Erkek Öğrencilere Yazık Değil mi?

Lütfi AYHAN

                   YGS sonuçları ile ilgili bir haber: “…Kızlar Neden Daha Başarılı? YGS sonuçlarında kız öğrencilerin üstünlüğünü yorumlayan uzmanlar ortak kanıda birleşti. Kızlar kazanmak için daha hırslı ve başarı odaklı çalışıyor.ÖSYM'nin rekor hızla açıkladığı YGS, kız öğrencilerin üstünlüğüyle sonuçlandı. 2013 YGS birincileri Ankara TED Koleji Vakfı Özel Lisesi'nden Zeynep Nur Karagöz, YGS1-YGS2 alanlarında, İstanbul Lisesi'nden Hümeyra Çolak…” Haber böyle devam edip gidiyor.

              Bu haberi okurken şunları düşündüm: Niçin horozlar yumurtlamaz, koçlar kuzulamaz, tekeler, boğalar yavrulamaz?

                Bunun ardından dünyada bilimsel buluş yapan insanlar(yani mucitler) geldi aklıma: Müslüman, gâvur, Asyalı, Avrupalı, tarihte ve günümüzde fark etmez; Biruniden, Kindiye, İbni fadlandan Ali Kuşçuya, Uluğ Beyden Lagari Hasan çelebiye; Einsteinden, Henry Forda, Mendelden Edisona, Samuel Morstan Arşimede… Kadar her alanda, her bilim dalında mucitlerin hemen hepsi erkek! 

                Edebiyatta, resimde, müzikte erkeklerin yanında hanım sanatçılara her zaman rastlamak mümkünken bilimde (tarihte de günümüzde de) niçin hanımların esamesi okunmuyor? Hal böyle iken Türkiye de ne oldu da kız öğrenciler YGS de erkekleri geçmeyi başardı?  

                                        Kız Ve Erkek Liseleri Tekrar Açılmalı

                 Uzmanların bu konuda yaptıkları yorumlara bir yenisini de ben ekleyeyim: Bu sonuçların alınmasında karma eğitimin de önemli bir rolü var. Kanın deli deli aktığı bir devrede, yeme, içmenin pek bol olduğu günümüzde,  cinsel arzuların tavan yapması çok normal. İşte böyle bir dönemde/çağda kızlarla erkekleri yan yana oturtup ders işlemek elbette kızlar için avantaj, erkekler içinse dez avantajdır. Niye? Çünkü İnsanı yaratan Halikılzülcelal, erkeği aktif kadını ise pasif yaratmıştır. Bu tezi gözünüzle görmek isterseniz tabiata, tarihe ve etrafınıza bakıverin. Horozla tavukların, boğa ile ineğin, Erkek aslanla dişi aslanın, teke ile keçinin ilişkilerine göz atın! Mecnun Leyla’nın, Ferhat Şirin’in peşinden koşmuştur. Bütün yozlaşmışlığa rağmen günümüzde halen erkek tarafı gidip kızı ailesinden ;”Allahın emri Peygamberin kavli “ ile istemektedir. Halen kıza “GELİN” (gelen kelimesi ile ilgili(?) herhalde) denilmekte!  Erkek tarafı “gelin aldık” derken kız ailesi “kızı verdik”  deyimlerini kullanmaktalar…

                Yüce yaratan da değişik ayetlerde erkekleri fail, mesul, gavvam (güçlü) yarattığını eşinin ve çocuklarının sorumluluğunu ona yüklediğini bildiriyor.  Bütün bunlar gösteriyor ki yaratan,  erkeğe daha büyük sorumluluk verirken onu daha güçlü kadını daha zayıf yaratmıştır. Bu bakımdan, yani bedensel ve cinsel yönden erkeğe göre daha zayıf olan kadın, karma ortamlarda erkeğin kendisinden etkilendiği kadar kendisi erkeklerden etkilenmemekte.

                 Konunun uzmanlarından Prof. Nevzat Tarhan, bir erkekle bir kadın aynı ortamı paylaştıklarında erkek kadına göre 5 kat daha fazla cinselliği düşünür demekte. Aslında bunların hiç birini bilmesek bile şu bilgiler söylediklerimiz daha anlamlı kılar: Günümüzde ve tarihte fark etmez, Müslim, Gayri Müslim önemli değil, erkekler mi kadınları taciz ediyor yoksa kadınlar mı erkekleri?

                  Günümüzde eğitime bu kadar önem verilirken ( gerek ailelerin, gerek devletin harcadığı paralar, yaptıkları yatırımlar tarihe göre katbekat fazla) eğitimde çok iyi sonuçlar almadığımız da ortada. O zaman ne yapacağız? İslam’ın ve modern, evrensel ilmin bu konuda yaptığı uyarılara kulak vereceğiz. Bu uyarılardan biri de cinsel arzuların şaha kalktığı bir dönemde öğrencilerin dikkatini dağıtan uyaranlardan onları uzak tutmaktır. Bunun yolu da kız ve erkek öğrencilerin ayrı okullarda okumasıdır. Tanzimat, Meşrutiyet, Cumhuriyet dönemlerinin hepsinde var olan, Avrupa’nın bir çok ülkesinde halen eğitime devam eden  bu tip okullar tekrar açılmalı, kız liseleri, erkek liseleri yeniden hayata geçirilmelidir. Bizden söylemesi! Aksi halde Allah’ın,  ilim üretmesi için beyninin sol tarafını güçlü yarattığı erkek,  bu fonksiyonunu söylediğimiz sebeplerden dolayı iyi kullanamayacak ve bu yıl ki YGS sonuçlarında görüldüğü gibi anormal sonuçlar alınmaya devam edilecek, bilim üretmesi gereken erkek beyinler bu fonksiyonlarını gereği gibi yerine  getiremeyecektir.

Not 1 :Konu ile ilgili birkaç ek bilgi: ANKARA - AA - Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) verilerine göre hiç evlenmeyen yaşlıların 82 binini kadınlar, 28 binini erkekler oluşturuyor. (yani kadınlar erkeksiz yaşama konusunda daha başarılı. Erkekler ise kadınsız yapamıyor.)

Not 2: Besicilik yapan bir arkadaş anlattı: “Besiciliğin ilk yıllarında tosunların bir türlü kilo almadığını gördük. Veteriner getirdik. Baytar, her türlü muayeneyi yaptı, ahırı inceledi, yiyecekleri, içecekleri kontrol etti…Her şey normal. Günler sonra teşhisini koydu:

-Siz düvelerle tosunları yan yana mı bağlıyorsunuz?

-Evet!

-Olmaz! Onları birbirlerinden uzaklaştırın! Aksi halde dişilerin kokusundan etkilenen tosunlar, normal yiyemez, içemez ve bundan dolayı da normal kilo alamaz demiş.

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (12)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.