Dedem, he fırsatta hastaneler için “Allah düşürmesin, eksikliğini de vermesin” diye temennide bulunurdu.
Ülkemiz son on yılda sağlık alanında çok önemli ilerlemeler kaydederek diğer gelişmiş ülkeler ile yarışır hale geldi. Bu konuda yapılanlar ve varılan sonuç herkes tarafından teşekkür ve memnuniyetle karşılandı. Dileğimiz, insan sağlığına verilen önemin eksilmeden devam etmesi ve insana verilen değerin her geçen gün artması.
Ülke olarak gelinen nokta çok iyi olmakla birlikte diğer kardeş ve geri bırakılmış ülkelerin durumu içler acısı. Yardım çalışmaları dolayısıyla ziyaret ettiğimiz geri bırakılmış ülkelerin sağlık politikaları, sağlık eğitimi, doktor ve uzman hekim sayıları, hastane sayısı, kronik rahatsızlıklar, ilaç kullanımı, aşı ve daha sağlıkla ilgili bilmediğim pek çok konudaki ihtiyaçlarını gördüğümüzde içimiz acıyor. Ülkemizin geldiği nokta ile onların durumunu mukayese ettiğimizde zihin dünyamızda pek çok soru ile karşılaşıyoruz. İnsan olmanın hizmet almak veya hizmet edilmek için yeterli olduğu yaklaşımının bu ülkelerde neden gelişemediğini acı acı düşünüyoruz. Bir çocuğun aşılanması, bir annenin yeterli beslenmesi, bir yaşlının sağlık güvencesinde olması, ayağı kırılan bir gencin tedavi edilmesi ile ilgili engellerin ortadan kaldırılmaması insanı üzüyor.
Yardım kuruluşları olarak bu ülkelerde birtakım sağlık hizmetleri versek de yaptığımız işin denizde bir damla olduğu ve sorunların kök sebeplerine inmediğini idrak ediyoruz. Belki sağlık dramına biraz sevinç katma gayreti ile bağışçı ve gönüllüleri bu alana sevk ediyoruz. Ama çözümün köklü çalışmalarda olduğunun da bilincindeyiz.
Ülkemizin sağlık alanında geldiği noktadan diğer ülkeler için bir bakış geliştirdiğimizde elimizdeki bilgi, tecrübe, insan kaynağı, maddi kaynak ve ürün çeşitliliği ile geri bırakılmış kardeş ve mazlum diyarlara hizmet edebileceğimizi, onların makûs talihlerinin de kırılabileceğine inanıyorum.
Sağlık Bakanlığı grevini on bir yıldır başarı ile yerine getiren Recep Akdağ Bey’e bir teklif sunmak istiyorum: Sayın Bakanım, gelin nasıl Türkiye’nin sağlık politikalarını değiştirdiyseniz, halkımızın sağlık ihtiyaçlarını gidermek için büyük adımlar attıysanız, her yaştaki insanın muhabbet ve sevgisini kazandıysanız, inim inim inleyen hastaların duasını aldıysanız, kalp damarları tıkanan çocuğa ambulans uçakla ulaşıp anne ve babasını tarifsiz sevinçlere boğduysanız, kapı kapı gezen, ilaç kuyruklarında bekleyen yaşlıları bu durumdan kurtardıysanız, Üniversite hastanesine gidebilmeyi normalleştirdiyseniz, dünyada mazlum, mağdur ve sağlık hizmetinden ne bekleyeceğini bilemeyen insanlara hizmet vermek için bir inisiyatif başlatınız. Bu inisiyatif için ülkemizdeki STK’lar, TİKA, diğer ülkelerdeki NGO’lar, İslam İşbirliği Teşkilatı ve Dünya Sağlık Örgütü vb kurumlar temel olarak alınabilir. Hem tecrübenizin hem de ilişkilerinizin böyle bir hareketi başlatmaya, geliştirmeye ve sürdürmeye müsait olduğuna inanıyor ve güveniyorum.
Ülkemiz insanını duasını aldınız, mazlum, mağdur ve geri bırakılmış ülkelerdeki kardeşlerinizin dualarını da almak istemez misiniz?