25 Şubat 2010 Perşembe’yi cumaya bağlayan gece mevlit kandili. Resulullah Efendimizin dünyaya teşriflerinin 1439. seneyi devriyesi. Mehmet Akif şöyle satırlara dökmüş bu müjdeli geceyi:
“ On dört asır evvel, yine böyle bir geceydi,
Kumdan, ayın on dördü, bir öksüz çıkıverdi!”
1439 sene önce bütün kutsal kitapların gelmesini müjdelediği, bütün peygamberlerin ümmetlerine övgüyle bahsettiği ve bütün alemlerin hasretle doğumunu beklediği alemlerin Efendisi Hz. Muhammet Mustafa (s.a.v) dünyaya teşrif etti. Yeryüzü nurlarla doldu.”Hak geldi batıl zail oldu.”İsra : 81
O Hazreti Amine’nin rüyası ve göz bebeğiydi.Yetim doğdu,öksüz büyüdü.Hayatı hep sıkıntılarla geçti,zulme uğradı. Ama her zaman Rabbinden ümmetinin affını diledi.
Mevlit kandil gecesi, hanelerimizin ve gönüllerimizin şenlendiği, camilerin dolup taştığı gecedir.Mevlithanlar en güzel makamlarıyla mevlitten bahirler okur; hasretle yazılmış naatları seslendirirler. Anneler çocuklarını güzelce giydirip, Efendimizin doğumunu karşılamak üzere camilere gönderirler. Resulullah sevdalıları, bu gece gözlerinden billurdan damlalar akıtır.
Nice şairler bu gecenin hürmetine ey sevgili… diye şiirler yazar .Kalemlerden dökülen boya değildir;sevgidir,hasrettir,aşktır…
''Bütün şiirlerde söylediğim sensin
Suna dedimse sen Leyla dedimse sensin
Seni saklamak için görüntülerinden faydalandım, Salome’nin Belkıs’ın
Boşunaydı saklamaya çalışmam öylesine aşikarsın, bellisin
Kuşlar uçar, senin gönlünü taklit için
Ellerinden devşirir bahar çiçeklerini
Deniz gözlerinden alır sonsuzluğun haberini
Ey gönüllerin en yumuşağı en derini
Sevgili
En sevgili
Ey sevgili
Uzatma dünya sürgünümü benim''
Sezai Karakoç*
Asırlardan buyana Resulullah sevgisi hep inananlarının hayatlarında en büyük sevgi olarak devam etti. En çok O’nun ismi kondu, en çok O’na şiir yazıldı,en çok O sevildi.İnananlar asırlardır en çok O’nun uğruna mallarını ve canlarını feda ettiler. Bundan sonra da hiç şüphesiz böyle devam edecek.
Sadece İslam coğrafyasında değil, batı dünyasında da yükselen en büyük değer Efendimizdir. The Times gazetesinin haberine göre İngiltere’de çocuklara verilen isim sıralamasında Muhammed ismi ikinci sıraya yükselmiş. Elbette Allah nurunu tamamlayacak.
1989 yılında arkadaşlarla umreye gittiğimizde Medine’de 9-10 yaşlarında Pakistan asıllı bir çocukla karşılaşmıştık. Hemen her gün rastlaşıyorduk. Babasının kendisini ilim için Medine’de bıraktığını, okula gittiğini söylüyordu. Biz de bu sevimli çocuğa Amme cüzünden ezberlediği yerleri okutuyor, ona muhabbetle yaklaşıyorduk. Ailesinin uzakta olduğunu, onları özleyip özlemediğini sorduğumuzda verdiği cevap beni bunca yıldan sonra hala etkilemektedir.” Ben burada Efendimizin komşusu iken mi ailemi özleyeyim?” İnananlarının küçüğünden büyüğüne, Resulullah aşkı ve bağlılığı hep böyle değil mi?
İşte yarın gece mevlit kandili. Evlerimizi bu sefer Efendimizin doğum günü için süsleyelim. Sofralarımızda, bu sefer Efendimiz için ikramlar bulunsun. Minarelerin kandilleri yansın. Sokaklarımız, caddelerimiz süslensin. Babalar eve hediye götürüp; ailesine, çocuklarına bunları Efendimizin hatırına aldım desin.Camilere koşalım,dudaklarımızda gün boyu hep salavatlar olsun. Sadakalarımızı bu gün Efendimiz için verelim. Bir birimize muhabbetle sarılıp kutlu doğumu tebrik edelim.