Fetih 1453 çok iyi bir film

Pınar KİBAR

 

Fetih 1453´ün çok iyi bir film, veya sadece iyi bir film olabilmesi için daha çok merhaleleri katetmesi gerekiyor. Yani daha çok var kusura bakmayın. Filmi daha yenice izledim, sinema analizcisi olmadığımdan, izlemiş olduğum filmin analizini yapmak da bana düşmezdi aslında, fakat bizimde çorbada tuzumuz olsun diyerek kalemimizi oynattık.

Fetih 1453 hakkında yazan çizenler çok oldu. Sivri yorumlar yapıldı. Eleştirilerin ardısırası kesilmedi. Sevenler oldu. Bayılanlar oldu. Muhteşem bulanlar,  Muhteşem yüzyıl dizisine benzetenlerimiz de oldu. Hatta kendisini bir holleywood filminde sananlarımız dahi oldu.

O halde soru sormak iyidir derler. O yüzden soru sorma hakkımı kullamak istiyorum.

Bu film neden çekildi?

Sizce basit bir sorumu oldu bu? Cevabı açık ve net mi yoksa? Bence hiçte basit bir soru olmadı. Yerinde oldu.  Şimdi kendimizce cevaplar aramaya çalışalım.  Aceba neden bu tarz bir film çekilmek istendi? İşin içinde halis bir niyet olsaydı elbet şöyle cevap verirdik, TARİHİMİZİ GÖZLER ÖNÜNE SERMEK İÇİN! Gözler önüne serildi serilmesine de, beceriksizce! Sakın yanlış anlamayın. Beceriksizce değişimin sebebi TARİH anlatımı içindir. Yoksa müziklere filmdeki efektlere sözüm yoktur. Milyon dolarlar harcanmış hakkını verelim. Amerikan filmlerin kopyası olmayı da başarmış bir film, efekt ve müzikler konusunda.

Peki önemli olan sadece bu mu? Evet yönetmen maalesef sadece buna yönelmiş. Sırf buna vakit ve para harcamış. Değer mi? Niyeti eğer bu ise, hakkını iyi verdi. Tebrik ederim. Pekala içerik olarak hakkını verebildi mi yönetmen?

HAYIR! Asla… Verebilir miydi? Verirdi de… Olayın bir de `DE`si var işte. İştelerini saymak istemiyorum. İŞTE…

Benimde hemfikir olduğum izleyicilerin yorumlarını paylaşmak istiyorum sizlerle:

"Filmin tarihsel kaynak acısından da eksik yönü var. Mesela Ulubatlı gayri meşru ilişki derecesinde aşık oluyor. Filmde ve sancağı dikerken sevdiğine bakarak ölüyor, halbuki kaynaklar şunu diyor:"Sancagi dikme için gayret esnasında Ulubatlı ok yağmuruna tutulur, son anda sancağı diker ve yere yığılır. Fetihden sonra Fatih Sultan onun başını dizine alır ve artık son nefesini vermek üzereyken, Ulubatlı gülümser. Ağlayan Fatih gülümseyen Ulubatlı. Fatih:" Ulubatlım, seni gülümseten nedir. Ulubatlı:" Hünkarım, az önce gördüm. Efendimiz aleyhissalatu vesselam orduyu teftiş etmeye geldi, gülümsemem onadir" Evet ne diyordu Ulubaktlı: Efendimiz SallAllahu aleyhi vesellem:" Konstantiniyye mutlaka Feth olunacaktır. Onu Feth eden kumandan ne güzel kumandandır, onu feth eden asker ne güzel askerdir" Bu tarihi açısını koymamışlar. Bence büyük eksiklik....“

„Akşemseddin de filmin sonunda çok kısa sahneye çıkıyor. Fatihi yetiştirmede önemli rol oynuyordu halbuki. Asıl Fatih Akşemseddin diyor mesela bazı tarihçiler“…

Bu kadar yorum yeter…  

Diğer yorumları yazmak istemiyorum, bu sadece zaman kaybı olur. Hani şu efektler ve müzikler hakkında yazılan güzel yorumlar, onu hepimiz başta zaten takdir ettik. Hakkını verdik.

Fakattt…

Yönetmen tarihin hakkını verememiş. Asıl biz bu yönünü yazmak istedik.

Eğer gişe rekorları kırmak, ödül almak için çekilmişse bu film, lütfen böyle bir filmden, böyle bir fetih´den uzak durun! 

Çünkü, sunduğunuz bu filmi, hiç tarihle uzaktan yakından alakası olmayanlarda izledi veya izleyecektir. Tarihi yarım yamalak öğrenmelerine vicdanınız el vermemeli.

Vicdanınız el veriyorsa eğer, lütfen ilk önce kendi kalbinizi FETH edin…

 

 

 

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (7)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.