“Yeryüzünde kibir ve azametle yürüme! Çünkü sen asla yeri yaramazsın ve boyca da dağlara erişemezsin
"Hem insanlara karşı avurdunu şişirme (kibirlenme) ve yeryüzünde çalımla yürüme
Kuran-ı Kerim’de kibirle ilgili olarak yukarıdaki ayetler gibi bir çok ayet daha mevcuttur. Bu ayetlerle Cenab-ı Mevla bizlere kibir ve böbürlenmenin kötü şeyler olduğunu ve bunlardan uzak durmamızı söylüyor.
Şeytanın bulunduğu yüksek makamdan kovulmasına ve lanetlenmesine sebep kibir değil midir?
Firavunların ve yanındakilerin hidayete ermesini engelleyen kibir değil midir?
Kavimlerin helak olmasının sebebi kibir değil midir?
İnsanlar arasındaki ilişkiyi bozarak sosyal dokuya zarar veren kibir değil midir?
Kibirli kimseler için söylenen eski bir deyiş vardır. “Ekin iti gibi yürüme” derler. Bu ekin itinin hikayesi şöyledir;
Bildiğiniz gibi değişik köpek türleri bulunmaktadır. Konumuzun kahramanı olan itin aslında doğrudan kibirle ilgisi bulunmamaktadır. Onun durumu bir çeşit konu mankeni konumunda olmasıdır.
Bu, bir cins av köpeğidir ve ekin (buğday v.b.) tarlalarında dolaşmayı çok sever. Ancak ekinler başak verdiği zamanlarda tarlalarda dolaşırken bu başaklar yüzüne ve gözüne çarparak rahatsızlık verir. Bu sebepten it, başak zamanı kafasını yukarıya dikerek ekin tarlasında dolaşmayı adet edinmiştir. Ancak ekinler hasat edildikten sonra da bu it tarlaya girdiği zaman tarlada başak olmamasına rağmen alışkanlık gereği hemen kafasını ve burnunu yukarıya dikerek yürümeye başlar.
Buna binaen, bulunduğu mevki ve makamdan ötürü takındığı kibirli tavrı başka ortamda da sergileyenlere “ekin iti gibi yürüyor” derler.
Allah cümlemizi açık ve gizli kibirden uzak eylesin inşallah.
Hakkı Erçetin.