Fenerbahçeli Olmanın Hazzı

Demliyazılar

Nedense her zaman Fenerbahçe’ye karşı bir antipati oluşmuştur bende.

Çocukluğuma inersek belki bunun sebebini öğrenebiliriz.

Mahallede kibirli olanlar, şımarık olanlar Fenerbahçeli’ydi.

Bilmem ama bu bana böyle geliyordu çocukluğumda.

Belki de bir önyargıydı benimki ama çocukluk işte.

Bir de bende her zaman kuvvetlilere karşı bir soğukluk vardır.

Bundan dolayı Fenerbahçeliler her zaman benim nazarımda haksızlık yapan bir takım olarak görünmüştü.

Bu son olaylar aslında benim Fenerbahçe’ye karşı önyargılı davranmadığımı ispat ediyor sanki.

Hem Fenerbahçe’nin şike olayına karışması hem de bir kısım taraftarların kendilerine haksızlık yapıldığını söylemesi benim Fenerbahçe’ye olan antipatimi artırıyor.

Bir kere Fenerbahçelileri anlıyorum.

Bu takıma gönül vermişler sonuçta.

Böyle duruma düşmeleri de kendi adına elem verici bir durum.

Kimse şu an Fenerbahçeli olmak istemez.

Yöneticilerin yapmış oldukları olaylar Fenerbahçe’nin onuruna ve şerefine gölge düşürmüştür.

Ben Fenerbahçe’ye karşı antipatim olmasına rağmen hiçbir zaman düşmanca davranmamışımdır.

Asıl Fenerbahçe’ye karşı böyle davranılmasının altında yöneticileri ile bazı taraftarlar yatmaktadır.

Takım tutmak insanı bu kadar fanatikleştirmemeli.

Hakkı da gözeteceksin.

Hakkıyla (!) kazandığın maçlarda nasıl seviniyorsan, kaybettiğin maçlarda da objektif düşünmelisin.

Hataları görerek takım tutulmalı.

Yenemediğin takım da takdir edilmeli.

Ama ne yazık ki bizde takım yendiği zaman göklere çıkartılır ama yenildiği zaman ya kendi futbolcuları yerden yere vurulur ya da haksız yere yenildikleri söylenir.

Şimdi bu şike olaylarından dolayı Fenerbahçeliler hiçbir zaman Fenerbahçeliliklerinden utanmamalıdır.

Hatta bu takım değil Bank Asya’da mahalle arasında bile oynasa vazgeçilmemelidir.

Lakin bu takımı yöneten kişileri iyi seçmeli, onların takımlarının lehine bile yapacakları hiçbir haksızlığa göz yummamalıdırlar.

Kazanacaksa Fenerbahçe onuruyla ve bileğinin hakkıyla kazanmalı.

Bazı Fenerbahçeli taraftarların en iyi hırsız bizim hırsız” misali, hakkında bu kadar ağır suçlamalar yapılan Aziz Yıldırım’ı desteklemeleri düşündürücü.

İşte böyle olduğu sürece başa gelen kişiler, sahip oldukları kurumları lekelerler ve bundan da prim yaparlar.

Sonuçta bu takım şike olayına bulaştı.

İddialar doğruysa bunda en büyük müsebbip Aziz Yıldırım ve adamlarıdır.

Gerçi şu ana kadar kesinleşmiş bir karar yok ama bütün işaretler bu kanaati güçlendiriyor.

Burada şunu belirtmek istiyorum; Aziz Yıldırım’a yapılanlar pek hoş değil. Hukuki süreçte fazla ifşa olmaması gerekliydi.

Sonuçta o da bir beşer ve şaşar.

Yapmıştır bir hata ama medyada ona reva görülen muameleyi tasvip etmiyorum.

Bu arada kendisinin de adaleti yanıltacak şekilde davranışları da pek hoş değil.

Olayı tüm çıplaklığıyla aydınlatmalı ve pişman olduğunu söylemeli.

Avukatları sadece benim bu olaylardan ilgim yok diye ona telkinde bulunması çok yanlış.

Ortada olan gerçekleri göz önünde bulundurarak kendisinin ve takımının en az cezayı almasını sağlamalıdırlar.

Bunda da en büyük görev Sayın Avukat Faik Işık’a düşmekte.

Kendisi cevval, haksızlığa gelemeyen, tuttuğunu kopartan ama biraz da dikta anlayışı olan biri.

Avukat Faik Işık, Aziz Yıldırım’ın işadamı olarak yurtdışı bağlantılarının hukuki boyutuyla ilgileniyor.

Eskiden kendisi Milli Görüşe yakındı.

Muhafazakâr kimliğini de büyük olasılıkla devam ettiriyordur.

Kendisi de futbol takımı yöneticiliği yapmış olup İstanbul’da bir amatör kulübün başkanlığını yürütmüştü.

Tek amacı o kulübü 3. Lige çıkarmaktı ama başaramadı.

Ayrıca Kuruculuğunu Sayın Recep Tayyip Erdoğan, Başkanlığını da İstanbul Üniversitesi Rektörü Sayın Prof. Dr. Yunus Söylet Hoca’nın yaptığı Sıcak Yuva Vakfı’nın da başkan yardımcılığını yapıyor. (bakınız)

Sonuç olarak; şu durumda Fenerbahçeli olmak utanılacak bir durum değil. Asıl Fenerbahçeli olup da Fenerbahçe’ye kötülük yapanları hâlâ baş tacı etmek, işte bu çok kötü.

Eğer Fenerbahçeli taraftarlar böyle kişilerden takımını uzak tutarsa gerçek Fenerbahçeliliklerini göstermiş olurlar.

Yoksa böyle devam ederse asıl o zaman sahte Fenerbahçeli olmaktan utanmalıdırlar.

xxxx

Fenerbahçe Küme Düşürülmeli mi?

Yazıyı yazdıktan sonra aldığım haberde Aziz Yıldırım Medris Cezaevine gönderilmiş. Bundan sonra mahkeme süreci başlayacak, belki de temyize filan gidilecek.

Eğer durum sabit olup Aziz Yıldırım'a ceza verilecek ve kulüp cezalanıdırılsa, Fenerbahçe’nin durumu ne olacak?

Sonuç ne olursa olsun ceza müeyyidesi aynen uygulanmalı. Küme düşmesi gerekiyorsa düşürülmeli. Ülkemizde kişi ve kurumlara göre ceza verilmemeli. Böyle yapılırsa dış dünyadaki itibarımız zedelenir. Ayrıca kötü emsal teşkil eder.

Sonuçta şeriatin kestiği parmak acımaz.

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (5)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.