Türkiye'nin uzun suredir yıkan,döken,parçalayan ve huzursuzluk ortamı yaratan "geziciler" ile başı dertte.
Ağaçların kesilmesini bahane ederek ülkeyi istikrarsızlaştıran ve kaos ortamı oluşturan bu karanlık "Gezi" grubunun karanlık bağlantıları hepimizin malumudur.
Buradan "Gezi" eylemleri üzerinden çok ilginç bir ayrıntıya dikkatlerinizi çekmek istiyorum.
Şahsen "Gezi" platformunun ve Ak Partinin aynı kaynaktan yönetildiğini ve beslendiğini düşünüyorum.
Malum karanlık odaklar, Suriye'den sonra bu "Gezi" grubunu daha da destekleyerek Türkiye'de Mısır'a benzer bir oyunun senaryosunu hazırlıyor.
Ak Parti hükumeti, ABD ve batıyla ilişkilerini her ne kadar en iyi seviyede tutmaya büyük bir hassasiyet gösterse de sonu saddam Hüseyin ve Kaddafi gibi olması kaçınılmazdır.
Çünkü "ihanet bir karakterdir" dün başkasına ihanet edenler elbet bir gün gelir sana da ihanet ederler.
ABD ve batının tarihine baktığımız zaman hep ihanet ve nankörlükle doludur.
Ak Parti, başına geleceklerinden haberi olmayan zavallı bir "tilki" pozisyonunda. Yarına dair hiçbir plan,projesi olmayan sade ve sadece gününü kurtarma peşinde.
Düşman (Siyonizm), artık yeni bir strateji takip ediyor. Ülkelerde çoklu gruplar ve oluşumlarla mücadele etmek yerine ikili gruplarla mücadele etmeyi daha kolay gördüğü için İslam ülkelerinde halkları ikili oluşum halinde kategorize etme çabasında.
Bugün Türkiye'de siyonizm bu planı gerçekleştirme derdinde. Gezi platformuna sosyalist ve İslam düşmanı gibi görünme rolünü verirken, Ak Parti hükumetine ise İslam ülkelerinin hamisi,muhafazakar ve İslamcı bir parti rolü biçiyor.
Kısacası halkları iki grup halinde kategorize ediyor.
Siyonizm Türkiye'de Ak Parti hükumetinin dış politikasını beğenmeyen ve şiddetle karşı çıkan şuurlu kesime "Gezicileri" gösterip Ak Parti iktidarına razı ediyor. Ya "gezici" olacaksın, Ya da Ak Partili olacaksın.
Bugün günümüzde Saadet Partisi,Hüda-Par ve BBP gibi muhafazakar kitleye hitap eden siyasi hareketlerin siyasi arenada varlık gösterememesinin tek sebebinin altında bu plan yatmaktadır.
Çünkü siyonizm, sistemi Ak Parti iktidarının hizmetine sunmuştur. Ülkede ki tüm mekanizmalar Ak Parti Hükumetine çalışmaktadır. Dün muhafazakar ve mütedeyyin halka kan kusturan, olmadık iftirayı atan Aydın Doğan medyası bile bugün iktidar yanlısı bir yayın politikası izlemektedir.
Saadet Partisi ve Hüda-Par'ın milyonluk kitlesel mitinglerini haber değeri olarak bile görmeyen Doğan ve Cihan medyası, Gezi platformunun yüz ve iki yüz kişilik gösterilerini sanki kıyamet kopuyormuş havasında vermektedir.
Ak Parti, kendisine verilen iktidar ve güç sarhoşluğu içinde kendisine karşı yapılan bu hain ve sinsi planın farkında değil.
Siyonizm, muhafazakar kesimi Ak Parti çatısı altında toplamayı amaçlarken, sosyalist ve laikçi kesimi gezi platformunun en büyük destekçisi CHP çatısı altında toplamayı amaçlıyor.
Böylece Türkiye'de halk, iki kutuplu bir kesim haline getirilmek isteniyor.
Artık şuurlu Müslüman kesimin, bu hain ve sinsi plana dur deme vakti çoktan gelmiştir.
Bir taraftan güç ve iktidar sarhoşluğu içinde olan iktidar, diğer taraftan ülkeyi istikrarsızlaştıran "gezi" platformu.
Hepimiz aynı geminin içindeyiz. Gemi içerisinde gemiyi batırmaya çalışan hain "gezi" platformu, diğer taraftan direksiyon başında güç ve iktidar sarhoşluğu içinde çılgın dalgalara karşı artistlik yapan bir kaptan.
Ama acı olan şudur ki ; gemi içerisinde hain yolcuların ve sarhoş olan kaptanın hatasının bedelini zavallı yolcularda öder.
furkan_kutluyol@hotmail.com