Fetih Türkiye’yi ayağa kaldırmaktır

Recep KOÇAK

İstanbul’un fethinin 562. Yıldönümünde, Yenikapı Meydanı’nda milyonlar Fatih Sultan Mehmet Han’ı ve askerlerini rahmetle andı. Yenikapı Meydanı’nı dolduran coşkulu kalabalığa, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, Vali Vasip Şahin, TBMM Başkanı Cemil Çiçek, Başbakan Ahmet Davutoğlu ve Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan hitap etti.

Dev kadrosuyla mehter takımın konser verdiği ve çeşitli gösterilerin yer aldığı programda Erdoğan’ın konuşmaya başlamasıyla meydan adeta ayağa kalktı. Her gün birkaç yerde konuşma yapan Erdoğan her seferinde kendisini dinletmesini biliyor. Meydanları dolduran vatandaşların arasından bu tespiti yapmak çok kolay. Söylediklerinin bir kısmını -önemine binaen- sürekli tekrarladığı halde, o mesajları yeniden ve farklı bir şekilde dile getirdiği için ekran başında ya da meydanlarda milyonlar her konuşmasında kulak kesiliyor Erdoğan’ın sözlerine.

Erdoğan’ın, Fetih kutlamaları vesilesiyle yaptığı coşkulu konuşmasının “Fetih nedir?” sorusu etrafında yaptığı tanımlar kısmı dikkat çekiciydi. İşte Erdoğan’ın 30 Mayıs’ta Yenikapı Meydanı’nda yaptığı konuşmasından bazı satırbaşları..

“Fethin ne olduğunu kavramak, daha iyi anlamak için şöyle bir kendi tarihimize, medeniyetimize dönüp bakmak mecburiyetindeyiz. Fetih nedir? Fetih hicrettir. Fetih Mekke'dir. Allah'ın yeryüzündeki evi olan Kâbe’yi tüm putlardan temizlemektir. Fetih Kudüs'tür. Hazreti Ömer'in Hristiyanıyla, Yahudisiyle tüm inançlara saygı içinde ilk kıblemiz Mescidi Aksa'ya İslam mührünü vurmasıdır. Fetih Endülüs'tür. Kurtuba'sıyla, Granada'sıyla dünyanın en güzel mimarisini, edebiyatını, kültürünü inşa etmektir. Fetih Semerkant'tır, Buhara'dır. Orta Asya'nın bozkırlarında tarihin en büyük medeniyetlerinden birini kurmaktır. Fetih, Selahaddin Eyyubi'dir. Kudüs’te yeniden İslam bayrağını dalgalandırmaktır. Fetih, Alpaslan'dır. Anadolu'nun kapılarını, Viyana önlerine kadar bu kutlu millete açmaktır. Fetih, Osman Gazi'dir. 'İnsanı yaşat ki, devlet yaşasın' diyen Şeyh Edebali'den alınan feyizle 3 kıta, 7 iklimi kaplayacak çınarı toprakla buluşturmaktır. Fetih hazırlıktır. Sultan 2. Murat'ın daha 12 yaşındaki oğlu 2. Mehmet'e tahtı bırakmasıdır ve elbette fetih, Fatih Sultan Mehmet'tir. 21 yaşında bin yıllık Bizans'ı yıkıp, dünyanın en gözde şehri İstanbul ile kucaklaşmaktır. Fatih İstanbul'u 1453'te fethetti. Ama fetihten öncesi ve sonrasıyla hep devam etti. Yavuz Sultan Selim, Kanuni Sultan Süleyman, 4. Murat, 2. Abdülhamit ile fetihler hep devam etti. Fetih, Çanakkale'dir, en zor zamanlarda dahi tüm dünyaya meydan okuyabilme cesareti, azmi, dirayeti göstermektir. Fetih, Kurtuluş Savaşımızdır. Yokluk ve kıtlık içinde cihan imparatorluğunun küllerinden yeni bir devlet kurabilmektir. Fetih, 14 Mayıs 1950'dir. Milletin iradesine sandıkta sahip çıkmasıdır. Fetih 1994'tür. İstanbul'a, Fatih'in mirasına hizmet etmektir. Fetih, Türkiye'yi yeniden ayağa kaldırmaktır.

Fetih inşallah 7 Haziran'dır. Yeni Türkiye yolunda bu önemli dönüm noktasını, birlik, beraberlik, kardeşlik içinde başarıyla geçmektir. Fetih, yeniden diriliş ve yeniden yükseliş için bir olmaktır, iri olmaktır, diri olmaktır, kardeş olmaktır ve hep birlikte Türkiye olmaktır…”

Fethin ruhunu anlamak için bu mübarek zaferin nasıl kazanıldığını iyi bilmek gerektiğine işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Fatih Sultan Mehmed, son hücum için hazırlıklarını yaptıktan sonra, 28 Mayıs akşamı, tüm komutanları karargahında toplamıştı. Burada, 29 Mayıs’ta nihai hücumun yapılacağı müjdesini veren Fatih, onlara şöyle sesleniyordu: ‘Ey benim paşalarım, beylerim, ağalarım, silah arkadaşlarım… Adı bütün cihanda ün salmış İstanbul gibi bir şehri zaptedeceksiniz... İstanbul’un adı geçen yerlerde, o şehri zapt eden kahramanlar olarak şan ve şerefle anılacaksınız. Bize daima pusular hazırlayan bu şehri zapt ettikten sonra… Emin yaşayabileceğiz… Kapımızı açık bırakabileceğiz’ Fatih, harbin üç şeye bağlı olduğunu söylüyordu: Yılmamak, namus, itaat… Ve Fatih konuşmasını, “Hücum emri verildikten sonrası sizindir” diyerek bitiriyordu. Fetih ruhunu, fetih şuurunun nasıl olduğunu görüyorsunuz değil mi?” dedi.

Konuşmasında, asıl fethin gönüllerin fethi olduğu inancını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan,  “81 vilayetimizin, 78 milyon insanımızı, coğrafyamızdaki tüm kardeşlerimizi kucaklamanın çabası içinde olduk. 2023 hedeflerimizle 2053 vizyonumuzun temellerini attık. Eksiklerimiz elbette vardır, ama gayretlerimiz ve samimiyetimizde en küçük bir gerileme yoktur” dedi. Gençlerden kendilerini Fatih gibi yetiştirmesini, fetih şuuruyla geleceğe hazırlamasını beklediğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hazreti Hamza gibi yüreği, Hazreti Ömer gibi adalet duygusu, Hazreti Yusuf gibi edebi, Hazreti Ali gibi cesareti, Fatih gibi dirayeti olan bir gençlik olmalısınız. Sadece rükuda eğilen, sadece secdede alnı yere gelen bir gençlik olmalısınız. Düşünen, akleden, mücadele eden bir gençlik olmalısınız. Köklerinizi Ahmet Yesevi’nin hikmetlerinde, Yunus’un, Mevlana’nın, Hacı Bayram-ı Veli’nin, Hacı Bektaş-ı Veli’nin öğütlerinde aramalısınız. Sevgili gençler, biz sizde bu ruhu, bu dinamizmi görüyorum” diye konuştu.

Seçimler için altı gün kaldı. Erdoğan ve Davutoğlu’nun mesajı doğru algılanırsa vatandaş istikrar yönünde oy kullanacak ve 8 Haziran sabahı daha güçlü bir Türkiye için yeni bir dönem başlayacaktır.

recep.kocakk@gmail.com

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.