GRANADA GEZİ NOTLARI

Salim YILMAZ

GRANADA GEZİ NOTLARI

Konakladığımız otelde akşam yemeği sonrası tarihi Granada sokaklarında dolaşmak ve şehrin tarihi dokusunu keşfetmek için üç arkadaşla hemen yola koyulduk. Rehberimiz bize Al Hamra Sarayı'nın gece manzarasının muhteşem olduğunu söylemişti.

Granada sokaklarında gezerken, geleneksel İspanyol müziği yapan sokak sanatçılarının sesleri kulağımıza hoş geldi. Dar sokaklar boyunca ilerledikçe, yerel halkın keyifli sohbetlerini ve insanların gülümsemelerini gördük. Şehrin renkli ışıkları, tarihi binaların duvarlarına yansıyarak, gece manzarasını muhteşem bir hale getiriyor.

Biraz daha yukarı doğru yürüyerek tepeye geldiğimizde, karşı tepede bulunan El Hamra Sarayı soluk kesen güzelliğiyle büyüledi beni. Ay ışığının altında, sarayın ihtişamlı yapısını hayranlıkla izledim.

Geleneksel mimarinin en güzel örneklerinden biri olan El Hamra Sarayı, Endülüs medeniyetinin izlerini taşıyan muhteşem bir yapı olduğunu hissettiriyordu. El Hamra sarayı ve çevresini izledikten sonra otele doğru yürümeye başladık.

Gecenin sonunda, tarihi Granada sokaklarında geçirdiğim zamandan, El Hamra Sarayı'nın muhteşem manzarasından ve sıcakkanlı yerel halkla tanışmaktan dolayı çok mutluydum. Granada’nın tarihi sokaklarındaki gece yürüyüşü, Endülüs medeniyeti’nin izlerini takip etme, Endülüs’ ün tarihî ve kültürel zenginliklerini keşfetmek için harika bir fırsat olmuştu.

Ertesi sabah, Granada'nın muhteşem manzarasını tepeden izleyebileceğimiz bir noktaya gitmek için erkenden yola çıktık. Rehberimiz Ali Osman Ramazanoğlu önce bizi bilgilendirdi. Önce tarihi sokakların olduğu Albaysin Mahallesi turu, öğleden sonra El Hamra Sarayı ziyaret edilecektir.

Rehberimiz bize, Granada seyir terasından El Hamra Sarayı'nın manzarasının çok daha güzel olduğunu söyledi. Demek ki dünyanın her tarafında seyir terasları var. Birçok seyir terası manzaranın keyfine uygun olması bakımından sonradan yapılmış olsa da güzel bir düşünce.

Sabah serinliğinde, Granada sokaklarından yükselen sesler, kuşların cıvıltıları ve rüzgarın hafif esintisi, doğal bir müzik oluşturuyordu. Sabahın erken saatinde merak ve heyecanla seyir tepesine vardık. Güneş’in doğuşu ile birlikte El Hamra sarayının tarafından büyüleyici muhteşem manzarası karşımızda duruyordu. Karşı tepede, Endülüs medeniyetinin etkilerini taşıyan El Hamra Sarayı'nın manzarasına hayranlıkla baktık. Şehrin kültürel zenginliğini ve tarihî dokusunu daha net hissedebiliyorduk.

Rehberimiz Ali Osman Bey Granada şehri ve El Hamra Sarayı hakkında bizi bilgilendirdi. “ Granada şehri, İspanya'nın en yüksek dağı olan 3479 metre yüksekliğinde olan Sierra Nevada dağının eteklerinde kurulmuştur. İspanya’nın güneydoğusunda yer alan Granada Endülüs kültürünün en belirgin olduğu şehirlerinden biridir. Uzun yıllar Granada Krallığı’na başkentlik yapan şehir, Sierra Nevada Dağları’nın eteğinde, Genil Nehri’nin kıyısında yer alıyor. Yaklaşık 13 bin kilometre karelik alanıyla İspanya’nın en büyük 5. şehri olan Granada, başkent Madrid’e yaklaşık 460 km mesafede bulunuyor.”

Tarihi çok eskilere dayanan ve eski bir İspanya yerleşim yeri olan Granada sekiz asır Endülüs devletleri egemenliğinde kaldı. Müslümanlar tarafından fethedildikten sonra sürekli büyüdüğü için Batının Şam’ı olarak nitelendirilen Granada, Endülüs’ün son kalesi oldu.

El Hamra Sarayı Endülüs mimarisi kadar İslam sanatı içinde bir gurur kaynağıdır. Kızıl anlamına gelen El Hamra, yapımında kullanılan kil harcın kızıla çalan renginden dolayı bu ismi almıştır. Müslümanların Granada’yı almasıyla önce küçük bir saray yapıldı. Daha sonraları Nasri devleti emiri Muhammed bin Yusuf bugünkü ihtişamlı görüntüsüne kavuştu.

El Hamra Sarayı, günümüzde Endülüs Medeniyeti'nin izlerini taşıyan mimarisi ve içindeki bahçeleri ile İspanya kültüründe önemli bir yere sahiptir. El Hamra Sarayı, katedrali, camii, kilisesi, daracık ara sokakları ve diğer yapılarıyla dikkat çeken Granada günümüzde İspanya’nın en turistik şehirleri arasında yer alıyor.”

Granada hakkında verilen bilgi sonrası fotoğraf çekimi için verilen zamanı değerlendirerek farklı açılardan arka planda El Hamra Sarayı olmak üzere fotoğraf çekimi yaptım.

Granada seyir tepesinden El Hamra Sarayı'nın manzarası bizi büyülemişti. Sabahın erken saatlerinde tepede, doğanın sessizliğiyle iç içe, tarihî bir yapıyı izlemenin keyfiyle dolu dolu bir an yaşamıştık. Bu gezimiz, İspanya'nın kültürel ve tarihî zenginliklerini keşfetmek için unutulmaz bir deneyim olmuştu.

Granada eski Müslüman mahallesi olan Alabicin (Albaysin diye okunuyor) sokaklarına doğru yürüyüşe geçtik. Önce Hüzün yolu diye adlandırılan Darro nehrinin caddesinde yürüdük. Rehberimiz hüzün sokağının tarihî öneminden bahsetti. Son İslam devleti teslim olunca Müslümanların bir kısmı Endülüs’ü terk etti. Granada’da kalan Müslümanlar din değiştirmeye zorlandı. Sosyal hayatları daha da zorlaştı. O dönemi yaşayan Müslümanlar Albaysin sokaklarına “Hüzün Yolu” diyorlar. Granada'nın Albaicin Mahallesi, İspanya'da gezilecek yerler arasında önemli bir yere sahip olan tarihi bir bölgedir. 11. yüzyıldan kalma dar sokakları, çiçekli avluları ve Endülüs mimarisi özellikleri ile ünlüdür.

Albaicin Mahallesi'nin en dikkat çekici özelliklerinden biri, Al Hamra Sarayı'nın karşısında yer almasıdır. Mahalle, Elvira Kapısı'ndan başlayarak, ışıl ışıl çarşıları, tarihi kiliseleri, camileri ve hamamları ile ziyaretçileri cezbeder.

Ardından Plaza Nueva (Yeni Meydan ) meydanına geldik. Önce Granada Ulu Camii olan Katolik kralların şehri almasıyla katedrale çevrilen camiden geriye ancak minaresi kaldı. Rehberimi dinlerken içimde tarifi imkansız büyük bir hüzün kapladı. İslam edebiyatında “Endülüs’e Ağıt” şiiri meşhurdur.

Büyük bir hüzünle geçmiş olayları dinledikten sonra tarihi dar sokakları geçerek Engizisyon mahkemesinin kurulduğu meydana geldik. Meydanda Katolik kralların Granada şehrinin ele geçirmesiyle kütüphane ve evlerden toplanan kitapların yakılması olayını tüm detayıyla anlattı. Rehberimiz Ayrıca Engizisyon mahkemesinin çalışma şartlarını detaylı bir şekilde anlattı.

Meydanın yanındaki duvarda hayatını İspanya’da geçirmiş olan ünlü Meksikalı şair Francisco de İcaze’nin en bilinen dizesi “ Hayatta Granada’da kör olmaktan daha hüzünlü bir şey yoktur.” gözüme çarpıyor.

Granada Endülüs’ün aynasıdır. Endülüs’ün coşkusunu, tutkusunu ama aynı zamanda hüznünü de taşır sokaklarında. Anlatılanlara göre 1492 yılında Nasri emiri Muhammed 10 yıl süren savaşlar sonunda El Hamra Sarayını Ferdinand ve İsabella’e teslim eder. Anlaşma sonucu sürgüne giderken teslim ettiği şehre ve El Hamra’ya son kez bakıp ağlayan Muhammed’e annesi şöyle der;”Ağla oğlum; bir erkek gibi savunamadığın şehrin için bir kadın gibi ağla.”

Emir Muhammed sadece bir şehri değil bir bakıma 700 yıllık bir medeniyeti, yeryüzünde bir cenneti geride bırakmıştı.

Granada özellikle 14 ve 15. Yüzyılda Endülüs medeniyetindeki en önemli Müslüman şehriydi. Katolik Hristıyan ordularının ilerleyişi önündeki son kaleydi. Müslümanlar El Hamra ile Endülüs’e sanat ve mimari anlamında en görkemli imzalarını attılar. El Hamra Sarayı Endülüs’deki 700 yıllık İslam egemenliğini temsil eder.

Granada Medresesi 1349 yılında Granada Nasri Sultanı I. Yusuf tarafından kuruldu. Hem bir medresi hem bir cami olarak kullanılan yapı Calle Oficios olarak bilinen sokakta bulunuyor. İbn-i Feccar, İbn Marzuq, İbn-i Hayy gibi önemli Arap alimlerinin öğretmenlik yaptığı medresenin binası günümüzde Granada Üniversitesi tarafından kullanılıyor.

Granada Meydanı kültürel mirasıyla birleşen harika manzarası ve enfes yemekleriyle de ünlüdür. Ben küçük tatlılarla atıştırmayı tercih ettim.

2 saatlik serbest zamanda gezi grubu meydanın hemen yanındaki hediyelik eşya satan dükkândan alışveriş yaptı ve El Hamra Sarayına doğru yola çıktık.

El Hamra Sarayı

Rehberimiz Ali Osman Bey El Hamra Sarayı ziyareti öncesi El Hamra Sarayının yapılış tarihini anlattı. Granada'nın en yüksek tepesine kurulan saray yüksek surlarla inşa edilir. El Hamra'nın bir tarafta İspanya'nın en yüksek dağı olan Sierra Nevada, öbür tarafta uçurumlar var. Ayrıca şehir etrafında surlar inşa edilmiştir.

Temeli 1238’de Beni Ahmer devletini kuran I. Muhammed zamanında atılan El Hamra, Endülüs hükümdarlarının yaşadığı yerdi. 13. yüzyıldan 15. yüzyıla kadar, 250 yıl boyunca İslam mimarisinin tam anlamıyla yaşayan bir müzesi görünümündeydi. Aynı aileden kişiler tarafından giderek genişletildi.

Elhamra, Saray, taş duvarlarla çevrili olan El Hamra uzaktan bakılınca ulaşılmaz bir kaleyi andırıyor. Bu kale, Müslümanların İspanya’daki son kalesi oldu. Kırmızı tuğlalardan yapıldığı için adını Arapçada kırmızı anlamına gelen hamra sözcüğünden alan saray, birbiriyle bağlantılı harika süslemeleri içeren binalar, muhteşem avlular, bahçeler ve çeşmelerden oluşuyor.

El Hamra Sarayı 3 bölümden oluşuyor. İlk bölümde meşveret odası vardır. Salonun duvarlarında birçok yerde “Lȃ Galiba illallah” yani “Allah'tan başka galip gelen yoktur.” anlamına gelen ayetler bulunmaktadır. Endülüs devletine gelen kral ve büyükelçilerin bekletildiği odadır.

Elçiler Endülüs Emir’inin gücünü ve El Hamra Sarayının ihtişamını bilerek geliyor. Büyükelçi akşam saatlerinde güneş batışını yakın zamanda kabul ediliyor. Çünkü güneş batışından gözü kamaşıyor. Emir’in karşısında şaşkın duruma düşüyor. Büyükelçinin yüzündeki şaşkınlığı okuyan sima okuyucu devlet görevlileri elçinin niyetini anlıyor. Elçi Endülüs Emir’iyle görüşmeden önce devletin büyüklüğünü kabul ediyor. Böylece Beni Ahmer Emir’i karşısında ezik bir şekilde duruyor. Elçinin oturduğu yerde “Sözün az ve güzel olsun.” sözü yer alıyor. Elçinin görüşmesi sonrası bahçeye çıkarılıyor. Bahçede fıskiyelerle süslü havuz gösteriliyor. Elçi havuzu büyük bir hayret ve şaşkınlıkla izliyor. Çünkü böyle ihtişamlı havuzlar hiçbir sarayda yoktur. Daha sonra aslanlı avluya çıkarılıyor. Elçi buradaki görüntüden de çok etkileniyor.

El Hamra Sarayı'nın oda süslemeleri ve havuzları, Endülüs sanatının örneklerini taşıyan özel yapılarından biridir. Sarayın içindeki oda süslemeleri, özellikle mozaikler ve geometrik desenlerle doludur. Duvarlarında işlemeli kalem işleri, sırlı çiniler, taş işlemeleri ve ahşap işçiliğiyle süslenmiştir. Oda süslemelerinde kullanılan renkler, çeşitli tonları ve rengârenk desenleriyle göz kamaştırır.

El Hamra Sarayı, İspanya'nın kültürel mirasına önemli bir katkı yapmıştır ve bugün hâlâ ziyaretçilerini büyülemektedir. Sarayın içindeki sanat eserleri, İslam kültürünün yüksek sanatıyla harmanlanarak, İspanyol sanat tarihinde eşsiz bir yere sahip olmuştur.

Sarayın havuzları ise, İslam kültüründe suyun önemine işaret eder. El Hamra Sarayı'ndaki havuzlar, çeşitli geometrik şekillerde tasarlanmıştır ve suların hareketi, havuzların kenarındaki çiçeklerin gölgesiyle birleşince, zarif bir manzara oluşturur. Havuzların etrafındaki bahçeler ise, zengin bitki örtüsü ve İslam sanatının izlerini taşıyan heykellerle süslenmiştir.

İkinci bölüm Emir’in yardımcılarıyla istişare ettiği devlet yönetiminin olduğu kısımdır. Alınan her karar danışılarak alınıyor. Sonra uygulanıyor. Üçüncü kısım Harem bölümü. Bu kısımda Emirin eşleri, kız kardeşleri, çocukları kalıyor.

El Hamra sarayı ziyareti sonrası bir konuya dikkat çekmek istiyorum. Katolik Hıristiyanların şehri alması ile El Hamra içinde bazı tahribat ve Hristiyanlaştırmalar yapılmıştır. Bunu sarayı gezerken görüyorsunuz. Ancak Endülüs’te 1492 sonrası tüm yapılar bu tür Hıristiyanlaştırma hareketlerine az ya da çok maruz kalıyor. İçimde tarifi imkânsız bir üzüntü var.

Flemango dans gösterisi

Akşam yemeği sonrası rehberimizin tavsiyesi ve biraz da meraktan şehrin en popüler flamenco salonlarından birine gitme fırsatı buldum. Granada'nın en büyük kültürel özelliklerinden biri de, flamenco dansıdır. Salonun duvarları, yerel sanatçıların resimleri ve flamenco figürlerinin bulunduğu panolarla süslenmişti. Salonun ortasında, yüksek bir platformda dansçılar yer alıyordu ve çaldıkları müzik, tüm salona yayılıyordu.

Her seans dans gösterisine yaklaşık 60 turist katılıyor. Salonda diğer turistlerle birlikte seyrettiğimiz danslar, birbirinden etkileyiciydi. Dansçıların ayaklarının yere vuruşları, ellerinin ritmik çekiştirilmesi ve yüz ifadeleri, adeta acıklı bir hikâyeyi anlatıyordu. Müzik, yerel gitaristler tarafından çalınırken, şarkıcıların sesleri de duygusal anlar yaşamamıza neden oluyordu. Çünkü söylenen şarkılar Romanların geçmişinde yaşadıkları dramatik hatıralarının müzik ve dansla ifade etmelerini anlatıyordu. Zaman zaman, dansçıların birbirleriyle olan etkileşimleri, oyunları, şarkı sözleri duygusal anlar yaşamamıza neden oldu ve bu anlar, unutulmaz anılarımız arasına girdi. Flemango dans gösterisi sonunda otelimize döndük.

Granada’da Yeme İçme

Granada, uygun fiyatlı yiyecekler bulmak için mükemmel bir yer. Tıpkı İspanya’nın geri kalanında olduğu gibi, tapas Granada’da da oldukça popülerdir. Tapas: Granada, İspanya'nın en önemli tapas kültürüne sahip şehirlerinden biridir. Granada'da tapas genellikle bir içecek ile birlikte sunulur ve özellikle "free tapas" adı verilen bir uygulama vardır, yani bir içecek siparişi verdiğinizde yanında bir tapas verilir.

Migas: Kızarmış ekmek, sarımsak, biber, domates ve zeytinyağı gibi malzemelerle hazırlanan bir yemektir.

Sacromonte omleti: Bu omlet, Sacromonte Mağaraları'nda yaşayan Romanlar tarafından yapılan bir yemektir ve genellikle ciğer, böbrek ve karaciğer gibi sakatatlarla hazırlanır.

Granada’da Alışveriş

Granada ayrıca Fas ve Afrika’nın diğer bölgelerinden ürün satın almak için İspanya’nın en iyi şehirlerinden birisi sayılır. Yerel el sanatları, tarihi anıtlar ve doğal güzellikler bir arada bulunur. Buradan, sevdiklerinize evlerine götürebilecekleri anlamlı hediyeler seçebilirsiniz. Granada'da hediyelik eşya alışverişi için Ali Osman Bey’in tavsiyesi, Alcaiceria'dır. Bu bölge, Endülüs etkisini taşıyan çarşılarıyla meşhurdur.

Dar sokakları ve rengarenk dükkanları, ziyaretçileri adeta bir yolculuğa çıkarır. Burada, el yapımı deri çantalar, çömlekler, seramikler, kilimler, takılar ve diğer yerel el sanatlarına rastlayabilirsiniz.

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (11)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.