Başbakan Recep Tayyip Erdoğan dün, partisinin haftalık olağan Meclis Grup Toplantısı'nda konuştu. Yapılan icraatlardan örnekler verdi. Gittiği her ilde verdiği detaylı faaliyet raporundan birkaç rakam vererek, “Acelemiz var” dedi ve devam etti: “Kimse bizi ecelle tehdit etmesin.”
Başbakan, konuşmasının bir bölümünde şunları söyledi:
“Eğer birileri aceleniz ne diyerek bu ülkeyi paçasından çekmeseydi, biz bugün bu ülkeyi 2023 'te 2 trilyon doları değil 3,4 trilyon doları konuşurduk. Bizim acelemiz var. Binlerce susuz köye ulaştık daha çok ulaşmak için acelemiz var ve daha fazlasını götürmek için daha modern olmak için acelemiz var.
Milli geliri 2 trilyon dolara çıkartmak için, yüzde yüz okullaşma için, 15 bin yeni bölünmüş yol için, 5 yüz bin daha yeni konut inşaa etmek için bizim acelemiz var. Kimse çıkıp bizi ecelle korkutmaya kalkmasın. Biri çıkıyor şunu ortaya koyuyor; İktidara gelince iki çalışma yapacağım TOKİ'nin yaptığı çalışmaları didik didik inceleyeceğim, AK Parti'li olanların bütün vekillerin mal varlıklarını didik didik inceleyeceğim, diyor.
Sormazlar mı sana, TOKİ sana bağlıydı sen ne yaptın, bunun hesabını ver. Önce 450 bin konut, kibrit kutusu değil bunlar. Bunlar ne ile yapılıyor, bunun kaynağı nereden sormazlar mı? Eğer bu ülke de geçmişte olduğu gibi eğer yolsuzluklar devam etmiş olsaydı bunlar yapılabilir miydi? Bu hastaneler, okullar, yollar, enerji, KÖY-DES, BEL-DES, tarımda teşvikler yapılabilir miydi? Bunlar sorulmaz mı? Siz pislediniz, siz borçlandınız biz sizin borçlarınızı temizliyoruz. (..) Milli Bankamız Merkez Bankası şu anda -altın hariç- 82 milyar döviz rezervine sahip. Sizin lügatinizde insaf diye bir kelime yok mu?”
Basına yansıyan haberlerden anlıyoruz ki, bugüne kadar ölümle en fazla tehdit edilen, ortadan kaldırılması için kendisine en fazla suikast planı hazırlanan Başbakan, Recep Tayyip Erdoğan’dır.
Böyle hazırlıkların olabileceğini tahmin etmek güç değil esasen. Zira Erdoğan sürekli eşekarısı yuvalarına çomak sokuyor. Kendisinin önceki mahallesinde bir vatandaşımız kahvehanenin önünden geçerken, birkaç münasebetsizin Başbakan Erdoğan hakkında hakaretamiz sözler sarf ettiğini duyuyor. Başbakan’ı seven vatandaşımız dönüp, “Utanmıyor musunuz böyle konuşmaya?” demeye ve çirkin sözlerin sahiplerine hadlerini bildirmeye hazırlanırken, manzarayı izleyen bir esnaf müdahale ediyor ve Başbakan’ı savunmak için adım atmak üzere olan vatandaşı şöyle uyarıyor:”Bu adamlara bulaşmayın. Zarar görürsünüz. Bunlar yıllarca yasadışı yollardan para kazanmaya alışmış asalaklar. Başbakan Erdoğan geldi, elleri kolları bağlandı, daha önce yaptıkları kirli işleri artık yapamıyorlar. Çılgınlıkları, çıldırmışlıkları ondan!”
Bizi birileri ecelle tehdit etse de etmese de her birimiz için takdir edilmiş bir ömür var. Vakit dolduğunda biriktirdiğimiz malları, akrabalarımızı, dostlarımızı bırakıp gideceğiz. Yanımızda götürebileceğimiz ise sadece amellerimizdir. Amellerimizin yalnızca kalb-i selim ile yapılanları makbuldür. Kabrimizi ışıtacak, hesap gününde yüzümüzü ak edecek olan ise sadece iyilik namına yaptığımız ve “kabul edilmiş” işlerimizdir.
Ecelle tehdit, hesap gününe inanan ve hesabını o büyük güne göre yapanlar için beyhude bir çabadır.
Ehli dünyanın en çok korkması gereken insanlar, Allah’tan korkan ve O’na hesap vereceğinin farkında olan kişilerdir. İnanmış insan eceli muska gibi göğsüne takıp gezmekte olduğundan, onlar nezdinde küçük hesap peşinde koşan küçük insanların “büyük tehdit”lerinin bir önemi yoktur.
Asıl olan, Yaradan’ın rızasına uygun iş yapmak ve geride “hoş bir sadâ” bırakmaktır.