Bir insan hakları haftasını daha geride bıraktık.
Ancak halen ırkçı emperyalizm terör estirmeye devam ediyor.
İşgal, baskı ve adaletsizlikten dolayı milyonlarca insan hak ihlalleri altında eziliyor.
Afganistan, Pakistan ve Irak’ta işgal sürüyor.
NATO uçakları sivil hedeflere bomba yağdırırken, Doğu Türkistan ve Tibet’te haksızlıklar hız kesmeden devam ediyor.
Kara kıta Afrika’da yoksulluk, Avrupa’da ise ırkçı söylem ve saldırılar…
ABD başta Guantanamo olmak üzere dünyanın birçok yerinde tuttuğu mahkûmlara işkence ve kötü muamelede bulunmaya devam ediyor.
Siyonizm ise zulmüne devam ediyor. Filistin’de yaşanan insan hakları ihlalleri ve Gazze’de İsrail’in uyguladığı insanlık dışı ambargo sürüyor. Terör devleti İsrail uluslararası hukuku hiçe sayarak Kudüs'ü tamamen Yahudileştirmek için hızla yeni yerleşkeler inşa ediyor, yıkımlara direnen gençleri de cezaevine atıyor.
Brezilya, Jamaika, Kolombiya ve Meksika’da yüzlerce kişi yargısız infazlarla öldürülüyor…
Somali’de masum insanlar çatışmaların ortasında, Çin’de ise binlerce kişi ciddi baskılar ve ekonomik zorluklar altında yaşamaya çalışıyor.
Haiti’de yaşanan insanlık trajedisi, Yemen’de de önceki dönemleri aratmayacak şekilde Amerika kaynaklı hak ihlalleri yaşanıyor.
Sudan'ın Darfur bölgesinde katliamlar devam ederken, Rusya’da ise özgürlükler daha da sınırlandırılıyor.
Bu kadar zulüm sürerken ve insanlar emperyalizmin ırkçı pençesinde can çekişirken halen dünya halklarının bir araya gelerek onurlu bir direniş başlatmaması anlaşılır bir durum değildir. Özgürlükleri Batı’ya endekslemek ve her defasından onların sahte demokrasileri altında ezilmek ama inadına sömürüye başkaldırmamak da oldukça manidar bir durumdur. Savaşa, emperyalizme, soykırıma, sömürüye, işkence ve işgale karşı olmak bir yurttaşlık görevidir. Bu görevden kaçmak ise köleliktir. Şiddetin ve işgalin dünya üzerindeki temsilcilerine karşı durmak yerine statükodan beslenip, mazlum halkların çığlıklarını duymamak da vahşete ortak olmaktır.
Unutmayın ki nerede bir işgal ve gözyaşı varsa orada emperyalizmin çıkarları vardır. Nerede insanlar öldürülüyorsa, orada emperyalizmin çıkarları zedelenmiştir. Ve nerede insanlar açlık ile terbiye edilmeye çalışılıyorsa orada zulme karşı direniş sergilenmiştir. İnsan emeğinin, hakkının ve özgürlüğünün olmadığı ülkelerin yönetiminde de emperyalistlerin kuklaları vardır. Emperyalizme ve oligarşiye karşı birlik olma zamanı geldi de geçiyor. Artık uyanın! İnsanlık topyekûn bağımsızlık yürüyüşü için yola çıkmalıdır.