EJDER KILICI

Hüseyin DERVİŞOĞLU

Ülkemizde birçok eleştirmenin burun kıvırıp yok saydığı, bana göre ise kendi stili ve kalitesi ile dünyada haklı bir üne kavuşan Jackie Chan, oyuncu ve yapımcı olarak 65 milyon ABD Doları gibi çok büyük bir bütçeye sahip film ile bu hafta sinemalarımıza konuk oluyor.

Filmin konusuna geçmeden önce kısaca Jackie Chan ve filmleri hakkında genel bilgiler vermek istiyorum.

Jackie Chan filmlerinin en önemli özelliği komedi ve dövüşün bir arada olmasıdır. Öyle ki, dövüş sahnelerinin birçoğu seyirciye komik gelen çok fazla öğe barındırır. Jackie Chan kötü rollerde oynamayı ret etmiştir. Önüne sunulan çok cazip kötü adam rollerini, kendisini seven seyirciye ve özellikle küçük izleyicilerine kötü örnek olmak istemediği için kabul etmemiştir. Oyuncu olarak böyle şey olur mu diye düşünebilirsiniz ama düşünce olarak takdiri hak etmektedir. Cinselliği ve çıplaklığı hiçbir zaman kullanmamıştır. Varsa da gözle görülemeyecek kadar kısa bir an, sahnenin gereği ortaya çıkmıştır. Chan’in en büyük özelliği son dönem filmleri dışında kesinlikle dublör kullanmamasıdır. Chan’in ülkemizde bilinmeyen bir özelliğini de ekleyeyim: Chan, 20’den fazla albüm çıkartmıştır. Filmlerinin çoğunda kendi şarkılarını da kendisi seslendirmektedir. Yani sporcu, aktör kimliğinin yanında belki de onlardan daha ileri bir şekilde müzisyendir.

Filmin bizim açımızdan sürprizi ülkemizde TV dizilerinde önemsiz roller üstlenmiş, bazı sinema filmlerinde yan rollerde yer almış, Shanghai Tiyatro Akademisi’nden mezun olan Emrah Yılmaz’ın yer alması oldu. Bu role 1200 kişi arasından seçilen Yılmaz kendisi ile film için yapılan bir söyleşide şunları söyledi: “Bağlı bulunduğum menajerlik şirketi, rol için Daniel Lee’yle irtibata geçti. Ardından görüşmeye gittim. Günlerce savaş, kostüm ve oyunculuk provası yapıldı. Daniel Lee ve Jackie Chan, bu provaların hepsini büyük bir titizlikle takip etti. Sonunda rolü aldım. Daniel Lee, bir sonraki projesinde yine benimle çalışmak istediğini söyledi. Jackie Chan de Hong Kong’daki okulunda kendisi tarafından verilen ileri oyunculuk derslerine ücretsiz olarak katılmamı teklif etti. Filmden sonra bu eğitimi alacağım.” Emrah Yılmaz’ı çalışkanlığı, azmi ve başarısı için tebrik ediyorum.

Filmin konusu ile devam edelim:

General Lucius’un önderlik ettiği Romalı bir lejyon İpek Yolu üzerinde ilerlemektedir. Amaçları Consul Crassus’un oğlu Publius’u, hain kardeşi Tiberius’tan korumaktır. General Lucius, Publius’u yanına alıp doğuya kaçırır. Lucius ve lejyonu yol üzerinde Batı Bölgesi İpek Yolu Koruma Ordusu'nun kumandanı Huo An ile savaşır. İki taraf da ihanete uğramıştır ve birbirlerine saygı duyarlar. Huo An sonunda Romalı lejyona kum fırtınasından korunmaları için sığınak verir. Lucius’un askerleri ise bunun karşılığında Huo An'ın askerlerine Vahşi Kazlar Kapısı'nı tamir etmesi için yardım edecektir. Kötücül Tiberius kalabalık ordusuyla Huo An'ın topraklarına gelir ve ondan Lucius ve Publius’u iade etmesini ister. Diğer türlü Çin topraklarını işgal edeceğini belirtir. Huo An topraklarını korumak ve üzerindeki hain damgasını temizlemek için Tiberius ile savaşacak ve bunun için de 36 farklı milletten savaşçıyı bir araya getirecektir.

Film, açılışta gerçek bir olayı anlattığını seyircilerine bildirmektedir. Bu ikaz, filmi sadece sahnede akıp giden karelerle değil, tarihin derinliklerinden gelen gerçek olaylar gözü ile de takip etmemizi istemektedir. Fakat film başladıktan sonra, Orta Asya’dan göçüp gelen ve vakti zamanında Çinlilerin en büyük belası olmuş bir milletin fertleri olarak sahnede Hunlara biçilen role odaklanmaktan kendinizi alamıyorsunuz onu da belirteyim.

Ejder Kılıcı’nın en büyük özelliği nedir diye sorsalar ilk cümlem, Çin tarihinin en pahalı filmi olması derim. Arkasından hemen eklerim, devasa bütçeye, kadrosundaki Jackie Chan, John Cusack ve Oscar’lı kötü karakter Adrien Brody’nin varlığına rağmen maalesef senaryosundaki sorunlar yüzünden birinci sınıf film olamamış. Film, gerçeği anlattığını belirtmesine rağmen, yolunu kaybetmiş Romalı askerlerin Çin kentlerinden birine ulaşmasıyla başka bir alana kaymaktan kendini kurtaramıyor. Kahramanlık, fedakârlık, iyilik, kötülük, pişmanlık, dostluk ve sadakat gibi duyguları ön plana çıkartayım derken, hiçbirisine yeterli alan açamamış, karakterleri siyahla beyaz gibi ayıran, kişilerin veya olayların gri olmasının mümkün olmadığı bir imaj çiziyor ki, bence filmi inandırıcılıktan uzaklaştıran da bu yaklaşımı olmuş.  

Tarihsel gerçeklere yaslandığını zannettiğiniz konunun aslında İpek Yolu’nu korumakla uzaktan yakından ilgisinin olmadığını filmin sonundaki güzellemeden anlıyorsunuz. Bu da sinemadan çıkarken içinizde buruk bir tebessüme dönüşüyor.

İki saati aşkın bir sürenin sonunda tüm o gösterişli sahneler, akıtılan gözyaşları ve kanlar, mükemmel çekilmiş savaş görüntüleri havada kalıyor. Jackie Chan hayranı iseniz ve kılıçlı savaş sahnelerine bolca yer veren filmlerden hoşlanıyorsanız Dragon Blade hoşunuza gidecektir. Sinemada daha derinlikli filmlere merakınız varsa, şansınızı başka bir filmde deneyin derim.

Künye

Orijinal Adı: Tian Jiang Xiong Shi

Diğer Adı: Dragon Blade

Senaryo: Daniel Lee

Yapım: Shanghai Film Group, Media Home Entertainment, Visualizer Film

Vizyon Tarihi: 09 Ekim 2015

Süre: 127 dak.

Ülke: Çin-2015

Tür: Aksiyon, Macera, Dram

Türk Dağıtımcı: TME (The Moments Entertainment)

Yapımcı: Jackie Chan, Susanna Tsang

İdari Yapımcı: Ren Zhong-lun, Wang Zhonguin, Zhou Maofel

Ortak Yapımcı: Chang Bin, Wang Sen, Li Shoujing

Besteci: Henry Lai

Sanat Yönetmeni: Jia Neng Huang

Oyuncular: Jackie Chan (Huo An), John Cusack (Lucius), Adrien Brody (Tiberius), Jozef Waite (Publius), Choi Si-Won (Yin Po), Lin Peng (Cold Moon), Mika Wang (Xin Qing), Taili Wang (Rat), Emrah Yılmaz (Kroraina), Yang Xiao (Captain), Tin Chiu Hung (General Huo Qubing)

Yönetmen: Daniel Lee

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.