Bugünlerde televizyonlarda yarışma kılıfı altında tam anlamıyla bir ekran kirliliği yaşanıyor.
Türk televizyonlarına yansıyan börtü böcekli ilk yarışma Acun Ilıcalı'nın Arjantin dolaylarından hazırlayarak ekranlara getirdiği Fear Faktor'dü. Şimdi bu yarışmayı Star ekranlarında Asuman Krause devam ettiriyor. Fear Faktör'ün formatı çok kolay.... Vücut direnci gerektiren bir yarışma... Ardından börtü böceğin içine kafanı sokarak belli bir zaman geçirebilme...
Bu programın takliti midir, yoksa başka bir yabancı formattan apartılmış mıdır bilmiyorum. ATV ekranlarındaki Ver Coşkuyu adlı yarışma programı ise bir başka alem. Şarkı-türkü söylerken börtü böcek içinde iğrençliğe dayanma formatı. Nereden bulmuşlar bu formatı. İzlerken insanın içini bayıyor...
Televizyonlarımızın neden format üretme konusunda sıkıntı çektiklerini anlayamıyoruz. Her televizyonun yüzlerce program koordinatörü var. Diğer yandan dışardan televizyonlara program hazırlayan yüzlerce ajans var. Buna rağmen börtü böceğin yukardan yarışmacıların üzerine boşaldığı program gibiler haricinde doğru dürüst program uyduramıyorlar.
Reyting sisteminin getirdiği bir kuraklık söz konusu aslında. Televizyonlarımıza hakim olan reyting sistemi, "Vatandaş istiyor biz de veriyoruz" sığlığına sığınan anlayış. Ekranlardaki kalite çıtasını yükseltmek için neler yapmak gerekiyor?
Öncelikle varolan programların tamamının gözden geçirilmesi gerekiyor. Bu programların hemen hemen tamamı, SMS imparatorluğu kurmak ve vatandaşın sırtından rantlanmak için üretilmiş programlar. Minicik çocuklara şöhret aşılamak için üretilmiş programlar bile var.
Ne olacak bu işin sonu bilemiyoruz
Show TV ekranlarında yayınlanan Yemekteyiz programı bir iç yapım... Show TV tüm programların yaz tatiline girdiği bu dönemde bu programı sabahleyin ekrana getiriyor, öğlen ekrana getiriyor, akşam ekrana getiriyor, gece yarısı ekrana getiriyor.
Deyim yerindeyse tam bir can simidi gibi... Tüm televizyon ekranını Yemekteyiz programı kaplamış durumda.
Yaz dönemine girilmeden önce dizileri vardı, seyredilmese de başka türlü programları vardı, ama, yaz dönemine girdikten sonra Show TV ekranında Yemekteyiz programından başka bir şey izlemek söz konusu değil.
Televizyonlarımıza hakim olan bu kısırlığın nedeni aslında şu: Biz ne verirsek vatandaş alıyor...
Vatandaşı sürü gibi gören anlayış... Şairin dediği gibi, "Koyun gibisin kardeşim, sallayıverince celep sopasını katılıverirsin sürüye"...
İnsanları tek potada eriten, onları robotlaştıran, zihinlerini iğdiş eden zihniyet, televizyon ekranlarındaki birbirinden kalitesiz programlarla da misyonunu devam ettiriyor.
Televizyon ekranlarındaki kalite çıtası her geçen gün yerlere düşüyor. Bu kalitesizliğin hesabını sormasını bilmeyen bir vatandaş profili olduğu müddetçe de bu iş sonsuza kadar sürer gibimize geliyor.
Kaynak: Milli Gazete