FAS GEZİ NOTLARI 2- FES ŞEHRİ
Fas’ın başkenti Rabat gezisi sonrası önce Meknes, ardından Fes şehrine gideceğiz.
MEKNES
Kadim Fes şehrine giderken yolumuz üzerindeki eski başkentlerden Meknes şehrini ziyaret ediyoruz. Coğrafi olarak Fas’ın ortasında yer alan Meknes İdrisi kabilesinin reisi Molla İsmail’in kurduğu bir şehirdir. Şehrin etrafı 55 km surlarla çevrilidir. Tarihi kent bölgesi 1996 yılından bu yana UNESCO Dünya Mirası listesinde yer alıyor. Ülkenin 4 imparatorluk şehrinden biri olan Meknes, Sultan Molla İsmail (1672-1727) döneminde başkent oldu. İsmini de kurucusu Berberi kabilesi Miknasalar’dan alıyor. Kentin simgesi sayılan Bab El Mansour (Mansur Kapısı)’nın yapımına Molla İsmail döneminde başlandı. Kapının yapımı oğlu Molla Abdullah’ın tahtta olduğu 1732 yılında tamamlanmıştır.
.
Meknes’in en önemli simgesi ise Mansur Kapısıdır. Meknes’e altın çağını yaşatan Mulay (Molla)İsmail’in emriyle yapılan kapı, oldukça etkileyici süslü işlemelere sahiptir. Kapının hemen karşısında ise, Seyyar satıcılara, yılan oynatıcılarına rastlıyoruz. Burası Marakeş’in dünyaca ünlü Djemaa el Fna Meydanı’nın minyatürü durumundadır. Meydanı gezerken Seyyar satıcılar, yılan oynatıcıları, sihir gösterilerine rastlıyoruz. Özellikle yılan oynatıcıları yılanlara dilini değdirerek, boyunlarına dolayarak marifetlerini sergiliyorlar. Ne de olsa her türlü tehlike içeren hareketleri birkaç dinar ekmek parası kazanmak için sergiliyorlar. Yani anlayacağız şekilde El Hedim meydanında gün boyu hareketli bir zaman geçiyor.
Rehberimiz eşliğinde 2 saatlik süre içinde Mansur kapısı, El Hedim meydanı, Meknes Kalesi, birkaç yıl yetecek şekilde yapılan devasa su havuzu ve Erzak depolarını ziyaret ettik.
Erzak depolarını gezerken tarih tekerrürden ibarettir sözünü hatırlıyorum. Yusuf Peygamber zamanında Mısır’da kuraklığa karşı yedi yıl erzak depolamaları aklıma geliyor. Devlet başkanı Mulay İsmail’de düşman saldırılarına karşı elli yıl yetecek şekilde büyük havuzlarda su ve depolarda erzak stoklamıştır. Düşmanın şiddetli saldırılarına karşı savunmak için Meknes şehrinin etrafını 55 km uzunluğunda surlarla çevirerek güvenli hale getirmiştir. Bütün bunları gördükten sonra son dönemde karşılaştığımız salgın hastalık ve baş gösteren market yağmalamaları, gıda stoklarının yetersizliği gibi durumlar aklıma geldi. Dört bir yanı düşmanlarla çevrili diyebileceğimiz canım cennet vatanımın acil durumlar için gıda ve ihtiyaç maddeleri depolama acaba ne durumdadır, merak ettim doğrusu.
FES
Fes şehrine doğru yola çıkıyoruz. Yol boyunca etrafta sayısız zeytin ağacı, Tarlada çalışan köylüleri gördük. Ülke topraklarının tarıma elverişli olduğu her halinden belli oluyor. 2 saatin sonunda Fes şehrine ulaşarak bir gece kalacağımız otelimize yerleştik. Kısa bir dinlenmeden sonra Fes sokaklarını arşınlamaya başladık. Fes şehri iki bölümden oluşuyor. Kadim Fes şehrine yarın sabah gideceğiz. Şimdi yeni yapılarla dolu Fes şehrinde küçük gruplar halinde etrafı keşfetmeye çıktık.
Fas’ın UNESCO Dünya kültür mirası listesinde yer alan Fes şehri İdrisiler devletinin en eski yerleşim yeri ve aynı zamanda Fas’ın ilk başkentidir. İdrisiler zamanında 1.İdris tarafından 791 yılında kurulmuştur. Kazablankla ve Rabat şehirlerinden sonra bir milyon nüfusuyla ülkenin üçüncü büyük şehridir. 340 hektarlık bir alana kurulan kadim Fes şehri 14 km uzunluğunda surlarla çevrilidir.
Sabah kahvaltısı sonrası otelimizden ayrıldık. Rehber eşliğinde Fes şehrine hâkim olan Burc El Junubi kalesinden kadim Fes şehrini seyrettik. Mardin’in 2 katı büyüklüğünde olan tarihi Fes şehrinin görüntüsü uzaktan insanı büyülüyor. Yaklaşık on dakika fotoğraf çekimi yaptık. Etrafı seyrettik. Fes şehriyle şimdiye kadar ziyaret ettiğimiz şehirleri tarihi görünüş açısından mukayese ettik. Tekrar otobüse binerek tarihi Fes şehrinin giriş kapısına kadar geldik.
Fes şehri Fas’ın en ilginç şehirlerinden biridir. Tüm dünyanın Morocco dediği Fas’a bizim Fas dememizin sebebi olan şehir de burasıdır. Labirent gibi daracık sokakları, deri atölyeleri, renkli işyerleri ile tarihin beş yüz sene öncesini yaşatan hiç çıkmak istemediğimiz şehirlerden biridir. Fes şehri aynı zamanda araç girişi olmayan en büyük şehir yerleşimi olması ile Unesco Dünya Kültür Mirası listesinde de yer bulmuştur.
Tarihi Fes şehir merkezinde 9600 civarında daracık sokakları vardır. Eğer ilk defa grupla Fes şehrine geliyorsanız dikkat etmezseniz ara sokaklarda kaybolursunuz. Belgesellerde izlediğimiz meşhur Tabakhane diye adlandırılan deri işlemeciliği burada bulunmaktadır. Ayrıca Tuzcular diye adlandırılan Yahudi esnaflarla ara sokaklarda karşılaşmak mümkündür.
Artık tarihi giriş kapısından şehrin sokaklarını yerel rehber eşliğinde yürüyerek keşfedeceğiz. Önce 9,yy da kurulan ve aynı zamanda ilk İslam medresesi olan Karaviyyün medresesini ziyaret ettik. Karaviyyun medresesi 1000 yıldır eğitime devam eden tek medresedir. Halen 200 öğrenci dini eğitime devam etmektedir. Medresede öğrenci olabilmek için Arapça gramer yapısını iyi bilmek ve hafız olma şartı vardır. Anlayacağınız şekilde ifade etmek gerekirse medreseye kabul edilmek için genel bir imtihandan geçiriliyorsunuz. Medresenin bir köşesinde 40 bin yazma eser bulunan bir kütüphanesi vardır. Kütüphanede İbn-i Haldun ve İbn-i Rüşt dahil bir çok ünlü ilim ve fikir insanının yazma eserleri olduğunu öğreniyoruz. Medresede dini ilimlerin yanında Astronomi çalışmaları da yapılmıştır. Medrese ile bitişik camide rica minnet iki rekat nafile namazı eda ediyoruz. Fotoğraf çekimine izin vermiyorlar. Gizlice, çaktırmadan fotoğraf çekiyoruz.
Karaviyyun medresesinin hemen yakınında süslemeleriyle ünlü Attarin medresesi vardır. Attarin Medresesi Merini kabilesi tarafından inşa edilmiştir. Medrese süslemeleri bir sanat harikası görümündedir. Attarin medresesi duvarları özenle işlenmiş ve bir o kadar da harika görünen süslemeler kaplıyor. Her bir süslemeyi birkaç dakika hayranlıkla izliyoruz. Merini kabilesi Endülüs’ten çıkarıldıkları için Kurtuba camisindeki süslemelerin aynısını bu medresede de yapmışlar. Başka hiçbir tarihi mekanda rastlamayacağımız ince işçilikle yapılan süslemelere son kez bakarak ara sokaklara dalıyoruz. Neccar Çarşısı olarak bilinen Marangozlar çarşısına giriyoruz. Çarşıda her türlü ince ahşap işçilikle yapılan eserleri izliyoruz.
Az ilerde Mulay İdris türbesini ziyaret ediyoruz. Peygamber efendimizin torunu Hz. Hasan’ın silsilesinden gelen 5. Kişi Mulay(Molla) İdristir. Mulay İdris bu yüzden Fes halkı tarafından çok sevilen önemli bir şahsiyettir. Türbede dua ettikten sonra Dericiler çarşısına doğru yola çıkıyoruz.
Rehberimiz Ali Bey “Şimdi burnunuza pis kokular gelebilir” diye uyarıyor. Deri çanta satan bir dükkânın 3. Katına çıkarak havadan deri işlemeciliği yapılan Tabakhaneyi yukarıdan izliyoruz. Belgesellerde izlediğimiz Fes şehrinin tüm dünyada tanınmasını sağlayan meşhur tabakhane bölümü demek burasıymış. Halen aktif şekilde ham deri işlenen atölyeleri dericiler işyerinin üst katından doyasıya izlemeniz, fotoğraflamanız mümkündür. Her ne kadar pis kokusunu hissetmek olumsuz bir durum olsa da kendimizi çok şanslı hissediyoruz. Çünkü bu manzara için dünyanın öbür ucundan gelen meraklı gezginler var. Değişik açılardan çok sayıda fotoğraf çekiyoruz. Tabakhanede Deve idrarı ve doğal boya kullanarak deriler işlenmiş hale geliyor. İşlenmiş derilerden hakiki deri çanta, ayakkabı, cüzdan vb. ürünler imal ediliyor.
Osmanlı’nın son zamanlarında insanların başlık olarak kullanılan Fes ilk olarak burada imal edilmiştir. Kaptanı Derya Koca Hüsrev Paşa Akdeniz seferinden dönüşünde Fas'tan getirdiği fesleri askerlerine giydirilmesiyle benimsenen fes, Sultan 2. Mahmut’un fermanı üzerine imparatorluğun resmi şapkası oldu. 1840'lardan itibaren süvari ve topçu hariç, Osmanlı askerlerinin üniformasının bir parçası haline geldi. Daha sonra halk Fes giymeye başladı. 1925 yılında Fes giymek yasaklandı. Günümüzde turistik hediye olarak satılıyor.
Bu kısa açıklamadan sonra yavaş yavaş iki kişinin ancak geçtiği ara sokaklardan şehrin çıkışına doğru gidiyoruz.
Meraklısına not: Fas seyahati düşünüyorsanız mutlaka kadim Fes şehrini ziyaret etmeyi unutmayınız. Hatta mümkünse tek başınıza veya yanınızda bir arkadaşla sabahtan akşama kadar tarihi Fes şehrinin sokaklarında kayboluncaya kadar etrafı keşfederek, ziyaret anısı olarak bol bol fotoğraf çekiniz. Öğrendiğiniz birkaç cümle Arapça ile esnaflarla iletişim kurarak muhabbetinizi ilerletebilirsiz. Böylece esnaf üzerinde olumlu bir etki bırakabilirsiniz. Çünkü Türkiye’yi seviyorlar. Alışveriş yapmayı düşünüyorsanız iyi bir pazarlık yaparak deri çanta, cüzdan vb hediyelik ürünleri çok daha ucuza alabilirsiniz. Son olarak başka hiçbir şehirde rastlayamayacağınız daracık sokakları. El imalatı eşyaları ve güzellikleri burada görebilirsiniz.