Görevinin başında görevini kötüye kullanan Polis Memurunu tanıyın. Böyle Polis Memuru da olur mu demeyin. Halkın güvenliği için ve Halk için Emniyet böylemi oluyor!
Düzce İlinde 25 Aralık 2005 yılında karı-kocanın gece yarısından sonra evinde uyurken bıçaklanarak öldürüldüğü cinayette, cinayet araştırma ekibinde bulunan polis memuru Aziz Çelik teşkilatınızın yüz karası memur, maktullerin evli ve iki evlat sahibi olan kızları M.I.’a, cinayeti araştırıyorum, ifadeler alıyorum bahanesiyle aşık olup, yardımcı olacağı vaatleriyle kandırarak boşanmalarına sebep olmuş ve kendisi gizlice imam nikahı kıymıştır. Kendisi evli ve üç çocuk sahibidir.
Eşi İ.Çelik (Güloğlu) duruma engel olmak istemesine rağmen başaramamış ve hatta eşi tarafından tehdit edilmiştir.
Bu polisin başka suç dosyası olduğu tespit edildi. O da kayınvalidesini dövmek, tard etmek, tehdit ekmektir.
Aziz ÇELİK, aslen Rizeli olup, Sakarya nüfusuna kayıtlıdır. 24.02.1974 doğumludur. İstanbul Kadıköy Hasanpaşa Polis karakolunda görev yapmaktadır. Polis karakolunun üzerindeki lojmanda oturmaktadır.Telefon numaraları 0538 405 63 99 – 0506 359 09 57. MSN: aziz.2402@hotmail.com; Sicil no: 165362
Resmi eşi İ.G. durumu bildikten sonra Tuzladaki babasının evine 9 aylık bebeğini alarak 2011 in başında gitmiştir. 4 ay kadar babasının evinde kaldıktan sonra eşi her şeyin bittiğini söyleyerek geri almıştır. Halbuki eşine yalan söylemişti. Hatta polis ikisine de ayrı ayrı ev tutabileceğini, isterlerse beraber de kalabilecekleri söylemişti. Pişkinliğin ve onursuzluğun, hatta hainliğin bu kadarına da pesti doğrusu.
Aralık ayı 2005 yılında işlenen cinayet hala çözülmüş değildir. Maktuller kadın N.I. ve Erkek (kocası) C.I. cinayeti acaba neden çözülmedi. Aziz Çeliğin daha önemli işi mi vardı. Yoksa cinayet çözüldü de işin ucunda maktullerin evli kızı M.I. tehdit edilerek Aziz Çelik tarafından gizli nikah kıymaya mecbur mu bırakıldı.? Cinayetin üzeri ört bas edildi mi.? Cinayetin uzantısı gizli nikah, gizli nikahın uzantısı da cinayetin gizlenmesi geliyor insanın aklına. Eğer öyle değilse, maktullerin kızı M.I’ bir şeyler biliyor olması ve gizlediği şüphesi akla geliyor.
Bu işin içinde bir iş var demektir. Halbuki Düzce de daha sonraları meydana gelen cinayetler çözülebilmişti. Benim bildiğim çözülmeyen tek cinayet buydu.
M.I. Düzce’ deki akrabalarını, iki erkek kardeşini reddetmiştir. Düzce’ de hiçbir bağının kalmadığını ifade etmişti. Niçin acaba? Cinayet hakkında bir bildiğin var da saklıyor muydu? Ya da ölenler öldü, kalan sağlar bizimdir diyerek Aziz Çelik uğruna mı kardeşlerini reddediyordu?
Doğru bilgilerin alınması amacıyla Polis memuru Aziz Çelik ve gizli imam nikahı kıydığı M.I. kendilerine gönderilen kişilere bu durumun olduğunu itiraf etmişlerdi. M.I.’ nın boşandığı eşi de savcılığa suç duyurusunda bulunmuştu. Ayrıca M.I. mahkemeye verilerek velayet, tazminat ve nafaka davaları açılmıştı. Eğer mahkemeye çağrılırlarsa durumu inkar edeceklerini, böyle bir şeyin olmadığını, olduysa da bittiğini söyleyeceklerdi.
Aziz Çelik hakkında İstanbul Emniyetine 2011 Nisan ayında suç duyurusunda bulunulmuştu, henüz bir şey yapılmış değildi. Durum hakkında emniyete sorulmasına rağmen cevap alınamamıştı.
Aziz Çelik, Düzce’ de görev yaptığı sırada bu pislikleri karıştırırken, o günün Düze Emniyet yetkililerinin bu durumdan haberleri var mıydı?
Polis memuru Aziz Çelik’i ve gizli nikah kıydığı M.I.’nın telefon, msn ve e-mail’leri araştırılması gerekirdi. M.I. ya verilen 0506 lı Aziz Çelike ait polis hattının da araştırılması gerekirdi. Ayrıca 2007 yıldan 2010 yılına kadar (Aziz Çelik Yurtdışı görevinde bulunduğu süre içerisinde) vakıflar bankasından Aziz Çelik adına hesaplar, para transferleri M.I. tarafından yapıldı mı yapılmadı mı, buna da bir bakılması gerekirdi.
Ayrıca iddiaların doğruluğu açısında Aziz Çelik’e ait 34…..054 plakalı yeşil renkli Megan marka araba M.I. ya 25 bin TL. na satıldı mı satılmadı mı? Bütün bu bilgileri Aziz Çelikin eşi İ.Çelik’e de sorulabilirdi.
Aziz Çelik, ifade vermek için yanına imam nikahlı eşi M.I. yı alarak Ataşehir Emniyetine gitmiştir. İfadelerinde bütün bunları inkar etmiştir.
Aziz Çelikin doğum günü olan (24.02.1974) 2011 Şubatında M.I. ile beraber hangi restoran ta kutlamışlardı? Akşam evine gidince göstermelik olarak evinde de resmi eşi ile kutlamış mıydı?
Aziz Çelik, kendi çocuklarını imam nikahlı eşi M.I. ın evine getirerek çocuklarıyla tanıştırdı mı?
Aziz Çelik’in resmi nikahlı eşi İ.Çelik, konuşmaktan neden çekiniyordu? Korktuğu bir şey mi var?
Aziz Çelik, imam nikahlı eşi M.I.’ ın eski eşine haber göndererek, “eşini alsın, biz artık boşandık, hiçbir bağım kalmadı” demiş miydi?
Mahkeme korkusuyla boşandıkları görüntüsünü vermek için Aziz Çelik, M.I.’ ın evine gitmeye ara mı verdi yoksa!
Aziz Çelik ve M.I. aralarında ki gizli imam nikahını M.I. nın başka arkadaşlarından bilen var mı? C.D (Erkek)., M.D.(Kadın), H.G.(Kadın), bunlar da biliyorlar mıydı? İETT de şoförlük yapan adı Coşkun olan komşuları Polisten arabayı almaya gitmişler miydi?
Aziz Çelik’ in erkek kardeşi, annesi, abisi biliyor muydu? Resmi nikahlı eşi İ.Çelik, onun annesi, babası, büyük bir kızı ve oğlu biliyorlar mıydı?
Bütün bunları daha da uzatılabilir. Önemli olan işin pisliği ve bunu bilmekti.
Aziz Çelik hakkında İstanbul İl Emniyetine suç duyurusunda bulunulmuştu. Aradan geçen uzun bir zaman sonra İl Emniyeti Disiplin Kurulundan madur arkadaşa şu e-mail geldi:
“08.02.2012 tarihinde Emniyet Genel Müdürlüğü' ne gönderilen şikayet
dilekçesinde; Polis Memuru Aziz ÇELİK ile ilgili olarak daha önceki
şikayetinin sonucunda "Ceza Tayinine Mahal Olmadığına" dair karar
verildiği ve şikayetinde İl Polis Disiplin Kurulunda verilen kararın
yanlış olduğunu iddia edip adı geçen memurun en ağır ceza ile
cezalandırılmasını istemiştir.
Danıştay 5. Dairesinin 657 sayılı Devlet Memurları Kanunun
disiplin soruşturmasının amacını belirleyen 124. Maddesi ile 135.
Maddelerini gerekçe gösterdiği 16/05/1977 tarih ve Esas:1977/3494,
Karar:1977/2569 sayılı kararında "disiplin cezalarına karşı ceza
verilen memur ile memurun görevli bulunduğu yetkili amiri tarafından
itiraz edilebileceğinin disiplin hukukunun genel ilkelerinden olduğu
belirtilmek suretiyle müşteki/şikayetçi tarafından disiplin cezasının
iptal istemini reddetmiştir." kararına istinaden
dilekçesi işleme konmamıştır.
Bilgilerinize arz ve rica ederim.”
Daha sonra şikayete mebni Polisiniz M.I. eski eşi tarafından tekrar şikayet edildi. Bu sefe İstanbul İl Emniyetinden aşağıdaki e-mail cevap olarak gelmiştir.
“Sayın ………………Adresinden gönderdiğiniz elektronik posta iletisinde bahsedilen iddialarla ilgili olarak Müdürlüğümüz kadrosunda görevli Polis Memuru Aziz ÇELİK hakkında yapılan tahkikat neticesinde; İlimiz İl Polis Disiplin Kurulunun 27.12.2011 tarih ve 2011/4140 sayı ile görüşülmüş olup “CEZA TAYİNİNE MAHAL OLMADIĞI” kararı verilmiştir.Bilgilerinize rica ederim.
Bu polis memurunuz, vazifesini kötüye kullanmıştır. Gittiği evde cinayeti araştıracağına, psikolojik rahatsızlık geçiren evin evli olan bir kadınıyla kandırarak duygusal ilişkiye germiş ve boşanmalarına sebep olmuştur. Hain ve uçkur düşkünü polisiniz, hala görevinde bulunmaktadır. Dışarılarda televizyon ekranlarında sergilediğiniz kahramanlıkları bilirken, böyle bir polisinizi de hala kurumunuzda tumanız ve hakkında ciddi soruşturma açmamanız, Halk İçin Güvenliğinizi ne kadar doğrulamaktadır?
1995-2000 yılları arasında İstanbul da zaman zaman polislere özel seminerler verdim. Hala da vermekteyim. Ama böyle bir kimseyi tanımadım. İşin mağduriyetini yaşayan arkadaşta, Polisin eşi İ.Çelikle yazıştığı facebook yazışmaları mevcuttur. Bütün detaylarıyla Polisinizin yaptıkları pislikler anlatılmaktadır.
Ataşehir polis karakolunuzda şahitlerin, durumu doğrulayan ifadeleri mevcuttur. İsteyebilirsiniz.
Polisiniz Aziz Çelik hakkında görevi kötüye kullanmak ve bir ailenin boşanmasına sebep olmaktan ciddi bir yasa işlem yapmadığınız süresince, Emniyete Güvenimiz olmayacaktır. Bunu böyle bilin.