GASPIRALI’DAN NAZARBAYEV’E TÜRK DÜNYASI

Bahattin KARAGÖZ

Orada burada her sözü edilende Türklerin büyük millet oluşu üzerinde mutlaka ittifak edilir.

Türk dünyasının dağınıklığı, Türk Milleti’nin  dünyadaki hak ettiği yeri elde edemeyişine sebep olarak gösterilir.

Günümüzün yüz yıldan daha çok öncesinde Kırım’da İsmail Gaspıralı,  o bildik ilkesini Tercüman-ı Hakikat Gazetesiyle Kaşgar’dan Fergana’ya, Kazan’dan Üsküp’e anlatmaya çalışıyordu: ‘’Dilde, Fikirde, İşde Birlik’’.

Demek istiyordu ki, ayrışmaya başlayan dilimizi birbirine yakınlaştırmalıyız. O  günlerdeki bu dikkat çekilen ayrışmaya rağmen aynı yayın organı bütün Türk Dünyası’nda okunup anlaşılacak bir özellik taşıyordu.

Fikirde birlik, dünyayı ortak pencereden seyretmeyi gerekli kılıyordu. Dünya görüşü olarak siyasi müştereklerimizi çoğaltmak, sanat ve edebiyat zevklerimizi karşılıklı beslemek kastediliyordu.

Hele işde birlik denilince, bu iki basamaktan sonra daha üst bir hedefe varmak ve bu önceki duyarlılıkların da kalıcılığını perçinlemek ifade edilmiş oluyordu. Yani  madem ki aynı dilin sağladığı anlaşma kolaylığındayız, o dille çok güzel duygu, düşünce ve sanat güzelliklerini paylaşıyoruz, o halde neden ortak iş yapmayalım, ortak eserler oluşturmayalım?

Türk Dünyası, biri 1917 Rus Devriminde, diğeri de 1991 Sovyet Reformunda iki güzel fırsatı hakkıyla değerlendirmekten uzak kalmıştır. İlkinde fırsatı değerlendirecek imkan ve kabiliyetten mahrumdu, güçsüzdü, bir yumruk olabilmekten çok uzaktı, ama maalesef tek yürek bile olamadı.

İkinci fırsat anında ise, Mustafa Kemal Atatürk’ün taa 1933’te öngördüğü duruma hiç ama hiç hazırlıklı olarak yakalanmadı. Özellikle tek bağımsız Türk kalesi diye üzerine titrenilen muazzez Türkiye, yöneteni ve elitiyle gafil yakalanmak bedbahtlığını yaşadı.

Bugün neredeyse yirmi yılı bulan bir süreçte neleri yaptığımıza, neleri yapamadığımıza baktığımızda fazla övünüp sevinemiyoruz.

Ortak alfabeye henüz geçemiyen Türklük Dünyası, ortak fikirleri nasıl verimli şekilde yayabilir? Bunu yapamayan Türk Yurtları; bireyler arası gönül bağlarını nasıl güçlendirip kişiler, kurum ve kuruluşlar, şirketler ve devletler arası işbirliklerine ulaşabilirler?

Bugün Orta Asya dediğimiz Türkistan’da Kazakistan Lideri Nur Sultan Nazarbayev’in Türklük bilinci içimizin yangınına ümit ışığı oluyor. Diğer Türk illerinde de, Türkmenistan, Özbekistan, Kırgızistan, Azerbaycan, Türkiye, Kuzey Kıbrıs ve devletleşmemiş yörelerde birer Nur Sultan hayalimizin gerçek olacağı günlerin yakınlaşmasını Yüce Allah’tan dilemekten başka elimizden bir şey gelmiyor.Türk Dünyası’nda Gaspıralı-Nazarbayev çizgisi korunup yaygınlaştırılmalıdır.

 

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (2)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.