Eyüp Sultan’da İftar
Mübarek Ramazan ayının son haftasına ulaştık. Huzuru, bereketi, birlikte olmanın tadını, şükretmenin ve paylaşmanın önemini bizlere yeniden hatırlattı Ramazan. Ve açlıkla imtihan olurken bedenimiz, ruhumuzun da nasibini alması gerektiğini.
İstanbul’da Eyüp Sultan Camii ve çevresi inananlar için en özel mekanlardan biridir. Evlenenler, bebeği olanlar, çocuğunu sünnet ettirenler, dileği olanlar bir nedenle Eyüp Sultan’ı ziyarete giderler.
Peygamber Efendimizi görmüş Eyüp Aleyhisselam’ın türbesi ziyaret edilerek duaların kabul olması istenir. Direk O’ndan istenmez ama O’nun yüzü suyu hürmetine Allah’tan (c.c.) duaların kabulü dilenir.
Ramazan ayının da vazgeçilmez mekanlarından biridir Eyüp Sultan.
Eyüp İmam Hatip Lisesi mezunları olarak biz de Eyüp’te iftar yapmayı gelenek haline getirdik. Bu yıl da yine bir aradaydık.
Hafta sonları çok kalabalık olur diye hafta içi iftar yapmayı tercih etmiştik. Ramazan dolayısıyla Eyüp Sultan, Süleymaniye, Sultanahmet gibi müslümanlar için özel olan mekanlarda iftar için yer bulmak gerçekten çok zor oluyor. Biz de bu durumu göz önünde bulundurduk. Önceden rezervasyon yaptırdık.
Peygamber Efendimizi (S.A.V.) evinde ağırlayan Eyüp Aleyhisselam’ın türbesi her zaman ki gibi çok kalabalıktı. Bu mübarek zaman dilimini fırsat bilenlerle birlikte biz de türbeyi ziyaret ettik.
Son yıllarda Eyüp Sultan’da yaygınlaşan bir uygulama var. Caminin önünde insanlar piknik yapar gibi örtülerini sermiş, oturmuşlar. Evlerinden tabaklarını, çanaklarını, tüplerini, tencerelerini getirmişler. Sofralarını kurmuşlar, ezanın okunmasını bekliyorlar. Caminin girişine kadar her yer tıka basa dolu.
Ben bunun ne kadar doğru olduğunu konusunda çok da emin değilim. Görüntü olarak baya düzensizlik, karmaşa meydana geliyor. İnsanlar o kadar yayılmış ki yürüme alanı kalmıyor. Eskiden Eyüp’te böyle bir şey yoktu.
İftar sonrası Eyüp Sultan Camiinde namaz kılmak gerçekten çok zor. Özellikle mensubu olduğum bayanlar kısmında yer bulmak çok güç. İnsanlar akşam namazında caminin içinde oturup yatsı namazına kadar kalkmıyorlar. Birbirlerine yer kapma yarışına giriyorlar. Gürültü, itiş-kakış mücadele halinde namaz kılabiliyorsunuz. Ameller niyetlere göredir tabi ki ama insanların birbirlerine karşı daha anlayışlı olması gerekiyor. Duamızı edip camiden çıktık.
Namazdan sonra kalan vaktimizi Feshane’de değerlendirmeye karar verdik. İstanbul Büyük Şehir Belediyesi tarafından bu yıl ikincisi düzenlenen, Feshane Ramazan etkinliklerinin Haliç sahiline baya renk kattığını gördük. Ramazan ayı boyunca düzenlenecek etkinlik programlarına bakıp, kitap fuarını gezdik.
Feshane’nin karşısına da bu yıl stantlar yerleştirilmiş. Oldukça da güzel olmuş. Eyüp Sultan meydanındaki kalabalığın bir kısmı bu yöne doğru akıyor. Mübarek Ramazan ayının insanlara bir katkısı da ekonomik anlamda oluyor. Her yerde bir hareketlenme, canlılık, bereket.
Yaklaşık on yıl önce Eyüp İmam Hatip Lisesi Feshane’nin tam karşısındaydı. - O zamanlar Haliç de bu kadar temiz kokulu değildi ne yazık ki - Aradan geçen yıllarda değişen bir çok şey gibi okulumuzun yeri de değişti. Meslek lisesi oldu. Etraftaki küçük esnaflar dükkanlarını kapattı. Bazı dükkanların yerine marketler açılmış. Eski günleri hatırlıyoruz. Ve on yıl içinde Eyüp Sultan’da yapılan değişimleri konuşuyoruz.
Seneye tekrar bir arada olabilmeyi ümit ederek, Eyüp Sultan’da güzel bir iftar hatırası daha bırakıp ayrılıyoruz.