Yaşıyoruz karmakarışık bir hayatın ortasında. Biraz aklımızı başımıza toplamaz, bu kaos içinde yiter gidersek, Allah korusun sonumuz hüsran olur. Verilen şu akıl nimetini yerinde kullanıp, hesaplı, planlı nasıl adım attığımızı, nereye bastığımızı bilmezsek sonunda hem kendimiz zarar görür, hem de etrafımızdakilere zarar vermiş oluruz.
Halbuki, biraz dikkat, birazcık tefekkürle hem hayatın farkında olur, nimetler içinde yaşadığımızı anlar şu kısacık ömrümüzü güllerle süslemiş oluruz, hem de ebedi alemin hesabı bir noktada kolaylaşmış olur.
Haydin bu günü fark edelim dostlar. Zaten geçen her gün de bizi mutlaka fark etmektedir. Yaptığımız her zerre işler anında kaydedilmiyor mu? Neden o deftere hakkımızda yanlış kayıtlar yaptıralım ki?
Hayatın her veçhesinin farkında olabilmek için birkaç misalle konumuzu devam ettirelim;
Evini ziyaret edenlerden sonra temizlemek için uğraşıyorsan, dostların var demektir.
Faturalarını ödeyebiliyorsan, bir işin var demektir.
Pantolonun biraz sıkıyorsa, aç kalmıyorsun demektir.
Gölgen seni izliyorsa, güneşi görüyorsun demektir.
Otobüsten indiğin yerden iş yerine yolu uzun buluyorsan, yürüyebiliyorsun demektir.
Hükümet hakkında eleştiri yapabiliyorsan, konuşma özgürlüğün var demektir.
Yanındaki adamın sesinden rahatsız oluyorsan, duyuyorsun demektir.
Camları silinecek, çatısı onarılacaksa, bir evin var demektir.
Doğalgaz faturan yüklü geliyorsa, ısınıyorsun demektir.
Yığınla yıkanacak ve ütülenecek çamaşırların varsa, yığınla giyeceğin var demektir Çalar saatin sabahın nurunda çalıyorsa, yaşıyorsun demektir.
Akşamları kendini yorgun hissediyor ve bacakların ağrıyorsa, o gün üretici olmuşsun demektir.
Ve siz bütün bunların farkına varabiliyorsanız, işte o zaman mutlusunuz demektir. Daha bunlar gibi misalleri çoğaltmak mümkün, öyleyse Allah’a ne kadar hamdetseniz, şükretseniz azdır.
Kanaat ve şükür….Sorunsuz yaşamak değil, onlarla başa çıkabilme yeteneği demektir… Sanmayınız ki, dert sadece sizde var.. Sendeki derdi nimet sayanlar da var… Öyle diyor bir büyüğümüz;
Derdimi dinledim, derdimden iğrendim…
Onun derdini gördüm, derdime imrendim…
Ömür dediğin üç gündür,
Dün geldi geçti, yarın meçhuldür,
O Halde Ömür Dediğin Bir Gündür,
O Da Bugündür…
Birinin mezar taşında şöyle yazıyordu;
"DÜN YOĞUN BAKIM
BU GÜN YOĞUM BAKIN"
Allah’a emanet olunuz.