Ekmeğiniz de mi yok?

Recep KOÇAK

Şanlıurfa Sivil Toplum Kuruluşları İnsani Yardım Platformu Başkanı Osman Gerem ve Yardımcısı M. Adil Saraç’ı Hilal TV’de Perşembe akşamları ekrana gelen Deniz Feneri programında misafir ettim. Suriye’de dördüncü yılına giren zulüm ve vahşet devam ederken, Gerem ve Saraç’ı önceki yıllarda da konuk etmiştim.

Platform yetkilileri geçen yıl bu aylarda yollara düşmüş, il il gezerek nazlarının geçtiği kişi ve kuruluşlardan Suriyeliler için yardım toplamışlardı. Esed rejiminin bombardımanları, katliamları karşısında Suriye'de hayatta kalma mücadelesi veren insanların Ramazan ayını rahat geçirmeleri için onlar bu yıl da Anadolu yollarındalar.

Gerem, önceki programlarda paylaştığı bir bilgiyi tekrar hatırlattı. Bir süre önce Gaziantep’te bir grup Suriyeli doktorun katıldığı toplantıda, yaşlı bir doktor şöyle haykırmış, “Kardeşlerim, biz Suriyeli kardeşleriniz olarak sizden silah istemiyoruz. Bize verebilecek bir ekmeğiniz de mi yok!”

Şanlıurfa’da 60 STK’nın bir araya gelerek oluşturduğu İnsani Yardım Platformu, göz kamaştırıcı faaliyetler yapıyor. Kurulduğu günden bu yana mazlum Suriye halkı için topladığı insani yardımlarla sıkça gündeme gelen Platformun Başkanı Osman Gerem şu bilgileri verdi; “Mazlum Suriyeli kardeşlerimize hem sınır ötesinde hem de sınırlarımız içerisinde yardım yapıyoruz. Bugüne kadar sınır ötesinde 16 bölgeye 150 tır yardım gönderdik. Şanlıurfa merkezinde 120 bine yakın Suriyeli misafirimiz yaşıyor. Onlara da üç motorize ekiple 78 tırlık yardım ulaştırdık. Şanlıurfa’da ilgilendiğimiz 7 bin Suriyeli aile var. Ayrıca 1000 Şanlıurfalı ihtiyaç sahibi aileyi de desteklerimizle ayakta tutmaya çalışıyoruz.

 Suriye komşumuz olduğu için insanlar buraya geliyor. Kamplarda yaşayan Suriyelilere devlet her türlü imkânı sağlamış, kampların dışında kendi imkânlarıyla ya da yardım kuruluşlarının destekleriyle ayakta kalma mücadelesi veren muhacir kardeşlerimize bütün gönüllü kuruluşların sahip çıkması gerekiyor. Zira onlar bizim kardeşimiz, komşumuz, misafirimiz..

Önümüzdeki günlerde Ramazan ayına giriyoruz. Biz her Ramazan ayı Türkiye turuna çıkıyor, hayırseverlerin kapısını çalıyor, belediyeleri ziyaret ediyoruz Suriyeli kardeşlerimizin Ramazanda boyunları bükük olmaması için 10 günlük bir Türkiye turu ile Suriyeli kardeşlerimize yardım toplayacağız.”

Aynı zamanda Deniz Feneri Şanlıurfa Temsilcisi olan Gerem, “Bu yıl kapısını çaldığımız kurum ve kuruluşlardan geçen yıl gördüğümüz ilgi ve desteği göremiyoruz” diyor. Anlaşılan, Suriyelilere yardım yapmaktan usanmış içimizden bazıları. Oysa şu an biz onların yerinde olabilirdik. Bugün onlar muhacir, biz ensar. Yarın? Yarını Allah bilir. Dua edelim Suriyeli kardeşlerimiz evlerine dönebilsinler.

 İnsani Yardım Platformu Başkan Yardımcısı Adil Saraç çalışmalarıyla ilgili olarak şunları söyledi, “Komşuda bir yangın var, bir de sınav var. Komşumuz kanla, barutla sınav verirken bizim de komşuluk sınavımız devam ediyor. Urfalılar, Türkiyeliler ve Müslümanlar olarak bu sınavı geçmemiz lazım. Önümüzde Ramazan var, şu ana kadar yapılan 228 tır yardım yeterli değil. Yapılan hayır sona ermemeli, devam ettirilmeli. Almanya’daki bir firmanın sponsorluğunda Urfa’da bir mobil fırın açıyoruz. Ramazan boyunca ve Ramazan’dan sonra günde 100’er gramlık 10 bin ekmek üretilecek.”

Adil Saraç programdaki konuşmasında ilginç bir de örnek verdi; “Suriyeli kardeşlerimiz evlere girip çamaşır çalsa, bu neyin göstergesi olur? Bu, onlara yeteri kadar yardım yapamadığımız, hatta onları çamaşır çalacak kadar muhtaç duruma düşürdüğümüz anlamına gelir.”

Suriye İnsani Yardım Platformu’nun altına imza attığı güzel işleri yâd ederken, Sivil Toplum Kuruluşlarının üstün çabalarını, Şanlıurfa Valisi İzzettin Küçük ve Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanı Celalettin Güvenç’in kolaylaştırıcılığını ve desteklerini şükranla anmak icap ediyor. Elbette hayırseverlerimizi, valilik ve belediye personelini, Yusuf Mert’i ve gezici ekipten Yasin Beyi de tebrik ediyorum. Allah hepsinden razı olsun.

Suriye’de her şey normalleşinceye kadar Suriyeli kardeşlerimizi gündemimizin alt sıralarına atamayız. Yapılacak yardımlar, birkaç haftalık ya da birkaç seferlik “acil yardım” olarak görülmemeli. Kamplarda yahut evlerde yaşayan bir Suriyeli aile, bizim çocuklarımızın, ailelerimizin ihtiyaç duyduğu her türlü temel gıdaya ve diğer tüketim malzemelerine muhtaç. Onları Ramazan öncesinde ve Ramazan’da hatırlamamız da yetmeyecektir. Sofralarımıza bir tabak ilave edip her öğünde onları hatırlamalı ve gereğini yapmalıyız.

recep.kocakk@gmail.com

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.