Bir Süper Lig sezonu daha bitti. Fenerbahçe'nin şampiyonluk hasreti yedi sezona yükselsi. Üç yıl önce çok büyük hedeflerle ve ezici oy farkıyla başkanlığa seçilen Ali Koç için bir başarısız sezon geçti. Hakkını teslim etmeliyiz ki bu sene ilk iki seneye nazaran daha başarılıydı. Ama yine de takım üçüncü bitirebildi.
Çok yakında başkanlık seçimleri var. Tüm bu sönük istatistiklerine rağmen, kendi sahasında Beşiktaş, Galatasaray ve Trabzonspor gibi ezeli rakiplerine onyıllar sonra yenilerek tarih yazmasına rağmen, söz verildiği gibi bütçe dengesi sağlanamadığı ve takımda dişe dokunur bir gençleşme olmadığı halde Ali Bey seçime tek aday olarak giriyor. Başka aday olmadığına göre en babayiğit FB kongre üyeleri bile “bu işi en iyi Ali Koç” yapar demiş oluyor. FB Kongre üyeleri Ali Koç'un ilk seçildiğinde “bana 6 sene lazım” sözlerinden yola çıkarak artık 3 senelik ciddi bir başkanlık tecrübesine sahip olduğunu ve sözlerinde samimi olduğunu düşünüyor olmalılar ki, bu sezon olusan tabloyu anlayışla karşılıyor ve bir şans daha verelim diyor olabilirler.
Gelelim başlıktaki soruya... Fenerbahçe’nin yeni teknik direktörü kim olmalı? Bu soruya bir isimle cevap vermek istemem. Ama bana göre olması gereken geçmişte büyük takımlar çalıştırmış, üst düzey taktik bilgisi olan, büyük takım havasını ve stresini bilen ve gençlere şans vermekten çekinmeyen tecrübeli bir yabancı hocaya görev verilmeli. Türkiye’ye sadece para için değil, başarılı olmak için de gelecek hırslı bir karaktere sahip bir TD olmalı.
Peki böyle bir TD bulmak mümkün mü? Elbette mümkün. Ama yardımcıları ile birlikte senede toplam en az 7-8 milyon Avro para ödemeniz lazım. Ayrıca gelen yabancı hoca sizden en az 25-30 milyon Avro transfer bütçesi isteyecektir. Fenerbahçe’nin böyle bir bütçesi olmadığını herkes biliyor. Diyelim ki moda deyimle enseyi kararttınız, dünya çapında bir yabancı hoca getirdiniz ve 3 sene mukavele imzaladınız. 10 maç sonunda dikiş tutmadı ve başarısız oldu. Sizden tüm kontrat süresinin ücretini almaktan vazgeçmeyecektir. Türk futbol tarihi başarısız olduğu için kovulan ve ardından katır yükü ile tazminat alan yabancı teknik direktörlerle dolu.
O zaman Ali Koç ne yapacak? Teknik Direktör olarak çıktığı maçlarda Fenerbahçe futbol tarihindeki en iyi puan ortalamasını yakalayan ve genel futbol anlayışı beğenilen Emre Belözoğlu ile devam edilecekmiş gibi görünüyor. Her ne kadar sadece 10 maçlık TD tecrübesi olsa da, kritik ve şampiyonluğu belirleyen Sivasspor karşılaşmasında sonuca gidecek hamleleri yapamasa da ve genel olarak oyuncu değişikliklerinde başarısız gözükse de Belözoğlu’nun takımı ve Süper Ligi çok iyi tanıyor olması büyük avantajlar.
Süper Lig’de yabancı TD ile şampiyon olan en son takım Fenerbahçe idi ve o da 2007’deydi. Yani Süper Lig’de tarihsel olarak yerli hocaların daha başarılı olduğu aşikar. Tüm bu veriler ışığında Emre Belözoğlu ile devam etme seçeneği makul görünüyor. Ama anlatmaya çalıştığım gibi bu seçim bir risk barındırıyor. Neticede gelecek her yeni TD bir risk barındırır. Hangi riski ne kadar alacağına Başkan Ali Koç karar verecek.
Biraz da kalacak ve gidecek oyunculardan bahsedeyim. 30 kişilik geniş kadroların verimli olmadığına inananırım çünkü oynamayan oyuncu mutsuz olur ve etrafını da mutsuz eder. O yüzden yeni TD kim olursa olsun kadro gençleştirilmeli, daraltılmalı ve maaş yükü azaltılmalı. “Artık şampiyon olmalıyız” stresiyle yapılan yanlış, yaşlı ve pahalı transferler bitmeli. Neticede 500 milyon Avro borcu olan bir kulubün bunu ödeyebilmesi için önce kara geçmesi lazım!