Yurtta da dünyada da "Gerçekçilik" ve "Faydacılık" en etkin siyaset yöntemleridir.
Bir düşünün.
Filistinlilere dönük zulmü ve insanlık dışı saldırıları dolayısıyla, İsrail'i kaç kez kınadık...
Sonuç, sıfıra sıfır, elde var sıfır.
Bir yanında ABD'nin bulunduğu dünya dengeleri, İsrail'i hukuk ve insaf tanımaz konumda tutuyor.
1993'ün Ocak ayında, Senegal'in başkenti Dakar'daydık.
Cumhurbaşkanı Özal'ın Türkiye'yi temsil ettiği İslam Ülkeleri Zirvesi'ni izliyorduk.
Bir akşam Özal, Yasir Arafat ve İzzetbegoviç'le üçlü bir toplantı yaptı.
İzzetbegoviç'e, Yasir Arafat'ın önünde şöyle dedi:
- Birleşmiş Milletler 1947'de eski İngiliz mandası olan Filistin'in ikiye bölünmesini ve İsrail ile Filistin devletlerinin kurulmasını karar altına aldı. Bu karara İsrail hemen sarıldı ama Filistinliler ve Araplar bu kararı reddedip 1948 savaşını başlattılar. O günden bugüne Filistinliler sürekli ezilmekte.
Daytona Andlaşmaları
Sonra şu tavsiyeyi seslendirdi İzzetbegoviç'e:
- Siz Boşnaklar olarak bu olaydan ders alın. Uluslararası camia sizin bağımsız bir devlete sahip olmanız doğrultusunda karar alırsa, hemen sarılın buna. Sonu ve sonucu belli olmayan savaşların ve anlaşmazlıkların, kimseye yararı olmaz.
Daha sonra 1995'te Daytona Andlaşmaları ile Bosna Hersek devleti kurulurken ve İzzetbegoviç de Sırplar ve Hırvatlarla Boşnakların birlikte yaşamalarını öngören bu metne imza atarken, herhalde Özal'ın iki yıl önce Dakar'da söylediklerini hatırlamıştı.
Bizler İsrail saldırıları sonucu hayatlarını kaybeden Filistinliler için yas tutar ve İsrail'i kınarken, Filistin siyasetinin aktörlerinin söylemleri sizi şaşırtmıyor mu?
Ajans haberlerine göre 9 Ocak'ta görev süresi dolacak olan Filistin lideri Mahmud Abbas, İsrail operasyonundan Hamas'ı sorumlu tuttuğunu söylemiş.
Mısır Devlet Başkanı Hüsnü Mübarek ile Kahire'de görüşen Abbas, daha sonra yaptığı açıklamada Hamas'a, daha fazla kan dökülmemesi için İsrail'le ateşkes anlaşmasını yenilemesi çağrısında bulunurken, Reuters muhabirine de şöyle konuşmuş:
- Filistinliler bu katliamı engelleyebilirdi. Hamas'a söyledik, 'Ateşkesi bozma' dedik. Bizi dinlemediler.
Arada kaldılar
Mısır Dışişleri Bakanı Ahmed Ebulgeyt de Hamas'ın, Gazze'deki saldırılarda yaralananların tedavi için Mısır'a geçmesine izin vermediğini söylemiş ve Hamas'ı suçlamış.
Görüldüğü gibi bahtsız Filistinlilerin her Arapİsrail savaşı ertesinde yurtlarından sürülmeleri ve 1990'a kadar Ortadoğu'daki ABD-Sovyet gerginliğinde garnitür olarak kullanılmaları, şimdi de El FetihHamas çekişmesinin arasında ezilmelerine dayandı.
İsrail de bütün bu olumsuzlukları insafsızca kullanmakta uzman oldu artık.
Bu sorunun çözümü için bir büyük aklın ve gerçek devlet adamlarının devreye girmesi gerekiyor.
İsrail'i destekleyenlerle İsrail'i kınayanlar aynı safta birleşip, kalıcı ve barışçı bir çözüm üretmek zorundalar.
Filistin sorunu, sade Ortadoğu'ya istikrarsızlık getirmiyor.
Global terörizmin en üretken tarlası konumunda tutuyor bölgeyi.