18 11 2013 Cirane ve kapatılan kuyu
37-MESCİD- ŞECERE
Mescid-i Cin in karşısındadır. Ağaç mucizesinin gerçekleştiği yerdir. Hadise Cin mescidinin olduğu yerde gerçekleşiyor. Taiften üzgün dönen Peygambe rimiz Cin mescidinin olduğu yere geldiğinde orada sah namazını kıldı. Kendi sini dinleyen cinler Peygamberimizden mucize istediler. Burada İbni Mesud Hazretleri şöyle anlatıyor: “Cinler Peygamber Efendimize “Senin Allahın Resulü olduğuna kim şahitlik eder?” diye sordular. Yakınlarında bir sakız ağacı vardı. Peygamberimiz o ağacı işaret ederek: “Şu ağacı gördünüz mü? O şahitlik ederse iman eder misiniz?” diye sordu. Cinler: “Evet. İman ederiz” dediler. Bunun üzerine Peygamberimiz ağacı yanına çağırdı. Ağaç dallarını kökünü sürükleyerek, yeri yararak yanına geldi. Efendimiz: “Benim Allahın Resulü olduğuma şahadet eder misin?” diye sordu. Ağaç şahadet etti ve gerisin geriye yerine gitti. Daha sonra ağacın bulunduğu yere bir mescit yapıldı. İşte Mescid-i Şecer bu mescid dir.
38-MESCİD-İ HAYF: Minanın kuzeyindeki dağın eteğinde Cemre-i Suğ raya (Küçük Şeytan) yakın yerde dört minareli büyük cami bulunmak tadır. Burasıdır. Peygamberimiz veda haccında çadır kurduğu, cemaatle namaz kıldığı yerdir. Burada birçok Peygamberler namaz kılmıştır. Hz. İbrahim oğlu İsmail a.s. kurban etmeye götürürken vazifesini yapıp yapamayacağına dair korku içerisine düştüğü yerdir. Bu yere inşa edilen mescide Mescid-i Hayf ismi verilmiştir. Çadır şeklindeki kubbenin altında Peygamber Efendi mizin çadırı mevcut idi. Bu kubbenin altında 400 Peygamberin medfun bu lunduğu rivayet edilir. Bunun için bu kubbeye “Kubbetü’l Enbiya” denilmiş tir. Peygamberimiz: “Yetmiş Peygamber Haccetti. Hepsi Kabeyi tavaf ettik ten sonra Mescid-i Hayf ta namaz kıldı. Eğer gücünüz yeterse orada namaz kılmayı terk etmeyin” buyurmuştur. Zeyd ibn-i Esved r.a. “Resulüllahın Veda haccında ben de beraberdim. Rusulullah ile beraber sabah namazını Mescid-i Hayf ta kıldım” demiştir.
39-MESCİD-İ BİA Birinci ve İkinci Akabe Biatı nın yapıldığı mübarek mesciddir. Mina dan Mekke ye gelirken sağ tarafta, büyük şeytana 300-350 m mesafede küçük mescittir. Birinci Akabe Biatı Nübüvvetin 12. Sene sinde Hac niyetiyle Medine den gelen Evs ve Hazrec kabilelerinden12 kişi ile yapılmıştı. Bir sene sonra yine Hac mevsiminde 73 ü erkek, 2 si kadın, 75 kişi ile biat yapılmıştı. Bu biata Biatü’l Akabeti’l Kübra denmişti. İlk defa Abbasi Halifelerinden Ebu Cafer el-Mansur tarafından iki mescit yaptırılmış tır.
40-MESCİD-İ SAHRAT Cebel-i Rahme ye çıkarken sağ tarafa düşen, yarım metre civarında bir duvar ile çevrilidir. Kıble tarafına uzunluğu 13 m, genişliği 8 m civarındadır. Peygamber Efendimiz burada veda hutbesinin bir bölümünü irad buyurmuşlardır.
41-HUDEYBİYE: Mekke ye 22 km mesafededir. Eski Cidde yolu üzerin dedir. Şümeysi diye isimlendirilen yerdir. Harem sınırının hemen dışında yer aldığı ve yol üzerinde bulunduğundan umre için ihrama girilen yerler den biridir. Buranın önemi; Peygamberimizin Mekkeli Müşriklerle Hudeybi ye antlaşmasını yapması, sahabenin hayatını ortaya koyarak Peygamberimi ze biat etmeleri, bu biatın Kur’an da yer almasıdır. Hicretin 6. Yılında 1400 kadar Sahabe, sadece Umre niyetiyle, yanlarına kurbanlık develerini alarak Medine den yola çıktılar. Mekke ye 80 km kala Usfana geldiler. Mekkeli müşriklerin savaş hazırlığı yaptığı öğrenildi. Peygamberimiz Usfan’ dan Hudeybiye ye geldi. Peygamberimizin devesi Kasva buraya çöktü ve bir daha kalkmadı. Peygamberimiz bunu bir işaret olarak aldı ve oraya konak ladı ve Mekke ye bir elçi gönderdi. Mekkeliler kötü davrandılar. Bu sefer Hz. Osmanı gönderir Peygamberimiz. Hz.Osmana tavaf yapıp ihramdan çıkması teklif edilir. Kabul etmez. Peygamberimiz çıkmadan çıkmam der. Hapsederler. Hudeybiye ye şehit olduğu haberi gelir. Bunun üzerine 1400 sahabe peygamberimizle orada bulunan Semure ağacının altında ölümüne biat ederler. Kur’an da anlatılan bu biata Bey’atu’r-Rıdvan adını alır. Biat haberini alan Mekkeli müşrikler korkarlar ve Hz. Osmanı serbest bırakırlar. Suhel b. Amr başkanlığında heyet gönderilir ve Hudeybiye antlaşması imza lanır. Antlaşma metnini Hz. Ali kaleme alır. Antlaşma metninde; 1-Müslümanlar o sene umre yapamayacaklar, ertesi sene gelecekler ve Mekkede üç gün kalacaklar. 2-İki taraf on yıl savaşmayacak. 3-Müslüman olmayan bir müşrik Medine ye girerse geri verilecek, irtidat eden kafir girer se geri verilecek. Peygamberimiz antlaşmayı imzaladı. Kurbanlarını orada kesip ashabıyla 15 gün Hudeybiye de kaldıktan sonra geri dördüler. Müşrik ler iki sene geçmeden antlaşmanın metnini bozdular. Müslümanların zaferiy le sonuçlandı. İslamiyet yayıldı, hayber fethedildi, Mekke fethedildi.
42-MESCİD-İ CİRANE Mekke İle Taif arasındadır. Mekke ye 29 km uzaklıktadır. Peygamberimizin Huneyn den sonra umre yapmak için ihrama girdiği yerdir. Harem sınırları içerisinde yer alır. Huneyn savaşı sonrası gani metler buraya getirilir. Peygamberimiz bekletir paylaştırmaz, sahipleri gelir de belki Müslüman olurlar da mallarını alıp giderler diye düşündü. Bazıları na kalpleri İslama ısınsın diye ganimetten fazla pay verir Peygamberimiz. Zayıf insanlar bunun dedikodusunu yaptılar. Esirler içerisinde Peygamberi mizin süt kardeşi Şeymada bulunuyordu. Kendisini tanıttı. Peygamberimiz hüzünlendi. Hatırladı. Onun serbest bırakılmasını isteyince sahabe bütün akrabalarını serbest bıraktı. Peygamberimiz kalmasını ya da ganimetten alıp evine dönmesini teklif etti. O da evine dönmesini kabul etti. Peygambe rimiz hicretin sekizinci Taifin fethinden dönerken Zilkade ayının on ikinci Çarşamba günü buradaki mescitte umre yapmak için ihrama girmiştir. Ayrı ca bu mübarek yerde yetmiş peygamberin ihram giyip umre yaptıklarını Peygamberimiz beyan buyurmuştur. Mikat yeridir. Buradan ihrama girilir. İhrama girilen yerlerin en uzağıdır. (19 km) Mescidin arkasında ki kuyu, Peygamberimiz elleriyle biraz kazarak mucize olarak suyun çıktığı yerdir. Şimdi o kuyu üzeri betonla kapatılmıştır. Etrafı da ufak duvarla çevrilidir.
43-HAREM: Korunmuş, dokunulmaz manalarına gelir. Mekkenin sınırları Peygamber Efendimiz tarafından çizilen, merkezi Kabe olmak üzere 7-15 km lik mesafelerle çevrili mekandır. Bu bölgeye ihramsız girilmez. Mekke şehri ve harem sınırları Allah tarafından çizilmiştir. Bundan dolayı Mekke ye Beledü’l Haram, Kabe ye de Beytü’l Haram ya da Mescid-i Haram diye anılmaktadır. Mekke nin fethinde Peygamberimiz, bu beldenin, yerlerin ve göklerin yaratıldığı gün Allah tarafından haram kılındığını, kıyamete kadar da böyle kalacağını buyurmuştur. Mekke hareminin dışında kalan bölgeye, haremde ki yasaklar burada kalktığından dolayı “Hill” denilmiştir. Mekke hareminin sınır noktaları ilk defa Hz. İbrahim tarafından “Alem” adı verilen taşlar tarafından işaretlenmiştir. Bu taşları Peygamber Efendimiz zaman zaman yeniletmiştir. Harem bölgesinde bulunan halkın, hac ve umre için gelenlerin, riayet etmeleri gereken bazı kurallar vardır. Mesela: Bu bölgenin avının avlanması, kendiliğinden biten ve kurumuş olmayan ağaç ve otların kesilmesi ve koparılması, ihramlı olsun olmasın herkes için haramdır. Ancak insanlar tarafından ekilip dikilen otları, meyveleri, ağaçları koparmakta bir yasak yoktur.
44-MESCİD-İ HARAM: Mekke de Kabe nin bulunduğu büyük mesciddir. Harem-i Şerif te denilmektedir. Peygamberimiz Mescid-i Haram da kılınan bir namazın, diğer mescitlerde kılınan (Mescid-i Nebi ve Mescid-i Aksa hariç) yüz bin namazdan daha faziletlidir buyurmuştur. Hz. Ömer civarda bulunan yerleri satın alıp genişletmiş ve duvarların üzerine kandiller koydurmuştur.
45-PEYGAMBERİMİZİN DOĞDUĞU EV: Peygamberimiz s.a.v. 571 yılı Nisan ayının 20 sinde Pazartesi sabahı bu evde dünyayı teşrif ettiler. Bulun duğu yer Ebu Talip Şi’bi Caddesi, Mevlid sokağıdır. Bugün Mekke Kütüpha nesi olarak kullanılmaktadır. Harem-i Şerife 300 m mesafededir. Önceden burada Peygamberimizin dedesi Abdulmuttalibin evi vardı. Sonradan oğul ları arasında paylaştırdı. Bu evde Hz. Abdullaha düştü. Peygamberimize o şekilde intikal etti. Peygamberimiz, hicretleri esnasında bu evi amcasının oğlu, Hz. Alinin kardeşi Ukayle hediye etmişti. Ukaylin evlatları da Haccac’ ın kardeşlerine satmışlardı. Bilahare Harun Reşidin annesi Huzeyran, bu evi satın alıp yeniledikten sonra mescid haline getirdi. Kanuni Sultan Süleyman zamanında ev tamamen yeniden yapılmıştır. Buraya Peygamberimizin doğ duğu yer manasında “Mevlid-i Nebi” denmektedir. Evin bulunduğu bölgeye Şib-i Ebi Talip denir. Müşrikler bu bölgede boykot uygulayarak Müslüman lara giriş ve çıkış, alış-verişler yasakladılar. Ev Mina ve Aziziyeye giden tü nelin girişine yakın yerdedir. Şimdi bu ev 1959 yılından beri Mekke Kütüp hanesi olarak hizmet vermektedir.
46-KISA KISA Peygamberimizin babası Hz. Abdullah, Peygamberimiz doğmadan altı ay önce vefat etti. Peygamberimizin annesi Hz. Amine, Pey gamberimiz 6 yaşında iken Medine ziyareti dönüşü Medine’ye yakın Ebva köyünde vefat etti. Peygamberimizin dedesi Abdulmuttalip, Peygamberimiz 8 yaşında iken vefat etti. Peygamberimiz, Peygamber olunca, Medine de ki Ebva köyüne annesinin kabrini ziyarete gitmiştir. Cibril kabrin yerini Pey gamberimize gösterdi. Peygamberimiz gençliğinde ticaret için iki kez yeme ne, bir kez Birleşik Arap Emirliklerine (Doğu Arabistan) bir kez de Habeşis tan panayırına, iki defa da Şama gitti. Rahip Bahirayı Peygamberimize ina nan bir mü’min olduğu için Sahabi olarak kabul ederler. Mekke de boykot maddelerini yazan Mansur b. İkrime nin eline felç vurup kurumuştur. Boy kot 616 – 619 tarihleri arasında oldu. 620 de Hz. Hatice nin ve Ebu Talibin vefatı, Peygamberimiz için Hüzün Yılı olmuştur. Peygamberimizin Taif’ten çıkarılması, Şakk-ı Kamer Mu’cizesi ve ertesi yıl Miracın vuku bulması, Pey gamberimiz için bir teselli olmuştur. 621 Mirac vuku’ buldu.
e-mail: naimozguner81@gmail.com www.naimozguner.com