Darbeci Ergenekon Örgütü'nün önde gelen savunucusu İlhan Selçuk Eşref Saatinden bahsediyor:
-Eşref saati ilginç bir saattir. Akrebiyle yelkovanıyla kimin için çalıştığı son ana kadar belli olmaz.
1919'daki olay, sakın 21'inci yüzyılda da yinelenmesin? 20, 21, 22 derken 23 tazelenip gündeme girmesin?
Biliyorum, şimdi Ergenekon savcıları nefeslerini tutmuş bu satırları okuyorlar. Boşuna okumasınlar
Biz 'karşı devrim darbesi'ne karşı laik Türkiye Cumhuriyeti'nin eşref saatinden söz açıyoruz.
Eşref saati onların değil, bizim bileğimizdedir. Bu bilek bükülmez.
* * *İlhan Selçuk'un bu ilginç satırları, cumhuriyetimize olan bağlılığını değil, hala darbe girişimlerinden fal tuttuğunu gösteriyor
Onun 'Eşref Saati'nden kastı; laik cumhuriyetimizin değil, Washington'ın Eşref Saatidir!
Uğur Mumcu, yıllar önce Bazıları yazı yazmak için ilham bekler, Hasan Cemal de 'İlhan' bekler! demişti
Ergenekon'a toz kondurmayan İlhan Bey ise Sarıkız'dan bu yana Amerikancı Darbe bekliyor:
Ama bir türlü beklediği darbe gelmiyor, gelemiyor!
* * *'Laikçilik' yapmak suretiyle yıllardır 'Gizli Washington Portakalı' olduğu gerçeğini gizlemeyi başardı, İlhan Selçuk
Ancak gün geldi, devran döndü; Darbeci Ergenekon'un Salkımları ortaya dökülüverdi
İlhan Selçuk'un ne denli maharetli' olduğu çok daha iyi anlaşıldı.
Ne tesadüf? İpekçi Suikastı'nın yardımcı aktörlerinden Oral Çelik'le ilgili tuhaf notlar İlhan Bey'de çıktı
Cumhuriyet'in patronu el yazısıyla tuttuğu o akla ziyan notları nedense bir türlü hatırlayamıyordu:
-Oral Çelik'le birlikte 500 bin dolar verirsen bu işi yaparız
Hangi işi yaparsınız?!
Selçuk, notlara makul ve mantıklı bir izah getiremedi, hala daha getirebilmiş değil
Cumhuriyet'e atılan bombaların Ergenekon işi olduğu ispatlandı:
İlhan Bey, gazetesinin bombalanması olayının üzerine iki yıldır neden gitmiyor?
Şu yaman soruya makul ve mantıklı bir cevap vermekten neden ısrarla kaçıyor?
* * *9 Mart Cuntası'nda aktörlük yaparken Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni yıkmaya çalışan İlhan Selçuk değil miydi?
Bu topraklarda dört darbeyi de gerçekleştirmiş olanların operasyonel gücüydü, Ergenekon:
Sol ellerinin de, sağ ellerinin de aynı merkeze hizmet ettiği iddianamede açıkça görülebiliyor.
Bakınız, İlhan Bey'i müthiş rahatsız eden olay, Washington'ın Ankara'yı kaybetmiş olduğu gerçeğidir!
Cumhuriyet'in Tehlikenin farkında mısınız? kampanyası 2006'nın Mayıs ayında başlamadı mı?
Tehlike dedikleri hadise; kamuoyuna sunmaya çalıştıkları gibi laikliğin elden gitmesi değil, Washington'ın tarihi yenilgisiydi!
18 Kasım 2006'da sütununda Bush'a Açık Mektup yazan İlhan Selçuk'tu:
Türkiye'de ABD düşmanlığı yükseliyor, yoğunlaşıyor. ABD'nin Ortadoğu tasarımında revizyona Türkiye'de ise yeni bir iktidara gerek var!..
4 Ağustos'ta Cumhuriyet'in başyazısında ise şöyle diyordu:
Gladyo adı verilen ya da derin devlet tabir edilen oluşumlar Batı'da çoğunlukla tasfiye edildiler. Türkiye'de şimdi bu süreç mi yaşanıyor?..
Bu satırlar, İlhan Selçuk'un NATO'cu derin devletin tasfiyesinden ne denli rahatsız olduğunun kanıtıdır!
Ankara'daki Washingtonın kaybetmiş olmasından dolayı depresyona girmiş; mütemadiyen Karşı Devrim Darbesi diye yazarak kamuoyunu yanıltmaya çabalıyor, İlhan Bey
Final Sorusu: Zat-ı şahanelerini neden ısrarla Gizli Washington Portakalı diye tanımlıyor muşum?