Uzun turlarda iyi dinlenmek çok önemli. Hamdolsun dinlenmiş olarak hazırlıklarımıza başlıyoruz. Gece yağmur yağdığından çantalarımızı sökmüştük. Domates, peynir, zeytin, ceviz ve helvadan oluşan kahvaltımızı yapıp çantalarımızı tekrar bisiklete yüklüyor ve sularımızı kontrol ediyoruz. Bu gün hava sıcak ve su çok önemli.
Şimdi işletme sahibiyle vedalaşma zamanı. Ne onda Türkçe var ne bizde Bulgarca. Ama her zaman ve her yerde geçerli olan vücut dilini kullanıyor, gayet güzel bir şekilde vedalaşıyoruz.
Bu gün yolculuğumuz inşallah Burgaz’a. Yollar dar ve emniyet şeridi yok. Onun için aralıklı ve tek sıra gitmemiz emniyet açısından son derece önemli. Zaten Cemal Bey trafik kurallarına uymak ve emniyetli sürüşe devam etmek hususunda çok titiz. Zaman zaman uyarılarını alıyoruz.
Tsarevo merkezden çevre yoluna girdiğimizde birden araç trafiğinin yoğunluğunu hissediyoruz. Otomobillerin ardı arkası hiç kesilmiyor. Yeşilbis turcuları tamamıyla yol kenarında ve dikkatli pedallıyor.
Tur boyunca güzergahtaki yerleşim yerlerine uğramayı ihmal etmiyoruz. Karadeniz sahilinde güzel bir kasabaya uğruyoruz. Lozanets Şehir merkezine doğru pedallayıp, hala hırçın bir
şekilde kenara vuran Kara Denizin dalgalarını seyrederek yolumuza devam ediyoruz. İlk molamız böğürtlen ve güvemlerin bize ‘’haydi buyurun’’ diye seslendiği yol kenarı cebi.
Tsarevo’dan çıktığımızdan buyana yüksek ağaçların her iki taraftan yolu şemsiye gibi kapattığı güzel manzara eşliğinde ve şarıl şarıl akan nehir kenarında seyrediyoruz. Nehrin kenarında oluşturulmuş rıhtıma inip hem soluklanıyor, hem Tunca Nehrinin bu yaz tamamıyla kesilen suyunu düşünüyoruz.
Önümüzde yine bir kasaba var. Kiten. Artık saat 10.30. Çantasını, şemsiyesini alan deniz tutkunlarının sahile doğru gidişini gözlemliyoruz. Biz de bu şirin Karadeniz Kasabasında demir atlarımızın sırtındayız. Bulgaristan’da şehir merkezlerinde nefes alabilecek, çoluk çocuğunuzla vakit geçirebileceğiniz çok güzel parklar var. Parkta bir grup genç şimdilerde artık her il ve ilçede adet olan ve şehri simgeleyen tabelanın önünde fotoğraf çekiliyor. Tabi biz de tabelada yerimizi alıyoruz.
Yolumuz denizi tepeden gören teras mahiyetinde ağaçlık bir alana uğruyor. Bu manzarayı kaçırmamak lazım. Doğrusu manzaranın tadını bir güzel çıkarıyoruz. Muhittin Bey emekli bir milli eğitim müfettişi. Her fırsatta pozlarında Yusuf Dikeç ve Arda Güler pozlarını veriyor. Sayesinde yurt dışında olmanın da hassasiyetiyle biz de bu pozlara alışıveriyoruz.
Artık Süzebolu kavşağındayız. Ekibin öncüleri biraz açılmış olmalı ki grup kavşakta ikiye bölünüyor. Geriye kalan otuz beş kilometrelik mesafede otele kadar buluşamıyoruz. Üstelik fazladan 14 km sürüş yapıyoruz. Buluşmamızda ise ‘’bizi niye kaybettiniz’’ diye üste çıkmaya çalışıyoruz. Bu durum bize göz mesafesini kaybetmememiz gerçeğini tecrübe ettirmiş oluyor.
Uzun turlarda gücünüzü iyi kullanmanız gerekiyor. Yolun başında kendinizi zorlarsanız yol gözünüzde büyür de büyür. Hem vitesleri iyi kullanmalı hem de gücünüze göre pedallamalısınız. Aynı zamanda grup bir birine denk olmalı ki performansı iyi olmayanlar yük olmasın. Bizim turcularımızın maşallahı var. Turlarda sürüşler en zayıf halkaya göre ayarlanır. Bizde hiç zayıf halka yok, herkes çelik halka.
Bulgaristan’da petrol ofisi, cafe vb yerlerde Wi-fi var. Öndeki ekiple haberleşip otelin adresine ulaşıyoruz. Bizi beklemedikleri bir zamanda odaların kapısındayız.
Burgaz’dayız. Burgaz Bulgaristan’ın dördüncü büyük şehri. İki yüz elli bin civarı nüfusu var. Burgaz isminin içinde kale, burç, kemer gibi antik kalıntıların bulunduğu şehirlere dendiğini öğreniyoruz. Rakım otuz. Aynı zamanda bir liman şehri. Merkezde Türk nüfuz çok azalmış. Ama 1830 -1840 yıllarında Müslüman nüfusun oranı %52 imiş. Bölge Birinci Murat zamanında 1367 de fethedilmiş. Lala Şahin Paşa ve Timurtaş Paşalar fetihlerde çok yararlılık göstermiş. Balkanlarda Osmanlı hakimiyetinin kaybolmaya başlamasıyla 93 harbinden sonra ana vatana geri ve çileli göçler başlamış.
Otelimiz alış veriş merkezlerinin yakınında. Anlık ve sabah yolculuğu için olan ihtiyaçlarımızı alıp istirahate çekiliyoruz.
Sebahattin BİLGİÇ