Çok değil 3-4 yıl önce yazılan darbe planları deşifre oldu.
Darbe hazırlığı içerisinde olanlar cezaevlerine yollandı.
Ama bir de darbe şakşakçıları vardı.
Güne onların faksları ve mailleri ile başlardık.
Her bildiri de açıkça ‘darbe’ isteği ve hayali vardı.
‘Gün gelecek devran dönecek…’ şeklinde başlayan bildiriler, tehditler ile son buluyordu.
Yalan yanlış bilgiler, sahte veriler, masaüstünde yapılan araştırmalar ve sipariş olduğu çok belli olan komplo dolu raporlar da ek’te sunuluyordu.
Derken sokaklara iniş, halka hakaretler ve kaos çıkartmaya yönelik adımlar…
Eş zamanlı ziyaretler, ziyaretler de akla mantığa sığmayan hikâyeler…
“Geliyoruz…” diye başlayan nutuklar, 1990’lı yıllarda siyasetçilerin seçim alanlarında oy uğruna verdikleri uçuk sözlerden beter vaatler…
İşte bunlardan birinden söz edeceğim.
Hava puslu, Danıştay saldırısı gerçekleştirilmiş, sokakları karıştırmak için hareketler çoğalmış, 28 Şubat benzeri eylemler başlamış.
Bir taraftan beşli çete benzeri yapılara verilen görevler, bir taraftan ise planlanan darbe için toplumun desteğinin alınması adına şehir şehir gezmeleri için görevlendirilenler…
İşadamları, oda başkanları, sözde STK temsilcileri ile Anadolu’ya yapılan çıkarmalar…
Yolları Güneydoğu ve Doğu Anadolu Bölgesine düşer bu görevlilerin…
Bazı Köy Korucuları ile bir dizi görüşmeler gerçekleştirirler…
Görüşmeler başlamadan önce de sağlam referanslar gösterilir, korucuların telefonla aranması da sağlanır.
Bölgede oynanan oyunu fark etmeyen bazı korucular havaya girerler.
Gelenleri Başbakan gibi karşılarlar!
Zaten arandıklarında da ‘onlar geleceğin siyasetçileri, iyi ağırlayın’ mesajı verilmiştir.
Görkemli sofralar kurulur, samimi görevli konuklara en meşhur yemekler ikram edilir.
Başlanır sohbete;
Önce korucuların sorunları ele alınır. Yani damardan girilir.
Ardından Türkiye’nin durumu sofraya getirilir.
Hedef iktidardır ve saatlerce toplum mühendisliği yapılır.
“Sizi de kurtaracağız, desteğinizi bekliyoruz…” denilirken, ortaya bir vaat atılır:
“Bu iktidarı paketleyeceğiz… Siz de hazır olun. İktidarı gönderdikten sonra güvendiğimiz Korucu başlarını belediye başkanı olarak atayacağız. Bizimle olun. Size devletin kurumlarından gerekli desteğin sağlanmasını da sağlayacağız. Bu konuda önemli görüşmeler yapıp, gerekli teminatları alıp buraya geldik. Belediyeleri sizlere teslim edeceğiz.”
Bu iddia benden… Kısa süre önce benzer bir konuyu deşifre eden bir tanık, Ergenekon savcılarına talimatla ifade verdi. İfadesinde bazı Köy Korucuları ile Ergenekon sanıklarının temas halinde olduklarını da deşifre etti.
Ergenekon sanıklarının skandal ifadelerini de savcılar ile paylaştı. İfadeleri ile Ergenekon’un bir kolunu daha deşifre edecek önemli bilgiler verdi. Derim ki Ergenekon soruşturması kısa süre içerisinde farklı mecralara ulaşacak.
Ergenekon’dan tutuksuz yargılansalar da yırttıklarını düşünen bazı isimlerin, yeni ilişkileri ortaya çıkacak.
Bu ilişkiler ise bizi belki ileri de Fırat’ın ötesinde ki karanlık yapıya kadar ulaştıracak… İzleyip göreceğiz.