Atatürkçü maskelerinin mağduru olan Sabahattin Ali işsiz kalınca memleketi Bulgaristan’a kaçmaya karar vermiş. Ancak pasaport çıkartmak istemiş ama alamamış. Yasal yollardan çıkamayınca Bulgaristan’a kaçmaya karar vermiş. Ali Ertekin adlı kaçakçı tarafından para karşılığı Bulgaristan’a kaçmak için anlaşmışlar.
Ancak Ali Ertekin adlı kaçakçı tarafından Bulgaristan sınırında şaibeli bir şekilde öldürülmüştür. Sabahattin Ali'yi öldürdüğünü itiraf eden ve CHP üyesi ve Milli Emniyet mensubu olduğu iddia edilen Ali Ertekin, dört yıla hüküm giymiş; fakat birkaç hafta sonra çıkan aftan yararlanarak serbest kalmıştır.
O zaman gazeteler tarafından ölümü hakkında haberler yapılmış ve öldürüldü, öldürülmedi tartışmaları ortaya atılmıştır.
Demek ki, o zaman da bile basın iki taraflı olup birileri hükümetin sözcülüğünü yapıyormuş.
Otopsi yapılması istenilmiş ve ceset mezarından çıkarılmış. Otopsi yapıldığında ceset tanınmaz haldeymiş ama doktorlar kıyafetlerinden bu cesedin Sabahattin Ali’ye ait olduğuna kanaat getirmişler ama cesedi bulan çobanlar da çok farklı konuşuyorlardı.
Cumhuriyet döneminin fail-i meçhul cinayetlerinden ilki olan Sabahattin Ali’nin ölümüyle ilgili cevaplanmayan bir sürü sorular var.
Ölümü hakkında bu güne kadar hiçbir gelişme yaşanmamış. Hâlâ da mezarı hakkında herhangi bir bilgi mevcut değil.
Burada şunu belirtmek istiyorum; Ömrünü Sovyetler Birliği’nde geçiren ve kendi karısını eski kocasına haftada bir gün de olsa gitmesine razı olan Nazım Hikmet’i Türk vatandaşlığına geçmesini sağlayarak iade-i itibar yapan Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay acaba bu CHP mağduru Sabahattin Ali’nin itibarını geri vermeyi düşünüyor mu?
Ben bu yazımda fikirlerimizin birbirine zıt olmasına rağmen neden Sabahattin Ali’den bahsettim?
Birincisi; Atatürkçülüğü, Cumhuriyet’in kuruluşundan bu zamana kadar hâlâ tabu olarak görülmesinin bir delilidir Sabahattin Ali’nin hayatı.
İkincisi; Atatürkçülüğe sığınıp da oradan hem fikir, hem de maddi rant elde edenlere delildir Sabahattin Ali’nin hayatı.
Aldırma Sabahattin Ali, Aldırma..!
Senden sonra hiç bir şey değişmedi. Bıraktığın CHP ne ise günümüzdeki CHP de aynı.
Onlar için fark etmez Atatürk’e hakaretten dolayı içeri atıldığın.
Atatürkçüler’in düzenlediği Cumhuriyet mitinglerinde Edip Akbayram senin Aldırma’nı oradaki onbinlere okudu.
Mutlaka biliyorlardı senin bu dizeleri Atatürk’e hakaret suçundan Sinop cezaevinde yatarken yazdığını. Ama miting alanlarındaki onbinler biliyor muydu?
Sen yine de aldırma Sabahattin Ali..!
Eleştiri ve önerileriniz için;