Anasol M Hükümetinde Ecevit’in liderliğinde Başbakan yardımcılığı yapan Devlet Bahçeli; meşhur üçlü lider toplantılarından sonra basının karşısına çıktığında her daim Ecevit’in yanında ceketini ilikli tuttuğunu, ve tiryakisi olduğu sigarayı başbakanın yanında asla içmediğini dün gibi hatırlarız.
Ecevit’e karşı yaptığı bu saygının fazla ve abartılı olduğunu söyleyenlere; Bahçeli’nin cevabı HÜKÜMETİMİZİN VE DEVLETİMİZİN BAŞINA karşı töremiz gereği saygı duyuyorum, yanlış bunun neresinde derdi. Elhak verdiği cevap doğrudur. Dinimiz ve töremiz gereği devletimizi yönetenlere tabiiki saygıda kusur etmemeliyiz. Zira onlar devleti temsil ediyorlar.
Aynı Devlet Bahçeli ANASOL-M nin yediği darbeden sonra liderlikten ayrıldım demesine rağmen; geri dön yalvarmalarına dayanamayıp!!! yeniden siyaset sahnesine döndü ve yıllardır mecliste Baykal ile birlikte Muhalefet liderliğine devam ediyor.
Buraya kadar da tamam. Bu hafta içerisinde meclisimizde yaşanan ve tarihimize kara leke olarak geçen kavgada Devlet Bahçeli’nin tavrını dikkat ettiniz mi?
Kürsüde konuşan hükümetin başı ve devletimizin başbakanı. Ancak MHP sıralarından bırakın sabır ve sükünetle dinlemeyi; saldırı üstüne saldırı, hakaret üstüne hakaret, koro halinde başbakana karşı topyekün bir saldırı. Heyhat Sayın Devlet Bahçeli bu korkunç manzara karşısında kılını bile kıpırdatmıyor. Öylece manzarayı seyrediyor.
Sayın Devlet Bahçeli,
3 sağ partinin (ANAP,DYP FAZİLET)şahsınıza başbakanlığı teklif etmesine rağmen; solcu Ecevit’in altında yardımcılığını kabul edip ve kendisine karşı işlettiğiniz TÖRE’yi 7 yıldır her türlü hatalarıyla birlikte, gecesini gündüzüne katarak Bülent Arınç’ın tabiriyle civanım Tayyib ne hallere gelirken, neden işletmediniz?
Yoksa sizin töreleriniz bir tek solcular için mi geçerli? Bu millet gözbebeği gibi gördüğü ve her sorunun çöüm merkezi olarak gördüğü meclisteki bu kavgayı ve sizi ve vekillerinizi görmedi mi zannediyorsunuz?
***
Kaderin cilvesine bakınki, bir hafta evvel ABD başkanı 200 küsür senedir her yıl kesintisiz devam eden, ULUSA sesleniş toplantısında, yarısını muhalif Cumhuriyetçi vekil ve senatörlerin oluşturdğu kongredeki konuşmasında; bırakın hakaret görmeyi saygın bir şekilde dinlendi. Muhalif Cumhuriyetçi vekiller beğendikleri bölümde ayağa da kalkarak Başkanı alkışladılar. Beğenmedikleri kısımlarda da kafalarını yana salladılar o kadar.
Sevgili okuyucularım,
Türk Mileltinin en büyük problemlerinden bir tanesi nedir diye soracak olursak; gerçekten dinlemesini bilmiyoruz dememiz lazım.
Mahkemede sanıklar hakimi dinlemez, okulda öğrenciler öğretmeni dinlemez, evde çocuklar anne babaları dinlemez, işyerinde çalışanlar amirlerini dinlemez, ve en son örneğinde olduğu gibi Mecliste de vekiller hatibi dinlemez.
Son olarak merhum Alpaslan Türkeş’in tırnaklarıyla bu hale getirdiği MHP’ni senelerdir diktatörce yöneten, ve işi geldiğinde TÖREYİ işleten işi geldiğine istediğini yapan Devlet Bahçeli’ye hatırlatmak istiyorum. Erdoğan sizin siyasi rakibinizdir. Kabul ancak unutmayın kendisi şu anda icranin başı ve devletimizi yönetendir. Herkesten önce sizin saygı duyup gurubunuza da bunu tebliğ etmeniz gerekir.
Hatırlayın önceki Cumhurbaşkanı zatınız ve Baykal muhalefet liderliğinde yetersiz olduğunuzdan, tam bir katı anamuhalif lideri gibi Erdoğan’ın önüne koyduğu bütün atamaları veto ederek tarihe geçmişti. Ancak annesinin ölümünde Başbakan Erdoğan Sezer’in annesinin tabutunu omuzlayarak devletin yönetiminde küslük olmaz mesajını vermiş ve halkın gözünde bir kez daha taht kurmuştu.
Umarız bir daha MHP sıralarından 5000 küsür yıllık TÖREMİZE aykırı hareketler görmeyiz.
Karşı kıyıdan selamlarımla