GENE KATLEDİYORLAR

A.Kerim KARAAĞAÇ

 Adı tarihe zalim olarak geçenlerin başında Haccac-ı Zalim gelir değil mi? Zalimliği de nedendi, biliyorsunuz zannederim?

Çok boyunlar vurmuştu mübarek insan. Öyle bir sebeple boyunlar vurulmalı mıydı? O ayrı bir soru.

Sebep neydi? Niçin bir sürü insanın kellesini aldırmıştı, öncelikle bunu aydınlığa kavuşturalım. Sonra da günümüz Müslümanlarına gelelim.

İnsan katletme işi o kadar kolay hale gelmişti ki, onlarca, yüzlerce insan basit gibi görünen bahanelerle dünya ile ilişkisi kesiliyordu. Etrafında hizmet görenler veya alim sıfatı taşısa da halktan birileri, Zalim Haccac’tan çekinip, korktukları için varıp kendisine: “bu yaptığın yanlış, bu tür hataları sebebiyle insanları öldüremezsin, yanlış yapıyorsun vs…” diyemiyorlardı.

Çareyi ancak, gidip annesiyle görüşmekte buldular ve durumu annesine aktardılar. “Teyzeciğim, oğlun Haccac, insanları haksız yere öldürüyor, kendisi ölümünden sonra, hem Allah indinde bunun hesabını veremez, hem de tarihe zalim olarak geçer. Siz annesisiniz, ne olur sizin sözünüzü belki dinler. Gidip bir görüşseniz, adalet bekleyen ahalinin diken üzerinde olduğunu ve ciddi şekilde zulüm gördüğünü kendisine anlatsanız” diyorlar.

Annesi ilk etapta şaşkın bir vaziyette: “benim oğlum zulüm yapmaz” dediyse de, oğluyla görüşmesine ikna ediyorlar.

Annesi hiç beklemeden Haccac’ın yanına gidiyor ve “ Oğlum, insanlar zulüm yaptığını birçok insanı haksız yere öldürdüğünü söylüyorlar. Oğlum, eğer anlattıkları gibiyse eğer, anne olarak, sana hakkımı helal etmem. Bu yanlıştan hemen dön ve durdur şu zulmü” diyor.

Haccac, annesinin bu sözleri karşısında, yaptıklarının yanlış olmadığına annesini inandırmak için, o sırada önlerindeki yoldan rast gele giden bir adamı, hizmetini görmekte olan kişileri vasıtasıyla yanlarına çağırtıyor.

Adamı karşısına alıyor ve annesinin duyacağı şekilde sorular sormaya başlıyor. “Ne işle meşgulsün?”

Adam: “Zeytinciyim efendim” diyor.

Devamla sorular ve cevaplar gelmeye başlar.

“Bana, dünya ile ahıreti mukayese edebilir misin?”

“Efendim”dedi adam, “benim okumuş-yazmışlığım yok, ancak şöyle söyleyebilirim. Ahiret bir incirse, dünya da onun çekirdeği kadar küçücüktür. Yani dünya kısacık, ahret sonu olmayan bir zamana sahip”

“Bu tarif bana yeter arkadaş” dedi Haccac.

“Zeytinciyim demiştin, söyler misin, zeytin ne zaman çiçek açar, ne zaman olgunlaşır, toplanır, ne zaman salamura yapılır, ne zaman yeşil ve siyah hale getirilir vs.. ?“ zeytinciliğe ait hatıra gelecek ne kadar soru varsa sorar.

Adam bu sorulara mükemmel cevaplar yetiştiriyor.

“Peki” demiş Haccac: “Namazın dışındaki farzları bir sayar mısın?”

Adam: “Efendim, demiştim benim okumuşluğum, yazmışlığım yok diye, namazı sağdan soldan gördüğüm şekilde kılmaya çalışıyorum” demiş.

Namazın içindeki farzları sorar, orucu, guslü, dini meselelere ait birçok soru sorar, cevap aynı.

Adama tekrar döner ve “incir çekirdeği kadar küçücük dünyan için bu zeytinciliği yapıyordun. Okuluna gitmişçesine mükemmel cevaplar verdin. Ebedi alem içinse, bu namazı kılıyor, bu orucu tutuyor, bu abdesti alıyordun ve dinini Allah’ın gönderdiği gibi ayakta tutman gerekiyordu ama, sen bunları sağdan, soldan gördüğün, duyduğun gibi yapıyorsun öyle mi?”

Hemen Cellat’a seslenmiş: “Cellat al bu namussuzun başını” demiş.

Annesine de dönerek; “Anneciğim ben böyle namussuzların başını alıyorum, diyeceğin var mı” demiş.

Gene, bu gün bir camide Cuma namazını kıldım. İmamın kıldırdığı namaz ve okuduğu hutbe sebebiyle; “ahh be, Şu Haccac gibi birileri günümüzde de olsa ve böyle kendini bilmez imamlara dersini verse Allah’ım” diye aklımdan geçti. Güya imam, hiç alakası olmayan yerlerde ( Fatiha’da) öyle uzatmalar yapıyordu ki, ne anlam kalıyor, ne tilavet. Sırf sesini gösterme uğruna. Allah senin hayrını versin.

Namazda ve her işimizde, Allah’ı görüyor gibi, o anı yaşayanların sayısını Rabbimiz artırsın. İnsanların duyduğu yerde sesini teganni ile süsleyen gösteriş sahibi zavallılardan uzak eylesin hepimizi. Namazın sessiz kılınan rekatlarında Allah’ı unutanlardan eylemesin.

Ramazan Bayramınızı tebrik ediyor, Allah’a emanet ediyorum.  

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (3)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.