CHP'nin Sosyalist Enternasyonal'le ilişkilerini bundan böyle siyasi karikatür kategorisinde konuşmak daha gerçekçi olacak.
Baykal'ın Partisi, Önder Bey'in yanlış tuşa basmasından itibaren mizah duvarını aşma yolunda kararlı bir çizgi tutturdu.
Cumhuriyet Yeter Artık Halk Seçmesin Partisinin Sosyalist Enternasyonal'den bile kaçacak hale gelmesi; sadece Türkiye için değil, gezegenimiz açısından da faydalı bir gelişmedir.
Hayli öğretici ve aydınlatıcı olmuştur: Emeği geçen herkese teşekkürü borç biliyorum.
Deniz Hepböylekal Bey, Atina'daki Sosyalist Enternasyonal toplantısına gitmekten çekindiği için; Ayaş Belediyesi'nce düzenlenen Uluslararası Dut Festivaline gitti, bol bol dut yedi...
Zat-ı şahaneleri, Sosyalist Enternasyonal'le ilgili soruya Gündemimizde dut var diyerek suskun kalmış
Baykal'ın dut yemiş bülbüle döndüğü vakitleri iyi biliriz:
Daha ziyade seçim sonuçlarının kesinleştiği anlarda sesi çıkmaz olur
Darbeci Ergenekon çetesi aleyhinde de konuşmaz
Asla vazgeçemediği Önder Sav, dini değerlerle alay ettiğinde de sessiz kalmıştı, CHP lideri; özür bile dilememişti.
Bu satırların yazarını, Baykal'ın dut yemiş bülbüle döndüğü anlar değil de; Ayaş'taki Uluslararası Sosyalist Dut Festivalinde çekilen bir fotoğraf karesi bitirdi
Bana kaderimin bir oyunu mu, bu?
Ya da Bütün Kadro bir arada:
Önder Sav'ın; hacca gitmek istediği için dalga geçtiği yaşlı vatandaş vardı ya, o da festivale gelmiş, protokolle tokalaşıyor!
Önder Bey ise CHP'li Mustafa Amca'ya ilgi göstermeyip suratını ekşiterek ters istikamete kabuslardayım bakışı fırlatıyor
Sav'ın yanında Deniz Baykal var, CHP'li amcaya doğru bakıyor:
Duruma, fena halde Efendiler! Sosyalist Enternasyonal'den pekala kaçabilirsiniz, Mustafa Amca'dansa asla! vaziyeti hakim
Trajikomik fotoğraf, Elmadağ hadisesinin Sav'ın peşini bırakmaya niyeti olmadığını söylemeye çalışıyor, bizlere
* * *Son dönem CHP karikatürleri içinde en beğendiğimi sona sakladım
Baykal, Anayasa Mahkemesi'nin CHP'nin hesaplarında saptadığı usulsüzlüklere ve suç duyurusunda bulunacak olmasına karşı Ne var ki bunda? havalarında
Milliyet'e madde madde usulsüzlüklerde aslında pek bir numara olmadığını anlatmaya çabalamış
Beşinci maddede yapılanı (çok şükür) kabullenirken şöyle diyor: Saptanan bir tahrifat var. Bir görevli 15 Euro yazan belgede 15'in başına 5 koymuş, 515 Euro yapmış! Gereği yapılacak tabii
Baykal'ın bu cümleleri beni bir anda 21 Temmuz 1946 Seçim Faciası hakkında okuduğum, kaçışı mümkün olmayan tahrifat şaheserlerine ışınlayıverdi:
Açık oy, gizli tasnif gibi muhteşem verimli bir uygulamaya sahne olan ilk genel seçimler, İsmet İnönü iktidarının halkı sindirme yöntemleri ile Jandarma baskısı eşliğinde cereyan etmiş, sonuçta akla ziyan hilelerle süslü asrın seçim skandalı doğmuştu.
Başta İzmir olmak üzere, Aydın, Denizli, Muğla, Manisa, ve Balıkesir'de seçimi DP kazandığı halde; Ankara'dan gelen emirler neticesinde mülki idare amirlerinin de devreye girmesiyle seçim tutanaklarında tahrifat yapılarak adı geçen illerde seçimi CHP'nin kazandığı resmen ilan edilmişti!
Hileli 1946 Seçimi CHP'nin şimdiye kadar tek başına iktidara geldiği yegane seçim olarak kaldı. Bundan sonra da öyle kalacağa benziyor.
Ha bu arada, tarihte tahrifatın kralını yapmış bir partide, günümüzdeki bir görevlinin 15 Euro'nun başına bir de 5 koymuş olması tabiatıyla solda sıfır kalır
Ne var ki bunda?