Esas Darbeyi Halk Yaptı..!
Aylardır beklenen sonuç açıklandı ve halkın sağduyusu ağır bastı.
Halk ne diyorsa o artık.
Demek ki özgürlüğü istiyor halk.
Üzerindeki azınlık cuntasının kalkmasını, hem demokratik alanda, hem sosyal alanda her türlü özgürlük halkın yegâne amacı olmuş.
Bu da ezici “evet” oylarından belli oluyor.
Bundan sonra ne olur?
Hem CHP hem de MHP açısından.
En başta CHP’de bir liderlik boşluğu vardı.
Artık CHP kendisine yakışan bir lider arayışına girecek.
Zaten Kemal Kılıçdaroğlu vaziyeti kurtarsın diye günübirlik seçtirilmiş bir genel başkandı.
Liderlik vasıfları çok zayıf.
Zaten bu dünyaya sanki Memur Kemal olarak gelmiş, yine Memur Kemal olarak gidecek.
Eğer bir parti başkanı sandıkta oy kullanamıyorsa ondan ne beklenir?
Sen meydanlara çıkacaksın. Binlerce, onbinlerce insanlardan oy isteyeceksin ama ihmallerin sebebiyle oy kullanamayacaksın.
Sonra bu millet seni tiye alacak;
BDP'den son dakika açıklaması: Kılıçdaroğlu'na oy kullanmaması yönünde herhangi bir baskıda bulunmadık!!!
BDP'den yeni açıklama: Kılıçdaroğlu'nun boykot edeceğini bilseydik seçim ittifakı yapardık.
CHP referandumun iptali için Anayasa Mahkemesi'ne gidecekmiş. "Bizim başkan oy veremedi sayılmaz" diyorlarmış..
Kemalin dediğini yap yaptığını yapma :)
Şimdi Recep Bey, "Daha oy kullanmayı bile beceremeyen adam ülke yönetimine talip oluyor" dese... haksız mı yani?
Sayın Kılıçdaroğlu, "ne yapın edin sandığa gidin" deyip de, kendin sandığa gidemeyişini hangi mizah dergisine havale edeceksin?
Kılıçdaroğlu'nun oy kullanamamasını CHP Hayır diyerek yalanladı, Kemal Kılıçdaroğlu ise "Bu konuyu arkadaşlarım araştırıyor rapor hazırlanacak, çözeriz" dedi.
Oy kullanmamasını ve kendisiyle bu kadar dalga geçilmesini nasıl engelleyebilir Memur Kemal?
Ona siyaset çok büyük geliyor.
Kendisi, siyaseti bırakıp bir kenara oturmalı.
Kılıçdaroğlu, artık kendisinin görev süresinin bitmek üzere olduğunu anlamalı.
Bir rüzgârdı o. Belki o rüzgârdan CHP faydalanılır sandılar ama o da boş çıktı.
Memur Kemal’in yerine şimdi nasıl bir lider aranır?
Bunun için parti içinde büyük entrikalar oynanacak.
Bakalım Önder Sav’ın seçtiği mi yoksa başka biri mi başkan olacak?
CHP bundan böyle liderini bulana kadar kaynayan kazan.
Ya MHP?
Onun durumu daha da felaket.
Tabanından iyice uzaklaşan MHP’de büyük kopmalar yaşanabilir.
Şu ana kadar gün yüzüne çıkmayan ama referandum sonrası büyük olasılıkla gün yüzüne çıkacak büyük kopmalar, BBP’nin çok işine yarayacak.
Tabanıyla zıt düşüp, adeta CHP’nin vagonu gibi hareket eden MHP bundan böyle şimdiye kadarki oy potansiyelini bundan sonra bulamaz.
MHP’de ya lider değişecek ya da barajın altında ezilecek.
MHP’den BBP’ye bir geçiş olursa ne olacak?
MHP bu gidişle gelecek sene yapılacak seçimlerde TBMM’ne vekil gönderemez.
Bu da şu demek oluyor?
MHP bindiği dalı kesti.
Eğer MHP yönetimi, tabanına zıt hareket etmeyip, meydanlarda halktan “evet” tercihi isteseydi durum çok farklı olabilirdi.
Ama bunlar halka inat “hayır” tercihinde direndikleri için bir nevi siyaseten intihar etmişlerdir.
Referandum sonrası çıkartılacak netice şu;
Dayanışma içindeki MHP ve CHP büyük bir yenilgi aldı.
Çünkü son seçimlerde %42 oy oranı olan Akparti’nin yeni düzenlediği Anayasayı halkın önüne koymasıyla birlikte oy oranı %60’ye yaklaştı.
Bu demek değildir ki bu oyların tamamı AKP'nin oyu.
Ama şu da bir gerçek ki, %60’a yakın halkın AKP’ye bir güveni var.
Bu yenilgi sonrası anamuhalefet partisi CHP ile onun yandaşı MHP kendilerine bir çeki düzen vermelidirler.
Bilhassa MHP.
Yoksa yukarıda bahsettiğimiz gibi MHP’nin bundan sonraki genel seçimlerde Meclis’e girmesi zor.
MHP ne zaman zıt görüşlülerle kol kola olsa her zaman halktan darbe yedi.
2002’de nasıl halktan darbe yediyse halka rağmen “hayır” dediği için yine halktan büyük bir darbe yedi.
Bu kadar açık ve netken MHP’nin iyice silkelenmesi gerekiyor.
Bundan sonraki seçimde halktan bir darbe daha yerlerse MHP’nin ayağa kalkması artık mümkün değil.
Halka rağmen değil halkla olunca her şey güzel olur.
Bunu siyasetçilerin iyi bilmesi gerektiğini bu referandum sonuçları çok iyi göstermiştir.