Dünya imparatorluğunu ilan etmenin ve kendi öz kültürünü, yaşam şeklini, diğer ülke milletlerine çaktırmadan empoze etmenin en etkili yolu sinemadır. ABD Hollywood üzerinden tam 50 -60 yıldır, milli kimliğini diğer ülke vatandaşlarına kabul ettirirken, uluslar arası politikaları kendi çıkarları doğrultusunda belirlemede en büyük silah olarak sinemayı kullandı.
Sinemanın insanlar üzerindeki etkisini düşündüğümde aklıma hemen, küçüklüğümde tek kanallı yıllar gelir. Sadece TRT 1 yayın yaptığı yıllarda, Amerikan filmleri ve dizileri; Dallas, Kara Şimşek, Flamingo yolları, San Fransisko, Sokakları vb… Ayrıca Pazar günleri öğleden sonra saat 14:00’de başlayan Kovboy filmlerini sabırsızlıkla beklediğimiz günler... Diziler ve filmler oynarken sokakta kimseler kalmazdı. Herkes soluksuz televizyon başında dizileri izlerdi. Daha sonra bir hafta boyunca iş’te, alış- verişte, misafirlikte filimler üzerine yorumlar yapılırdı.
Sinema da popüler zamanın olaylarından etkiledi, bütün dünya insanlarını da etkiledi. Siyaset, savaşlar, doğal afetler vb. sinemanın konusu oldu. Vietnam savaşı askerleri sürekli filmlere konu oluşu ya da hâsılat rekorları kıran “Örümcek Adam”da kahraman havadayken arkasında Amerikan bayrağının sallanması tesadüf müdür sizce? Sinemanın insanlar üzerindeki etkisi göz önüne alındığında bunlar planlı olduğu görülür.
ABD 300 yıllık derme- çatma tarihini kendileri nasıl görmek istiyorsa, bize de süsleyerek o şekil gösterdi. ABD yaşam şeklinin kültürünün bireylere sunduğu "örnek rol modeller" yoluyla aynı şekilde giyinen, aynı eğlence mekânlarında eğlenen, aynı tarzda konuşan insanlar türemiştir.
Amerika 300 yıllık derme çatma tarihini sinemaya aktarırken, konu bulmakta sıkıntı çektiği zamanlarda, ‘’Örümcek Adam, Süper Men, Conan, Rambo’’ gibi hayali kahramanlar ilan ederken, düşünüyorum da dünya kurulduğundan beri tarih sahnesinde olan ve 16 devlet birçok imparatorluklar kuran, Türk milletinin tarihi ve kahramanları Amerikan sinemasının elinde olsaydı! Ne muhteşem filmler ortaya çıkardı.
Türk sinema tarihinin en yüksek bütçeli filmi olarak görücüye çıkan 'Fetih 1453', medyanın gündemine oturdu. 16 Şubat'ta tüm Türkiye'de aynı anda gösterime giren ve ilk 3 gününde kapalı gişe oynayan filmden çıkan izleyicilerin olumlu olumsuz görüşleri, polemiklere neden olan yorumlarını gazetelerde okuyor medyada seyrediyoruz.
Ben filmi daha izlemedim polemiklere katılmayacağım ama, 21 Yüzyılda insanları feth etmek, beyaz perdeden geçiyorsa, Fatih Sultan Mehmet bugün yaşasaydı ilk işi İstanbul yerin, Hollywood’u feth etmek olurdu…