Türkiye Diyanet Vakfı tarafından bu yıl ikincisi düzenlenen ‘Uluslararası İyilik Ödülleri’ 13 Mart Pazar günü sahiplerini buldu.
İstanbul Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlenen özel gecede, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez’in katıldığı törenle ödüller sahiplerine verilmesi planlandı.
Bu yazıyı Pazar günü tören başlamadan önce kaleme aldığım için geceyle ilgili detaylardan bahsedemiyorum.
‘Dünyayı İyilik Değiştirecek’ sloganıyla, iyiliğin toplumun her alanında yayılmasına katkıda bulunmak amacıyla düzenlenen ‘Uluslararası İyilik Ödülleri Töreni’ öncesi basına açıklamalarda bulunan Diyanet İşleri Başkanı Görmez, İslam medeniyetinde varoluş gayesinin iyilik olduğunu, Allah’ın insanları iyi olması ve yeryüzünde iyiliği egemen kılması için yarattığını ifade etti.
Kötülüklerin insanlığı kuşattığı bir dünyada iyiliğe vurgu yapmanın ve kötülüğü ortadan kaldıracak olan iyiliğin egemen olması için çalışmanın önemine dikkat çeken Başkan Görmez, “İslam medeniyetinde varoluşun gayesi iyiliktir. Varoluşumuzun gayesi, yaratılışımızın hikmeti iyi olmaktır. İyilik yeryüzünün gayesidir. Allah iyi olmamız ve iyiliği egemen kılmamız için bizi yeryüzüne gönderdi. 41 yıl önce kurulmuş ve dünyada bir iyilik hareketine dönüşmüş Türkiye Diyanet Vakfının ana gayesi iyiliği yeryüzünde egemen kılmak için çaba içinde olmaktır. Bu çalışmamızın yeryüzünde iyiliğin egemen olmasına vesile olmasını, iyiliğin kötülüğün önüne geçmesine vesile olmasını Allah’tan niyaz ediyorum” dedi.
Kötülüğü kötülükle ortadan kaldırmanın ikinci bir kötülük olduğunu, kötülüğün ancak iyilikle ortadan kaldırılacağını belirten Başkan Görmez, şunları söyledi;
‘Dünyayı iyilik değiştirecek’ insanlık olarak bunda ısrar etmemiz gerekir. Kötü ve kötülük zayıf, iyi ve iyilik güçlüdür. Kötülüğü, zaafları bünyesinde barındırdığı, anlam ifade etmediği ve yaratıcının nezdinde değeri olmadığı için yok etmemiz gerekir. İnsanlar kötülüğü ortadan kaldırma konusunda bir yanlışa düşüyor. Kötülüğü kötülükle ortadan kaldırmaya çalışmak ikinci bir kötülüktür. Kötülük kötülükle, şiddet şiddetle, yanlış yanlışla, çirkinlik çirkinlikle ortadan kalkmaz. Yeryüzünde kötülüğü silecek güç iyiliktir, doğruluktur. Yeryüzünden şerri ortadan kaldıracak olan hayırdır. Yeryüzünden fesadı ıslah ile ortadan kaldırabiliriz. Savaşı ortadan kaldıracak en büyük güç barıştır.
Bir iyilik hareketi olan Türkiye Diyanet Vakfı, Diyanet İşleri Başkanlığı ile birlikte kötülüklerin insanlığı kuşattığı bir dünyada iyiliğe vurgu yapmak, kötülüğü ortadan kaldırmak için çaba içindedir. Her yıl iyiyi ve iyiliği öne çıkarmak için, iyiliğe öncülük yapan insanları ödüllendirmeyi bir gelenek haline getirdi. İyilik, imanın ve bütün ibadetlerimizin gayesidir. İyilik, ahlakın kendisidir.
Kötülüğü ortadan kaldırmanın yolu iyiliktir. İyilik, insanlara sevinç taşımaktır, güzellik taşımaktır. Merhamet ve sevgi taşımaktır. Susuz kalmış bir kediye, bir köpeğe su vermektir iyilik. İyilik, tebessüm etmektir. Gözyaşı silmektir. İyiliğin gücüne inanmalıyız.
İyiliğin karşı karşıya kaldığı birkaç tehlike vardır. İyiliğin manevi, metafizik, aşkın boyutunu kaybetmesi, iyiliğin karşı karşıya kaldığı bir tehlikedir. İyilik aşkın kaynağını kaybettiği zaman, hayırseverlik sponsorluk olur, iyilik sadece bir sosyal sorumluluk olur. Elbette iyilik bir sosyal sorumluluktur ancak iyilik bizi Allah katında yücelten bir değerdir. İyiliğin kaynağını kaybetmemeliyiz. İnsan iyilikle beraber yaratılmıştır. Kötülük insana sonradan bulaşmıştır. Hep birlikte iyiliğin öne çıkması için çaba içinde olmamız gerekir. İyiliği kötülüğün önüne geçirelim. Allah, iyiliğin kötülüğe egemen olduğunu görmeyi nasip etsin.
İşte İyilik Ödülü alan isimlerden ikisi;
Osman Gerem
Ekmek teknesini yıllar önce çocuklarına devrederek asıl işini iyilik yapan zengin bir gönlün hikâyesi. Şanlıurfa’da yaşayan Osman Gerem, sadece iyilik için yaşayan, gençlik yıllarından bu yana kendini hayra adamış bir fukara dostu…
Tüm vaktini iyiliğe harcayan Osman Gerem’in yardım organizasyonları bir başka hayra daha vesile olmuş. Bölgede yaşayan fakat birbirinden uzak kalmış, farklı yerel gruplar ve etnik kökenlerden yöre insanını da aynı çatı altında, iyilikte buluşturmuş onun yardım faaliyetleri.
Susan Carland
Avustralyalı bir akademisyen, sevgi dolu bir anne ve gerçekleştirdiği sosyal projelerle ülkesinde tanınan bir aktivist Susan Carland…
19 yaşında İslam’ı seçen Carland, son dönemde dünyayı sarsan şiddet olaylarının ardından ülkesinde terör sempatizanı hakaretlere sıkça maruz kalmaya başlamıştı. Aradığı şeyi yine inancında buldu Susan Carland… Kendisine yönelen nefret mesajlarına yanıtı yine iyilikte ararken bir ayet göstermişti yolunu; “Kötülüğü daha büyük bir iyilikle kovmak.”
Aldığı her nefret mesajı için çocuklar yararına bir dolar bağışlayacağını bildiren bir kampanya başlattı Susan Carland. Böylece bir kötülük, yardıma muhtaç çocuklara dokunan bir iyilik olacak, kötü bir mesaj, tüm dünyaya sahip olduğu değerler adına verilmiş büyük bir mesaja dönüşecekti.
Ve onun bu iyilik dolu küçük dokunuşu, çok daha büyük bir sosyal kampanyanın başlamasına yol açtı… Kısa zamanda büyüyen bu iyilik dalgası hızla yayıldı, genişledi ve yalnız mesajlar için değil başka bağış ve yardımlarda bulunmak isteyenlerin de katıldığı büyük bir iyilik hareketi halini aldı.
Ve Susan Carland, bir kötülüğü yüzbinlerin destek verdiği bir iyilik seline dönüştürmeyi başardı.
135 ülkeden bin 100 yaşanmış iyilik hikâyesi arasından özel jüri ile seçilen 7 iyilik insanına, 13 Mart Pazar günü İstanbul Haliç Kongre Merkezinde düzenlenen özel gecede ödülleri verildi.
Uluslararası iyilik ödüllerinin verilmesi, iyiliklerin yaşatılmasına ve yaygınlaştırılmasına verilen önemli bir destek.
Başta Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez olmak üzere, emeği geçen herkesi tebrik ediyorum.
recep.kocakk@gmail.com