Etkili çünkü milyonlarca insan, pek kutsal bir yerde Arafat'ta aynı anda pek içten dua ederler.
( Geçen yıl Mekke de bu günlerde yazdığım yazının günümüze uyarlanmış hali)
Şu anda dünyada 8 milyar insan yaşıyor. Bunlardan 2 milyara yakını Müslüman. Müslümanlardan 85 milyonu Türkiye' de yaşıyor. Allahü Teala, her yıl olduğu gibi bu yılda (hicri 1445) Âdem oğullarının içinden 5 milyona yakın Müslümana " iyilik ordusuna katılmak" üzere 'celp' çıkarmış.
Türkiye'de yaşayan 85 milyon Müslümandan 90 bini bu celbe tabi olmuş.
ALLAH'IN EZELİ VE EBEDİ ÇAĞRISI
Hac nedir? Hac Allah’ın emri, Peygamberin kavli ve uygulaması olan bir ibadettir.
İnsanları bu dünyaya Allahu Teâla gönderdi. Gönderme sebebi imtihan. İmtihanın konusu, eşrefi mahlûkat olan insanın Allah’ı, kendini, zamanı, mekanı, varlığı kavramak ve onların hakikatlerini öğrenmek, iyiyi kötüden, güzeli çirkinden, hakkı batıldan ayırmak. Çünkü bu dünya iyilikle kötülüğün, güzellikle çirkinliğin, zulümle adaletin savaştığı geçici bir durak/ bir arena. Bu mücadele/savaş kıyamete kadar devam edecek. Haccı iyi anlamak için bu sahneyi, savaşın konusunu ve orduları iyi bilmek gerek. Çünkü bu "harp" kıyamete kadar her yıl tekrarlanacak.
Her yıl bu harpte yer almak üzere, dünyanın dört bir yanından insanlar " iyilik ordusunun neferi olmak için. Bem beyaz elbiseleri/üniformaları ile ak güvercinler gibi, beyaz kelebekler misali göklerden uçarak Mekke'ye giderler. Mekke/Kâbe esenlik ordusunun toplandığı karargâhtır.
Niçin Mekke? Çünkü Mekke arzın/evrenin merkezi, Kâbe ise , şeytana, kötülüğe, tağuta, zulme, haksızlığa karşı yapılacak bu savaşın başlangıç noktasıdır.
Mekke’ye gelen iyilik askerleri, önce Evrenin merkezi olan Kâbe’nin etrafında sonsuzluğu ifade eden 7 tur atarlar. Buna tavaf denir. Tavaftan sonra Sa'ye geçen esenlik erleri, burada da 4 gidiş 3 gelişlik bir yürüyüş yaparak, şeytana karşı büyük savaş veren ve bu cihadı kazanan İsmail'in annesi Hacer'i anarlar.
Bu iki imtihanı kazanan barışın askerleri, orduya kabul edilirler ve taburlar, bölükler halinde dillerinde sonsuzluğun marşı olan "LEBBEYK ALLAHUMME LEBBEYK" marşı ile toplu hücum için Arafat karargâhında toplanırlar
Tüm müminler ve tekmil insanlık için savaşacak bu yiğit, mert ve cesur erler ve hanımlar, insanlığın yüz akı vefalı, özverili kahramanlardır.
Arafat’ta geceleyen "iyilik ordusunun" neferleri, komutanları ile birlikte bir vakfe/ duruş yaptıktan ve ahdü eman ettikten sonra hep birlikte gece yarısı
Müzdelifeye doğru yürürler. Müzdelifede de vakfe yapıp soluklanan adalet ordusu,
İbrahim Atamız zamanında başlayan, peygamberimiz ile devam eden bu büyük savaşın ana cephesine doğru 'Lebbeyk" ve "Allahu Ekber" marşları ile Mekke dağlarını inlete inlete hücuma geçerler. Bu haykırış dünyadaki tüm dağları, tekmil deryaları, hatta göklerdeki güneşi ayı ve yıldızları da titretir.
Barışın ve esenliğin askerleri, Minaya doğru üzerlerinde iyiliğin saflığın, duruluğun ve kefenin rengi olan beyaz üniformaları; dillerinde "Lebbeyk" sözleri ile başlayan sonsuzluk Marşından bölümler, ellerinde ise düşmana atılmak üzere toplanmış 7 küçük taş ile zulmün, karanlığın, ayrımcılığın, kibrin, Tağutun üzerine yürürler.
İki ordu Cemeratta karşı karşıya gelir. Adaletin, iyiliğin, tevazunun, esenliğin neferleri, ellerindeki küçük taşları zulmün, karanlığın, kibrin sembolü olan şeytanın ve onun ordularının üzerlerine fıtlatırlar.
Üç gün devam eden bu sadmenin ardından zafer iyilik ordusunun olur..
KURBAN ALAH'IN HEDİYESİ
Hacılar kazandıkları bu zaferi birbirlerini tebrik ederek ve bu zaferi kendilerine kazandıran Allah'a şükrederek kutlarlar. Bu şükrün bir nişanesi olarak da Allah'ın kendilerine gönderdiği Kurbanları keserler. Sonra başlarını tıraş edip “taş- baş – traş” üçlemesini tamamlarlar. Bunun ardından. Rablerine şükretmek, tüm insanlığı bu zaferden haberdar etmek için başlangıç noktasına yani Kâbe’ye geri dönerler: ' Biz ayaktayız savaşmaya her zaman hazırız' dercesine harbin başında olduğu gibi Kâbe’yi tavaf edip, Sa'ylerini tamamlarlar. Safa ile Merve arasında gidip gelirken vefanın, tevekkülün, Rabbe bağlılığın sembolü olan "Hicretin Gelini" unvanı ile müsemma Hacer Annemizi hatırlar.
ZAFERDEN SONRA
Dünyada yapılan en büyük savaşı kazanan " esenlik ordusunun" neferleri yurtlarına geri dönmek üzere birbirleriyle helalleşip, memleketlerine dönerler. Hepsinin bir elinde Allah'ın kendilerine verdiği 'Zafer beratı' öbür ellerinde ise beyaz bir zafer sancağı vardır. Bu berat'ı ve sancağı, gelecek yeni sene de (1446) bu kutsal orduya katılacak yeni savaşçılara vermek üzere yanlarına alırlar. Ve geldikleri gibi yine beyaz kelebekler misali gökyüzüne ağarken dillerinden şu dualar dökülür: " Allahım mümin ve müminatı salih ve salihaları...İki cihanda aziz et. Amin. Tekmilini cennetine kavuştur...." Amin ya muin.
Not: Bu gün Arafat'ta milyonlarca insanın bizzat, Milyonlarca insanın da memleketlerinden katılacağı bu büyük ve etkili duaya hep beraber katılıp Âmin diyelim. Ümmete ve insanlığa barış ve esenlik dileyelim.
Not: Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş'ın, 2024 Hac Organizasyonu kapsamında Mekke'den yapacağı “Arafat Vakfe Duası” canlı olarak 15 Haziran 2024 Cumartesi günü saat: 13.00'te Diyanet TV ekranlarından yayınlanacak.