Çok sevdiğim bir arkadaşım var; Ayşenur. Hayat dolu, yerinde durmayan, cana yakın, bir o kadar da sempatik kültürlü ve de cömert bir kız. Geçenlerde bir yerde kahve içip birşeyler yemek için aşağıda geçen mekâna gitmiş. Orada bir çocuk Ayşenur'a yaklaşır ve cümleyi söyler: "Abla karnım aç, benim karnımı doyurur musun?" Hadisenin ayrıntısını aşağıdan okuyalım:
"Arkadaşlarım dün akşam can sıkıcı bir olay yaşadım... Bahçelievler 7.Cadde'de benzinliğin yakınındaki Burger King'in hemen yanındaki KAHVE DÜNYASI dükkanında arkadaşlarımla buluştum. Yer bildirimimden görmüşsünüzdür.
Yanımıza alışıldık, her yerde olabilecek bir şekilde dilenci bir çocuk geldi, "karnım aç, yemek alır mısınız"dedi. Burda yersen olur dedim. Çünkü Kızılay'da uzak bir yerde gözleme yemek isteyip parayı alıp giden bir çocuktan sonra bunu yapmak istedim. Ben çocuklara para verilmesine karşıyım.
Tam biz bunu konuşurken yanımıza başka bir çocuk daha geldi ve "abla beni de sevindirebilir misin?" dedi. Ben daha cevap vermeden yanımdaki çocuk arkadaşına "Abla bana yemek ısmarlıcak, gel paylaşırız" dedi.
Bu paylaşırız sözü beni çok etkiledi, zaten iki ayrı servis isteyecektim daha bir emin olarak istedim.
Çocukları görebileceğim bir yere oturttum, gözümün önünde olmaları daha iyiydi. Çocuklar da sevindi uslu uslu yemeklerini bekliyorlardı.
Sonra garsonu çağırdım, çocuklara servis yapmasını söyledim.
Bir süre sonra garson ikisine ayrı mı tek mi dedi, ayrı ayrı dedim.
Sonra tekrar garson yanıma gelip "paket yapsam da burda oturmasalar olur mu" dedi. Oturup yemelerini istediğimi söyledim.
-- Servisi yarım saat beklettiler....
Bu arada gençten bir çocuk (o dükkanın sahibiymiş) çocukların yanına gidip mırıl mırıl bir şeyler söylüyordu, çocukların yüzü düştü ama masada sohbeti bölüp konuyla ilgilenemedim.
Bu yarım saat içinde çocuklar kendi aralarında sohbet ediyorlardı, sonra masada olmadıklarını gördüm, bakındım dışardalar, seslendim "gelin yemeğiniz gelecek" dedim. "Abla boşver yemesek de olur, bizi dışarı çıkardılar" dediler.
Siparişi vermişim, yarım saat beklemişiz servis gelmemiş, çocuklar dışarda...
Beni bilenler kanımın beynime sıçrama noktasında nasıl olduğumu bilirler. Önce garsonu haşladım, garson "buranın sahibi çıkardı"dedi. Sahibiyle görüşmek istedim, "buyurun götüreyim"dedi Bana yani bana... Ben adamın ayağına gidecem "Buranın sahibi kimse hemen buraya gelecek" dedim...
Beni de birkaç dakika beklettikten sonra geldi, sonrasını anlatmaya gerek yok, kükredim.... Ve adamın yaptığı çocukların potansiyel hırsız açıklamasından sonra bir daha kükredim...
SİZLERDEN ÖNEMLE RİCA EDİYORUM....
Lütfen ama lütfen, oraya gidip, orada oturtarak yedirmek şeklinde bir iyilik yapın ve en az bir tane böyle muhtaç insana yemek ikram edin..
Yer: BAHÇELİEVLER KAHVE DÜNYASI
DUYARLI DOSTLARIM OLDUĞUNA GÜVENİYORUM..."
Ayşenur'dan çocuğun işyeri sahibinin iddia ettiği gibi hırsız olup olmadığını sordum: Şu mesajı göndermiş
"Hocam! Dükkan sahibinin hırsız demesi kendini haklı çıkarmak içindi. Dayanak yok çünkü dükkanın ortasında bağırdığım için kendini haklı çıkaracak vurucu bir sebep bulması gerekiyordu. Kaldı ki o dilenen çocuk bizim masamızın kenarına geldiğinde benim cüzdanım masanın üstündeydi en ufacık bir teşebbüsü dahi olmadığı gibi gözü bile cüzdana kaymadı, zaten çocuk para da istemedi aç olduğunu söyledi karnımı doyurur musunuz dedi. başka husus, çocuklara böyle ithamda ulu orta bulunmak onları teşvik eder, hiç bir şey yapmasalar dahi yaftalanmış olurlar. Son olarak da hırsızlık fakirlere mahsus değil, kliptomani zenginlerde de görülür... en lüx restoranda bile zengin bir kliptoman müşteri tarafından hırsızlığa uğranılabilinir.
Evet insanları giysilerinden, bulunduğu fakr-u zaruret durumundan dolayı aşağılayanlara, onları aralarında istemeynelere belki o garibanlar biçare durumlarından veya korkmalarından mütevellid birşeyler söyleyemeyebilir, reaksiyon gösteremeyebilir ama sayıları az da olsa kıyıdan köşeden Bir deli müftü veya deli bir kız kral çıplak diyebilir. Ahir zamandayız evet bunu anladık da tümden de haksızlıklara tepki verecek insanımız da bitmiş değil yani...Teşekkürler Ayşenur, cesaret anlamında söylüyorum, sen, ben erkeğim, yiğidim diyen, pehlivanım diyen ama ödlekliklerinden pısırıkça hayat süren milyonlarca erkek eskisinden daha erkeksin, daha yiğitsin, daha pehlivansın....Cömert, güler yüzlü sevgi dolu arkadaşım benim...
Allah'ın sevgisi ve himayesi senin ve senin gibi yüreği büyük tüm insanların üstünden eksik olmasın
Ehl-i irfanım deyu kimseyi ta'n etme sen
Defter-i irfana sığmaz söz gelir dîvaneden
(Varlıklıyım, bilgiliyim diye hiçbir kimseyi hor görme, o divane öyle bir söz söyler, öyle bir ÂH eder ki arş-ı âlâ titrer)
Adnan Zeki Bıyık