Kıymetli okuyucularım,
Uzun bir aradan sonra yine sizlerle birlikteyiz. Bu yazımın yazılmasına sebep olan Levent Baştürk’e teşekkür ediyorum. Sosyal medyada cesur eleştirileriyle epeyce bir takipçisi olan akademisyen Levent Baştürk’un birçok yorumlarına muhalif yorumlar yapan kişi olarak dün paylaştığı bir yorum gerçekten beni bu yazıyı yazmama sevketti.
Aslında bu yazı 10 yıl önceden yazılmalıydı ancak kısmet bugüne imiş. Peki neydi Levent Baştürk’un paylaştığı yazı? KPSS'de Türkiye 3.su olan öğretmen adayı mülakatta elenmiş. 2017'de girdiği KPSS sınavında 88,92 puan alan aday kimya branşında Türkiye üçüncüsü olmuş. Fakat mülakatta 55 puan vermişler ve elemişler.
Benzer örnekler maalesef çok. Hakimlik mülakatında sözlüye çağırma puanını 70'in altına düşürüp 55 puan alanı sözlüde kazandıranlar 83 puan alanı elediler.Böylesine bir kul hakkı yiyenlerin ahiret gününe inandıklarına ve Allah'tan korktuklarına inanmıyorum ben.
Evet haksız yere ise yerleştirilme maalesef sadece Ak Parti Hükümetinde olan bir durum değil. Hatta sadece Turkiye’de olan bir durum da değil. Allahu alem dünyanın her yerinde bir ise girmek isteyen ilk etapta bir tanıdık peşine düşer.
Peki dinimiz neyi emrediyor bu konuda? El cevap “İşi Ehline verin.”
Sitemiz yazarlarından Müftü Adnan Zeki Bıyık Bey de sürekli birçok din görevlilerinin defaatle görevli olarak umreye gittiklerini ancak binlercesinin ise hiç gitmediğini yıllardır yazıp duruyor.
Belediyeler hakeza aynı şikâyetlerden yakinilip duruluyor. Eskiden FETO kendi adamlarını yerlestiriyordu neredeyse tüm kurumlara. Acaba şimdi neden işin doğrusu bir türlü yapılamıyor? Çözüm ne? Nasıl adalet sağlanacak? İşler nasıl ehline teslim edilecek? Kriterler neler olmalı? Sözlü yazılı dengesi nasıl kurulmalı? Torpil nasıl sona erdirilmeli?
Kıymetli Dostlar,
Bütün bu soruların cevabını tam 28 sene evvel Türkiye’nin gelmiş geçmiş en büyük Teknik Direktörü olan efsane Hacı Ahmet Suat Özyazıcı bu satırların yazarına söylemişti. Bu arada bildiğim kadarıyla Turkiye’de sadece iki Hacı teknik direktör var. Ahmet Suat Özyazıcı ile birlikte bir de uzun süre Gaziantepsor hocalığını yapan Sakıp Özberk de hacca gitmiştir.
Özyazıcı ile ISLAM Mecmuası adına Sarıyer Teknik Direktörü iken röportaj yapmıştım. Off the record olarak bir de soru sormuştum. Sorum şuydu. “Sayin Özyazıcı sizin için namaz kılan oyuncuları kayirdiginiz söyleniyor. Doğru mu bu? Formayı namaz kılan oyunculara mi veriyorsunuz?”
Özyazıcı bana göre tarihe geçecek bir cevap vermişti o gün ve şöyle demişti. “Simdi bana bak. Sagbekte iki oyuncu var biri namaz kılıyor diğeri kılmıyor. Namaz kilanin performansı %20 kilmayanin ise %80. Namaz kilmayanin hakkını yemem formayı ona veririm. Ancak eğer ikisinin performansı da mesela % 50 ise o zaman tabiiki namaz kılana formayı veririm”
Allah bütün idarecilerimize öncelikle ahireti sürekli hatırlatmayı ve daima adaletle hukmetmeyi nasib etsin. Hakedenin önünü kesmek ne kadar kötüyse, haketmeyene iş vermek de bir o kadar yanlış.
Ahmet Suat Özyazıcı Hocamıza da bu vesileyle hayırlı uzun ömürler diliyoruz efenim.
Karşı Kıyıdan Selamlarımla