15 Temmuz darbe girişimi 4.Sene-i devriyesinde pek çok açıdan ele alındı. Pek çoğu sıcak darbe günlerinde kaleme alınmış notlarımın bir kısmını bu yazımda sizlerle paylaşmak istedim.
Sayfalarca not arasından sadece gündeme çokça gelmeyen bazı konuları paylaşmayı uygun gördüm. Milli şairimiz Mehmet Akif Ersoy’un “Allah bir daha bu millete istiklal marşı yazdırmasın” dediği gibi. Allah bu millete bir daha böylesi karanlık bir gece yaşatmasın…
Basiretli, Cesur Bir Gazi Vekil : Ali Özkaya…
15 Temmuz hain darbe girişimi ile ilgili asla unutmayacağım şeylerden ilki Afyon Milletvekili Ali Özkaya’nın erken darbe uyarısıdır. Köprünün askerlerce işgal edildiği ve “bir terör tehdidi mi var?” şaşkınlığı yaşadığımız saatlerde ilk uyarıyı Twitter’den Ali Bey yaptı. Saat henüz 22.46’ydı.
Sn. Ali Özkaya :
“FETÖ Jandarma ve Havacılara darbe yaptırmaya çalışıyor. Uyanın ey millet”
Twitinin ardından da:
“Herkes sokaklara çıksın bugün darbe karşı koymalıyız.”
Şeklinde 2. Twiti atıyordu. Bunlar en erken ve tüm soruları cevaplayan twitlerdi. Bu erken uyarı Cumhurbaşkanımızın “sokaklara çıkın” çağrısından önceydi.
Ali Bey bu twitleriyle hem olayı tam teşhis etmiş hem de çarenin “sokaklara çıkıp direnmek” olduğunu da en somut ve net bir biçimde ortaya koymuş oldu.
Sonrasında kendisi de sokağa çıkıp canı pahasına darbeye karşı koyan Ali Bey’in basiret ve cesaretini unutmamak lazım.
15 Temmuz’un “GAZİ” Mekânları…
15 Temmuz 2016 darbe gecesi tüm Türkiye’de insanlar Sn. Cumhurbaşkanımızın çağrılarına uyup meydanları doldurdu. Elbette her yerde bu çıkış değerli ve unutulmayacak bir tavırdı. Halkın tepkisi pek çok şehir ve ilçede uygun zemin olduğunda darbeye katılacak askeri unsurların cesaretini kırdı.
Ancak bu sokağa çıkışlar Ankara ve İstanbul’un bazı bölgelerinde çok daha anlamlıydı. Çünkü bu insanların üzerinde uçak ve helikopterler uçuyor ve zaman zaman da ateş altına alıyorlardı. Aynı zamanda tanklar ve zırhlı araçlarla da karşı karşıyaydılar. Çoğunluğu bu iki şehirde olmak üzere 250’yi aşan şehit ve 3000’e yakın gazimiz oldu.
15 Temmuz’un “GAZİ” mekânları da bu şehirlerde oluştu…
- Çengelköy
- Acıbadem
- Beştepe
- Kazan (Kahraman)
- Gölbaşı
- Kavacık
- Saraçhane
- Boğaziçi Köprüsü
- Genelkurmay Kavşağı
- TBMM
- Ankara İl Emniyet Müdürlüğü
- TRT
Buralarda silahsız vatanseverler asker elbisesi giymiş teröristlerce şehit edildi. Bu Mekanların her biri de “GAZİ” oldu…Hain Darbenin unutulmaz kahramanı Ömer Halisdemir kadar unutulmayacak bu "GAZİ" mekanlar…
Selalar, Ezanlar ve “GAZİ” olan Camiler…
15 Temmuz gecesi tüm ülkede cami minarelerinden yükselen selalar ve ezanlarla camilerimiz de “GAZİ” oldu…Bu selalar darbecilerin maneviyatını kırıp, morallerini bozarken, darbeyi önlemek için sokağa çıkan halkımızın maneviyatını güçlendiriyordu.
İstanbul’da Mimar Sinan’ın çıraklık eseri “Şehzadebaşı Camii”ide bunlardan en akılda kalanıdır. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı civarında çatışmalar sürerken Şehzadebaşı Camiinden okunan selalar, İstiklal Marşı, süs havuzlarında abdest alan gazilerin görüntüsü hafızamızdan hiç silinmeyecek…
Ne yazık ki pek çok yerde Mesela Polatlı’da Fetö’nün askerleri botlarıyla camilere girip selaları susturmaya çalışırken, İzmir Narlıdere Kutlu Yalvaç Camii Müezzini Mehmet Kuzgun’da sokaklara çıkıp darbeye karşı koymak yerine ATM önlerinde sıraya giren, marketlere ekmek almaya koşan “postalsız” darbecilerce darp ediliyordu. Ve bu sadece bu örneklerle sınırlı değildi…
O dönem Cumhurbaşkanı Başdanışmanı olan Mustafa Varank 3.10.2016 tarihli twitinde “Darbe gecesi kahraman milletimizi sela ve ezanlarla direnişe çağıran 60 diyanet görevlisi darp edildi”
Bu farklı 15 Temmuz yazısını şu cümle ile tamamlamak isterim. O gece darbecileri alkışlayan, din görevlilerini tartaklayan, ATM’lere koşan, Marketlerde sıraya giren, darbeyi film izler gibi kahve içerek seyredenler “Bu Coğrafyanın Sağduyulu Özü” olan milletimizin içerisinde biten ayrık otlarıdır…