“Dünya dili Türkçe”

Hamit SEVEN

                                             

 

Tarih, 6 Haziran 2009 Cumartesi…

Ankara ASKİ Spor Salonu hınca hınç dolu…

Zaferler kazanıp, Anayurtları olan Türk topraklarına “gelenler” var…

Bu gelenler”, Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı’nın yaptığı “benzetmesinin”, üzerlerine “incili kaftan” gibi öyle de güzel yakıştığı “Osmanlı akıncıları”…

Ve “getirdikleri” yeniden “dünya devleti” “namzedi”, “Türkiye Cumhuriyeti”’nin yarınlarda “gönüllü gönül elçileri”…

Yarının  “kutsal emanetleri”…

 

***

 

İrili ufaklı medya, bir “kare” bile atlamamak için alabildiğine ilgili…

“Büyük Millet” orada…

Başbakan orada…

Yardımcıları orada…

Bakanlar… Milletvekilleri…Büyükelçiler…Bürokratlar…Belediye Başkanları…

Kısaca, “Erkan-ı Devlet” tam tekmil orada…

Dahası ülkenin bilim, kültür, sanat ve fikir adamları orada…

 

Kolay değil…

Gönülleri “fethedilen” 115 ülkedir, “gönülleriyle” Türk topraklarına gelen…

Heyecan dorukta...

 

***

Tarih, 6 Haziran 2009 Cumartesi…

“115 ülke”den “625 öğrenci”nin katılımı ile gerçekleşen “7. Uluslararası Türkçe Olimpiyatları” Finali ve Ödül töreni, Ankara ASKİ Spor Salonu'nda yapılıyor…

Şölen başlıyor…

Dalgalanan “Ay-Yıldızlı Bayrağın” altında “Akıncılar”şanlı Türk tarihini “selamlıyor”…

 

***

 

Din, dil, ırk, renk, cinsiyet “ayrımının” olmadığı “dünya insanlığının” birbirini “tamamlayan” “renkleri” adeta “yağmurdan sonra gelen” semadaki “gökkuşağı”nı oluşturuyordu…

“Şahit” oluyoruz…

 

Ne gurur verici bir tablodur ki;

Kongo Cumhuriyeti'nden gelen 5 yaşındaki Eunice Zumbu ile 4 yaşındaki kardeşi Lois, “İstiklal Marşı”'nın 10 kıtasını ezbere okuyor…

 

Türkmen öğrenci Eziz Kütceyev, "Muradı böyle" uzun havasını söylerken, Kırgız ekibi son günlerin Karadeniz yöresine ait “hit” türküsü "kolbastı"yla salondakileri coşturuyor…

 

Ne büyük bir bahtiyarlık ki;

Törende, Ali Şir Nevai ödülünü alan Rus Prof. Ratislav Borisoviç Ribakov'un Rusça yaptığı konuşmayı Türk kolejinde Türkçe öğrenen “torunu” tercüme ediyor...

 

Nijeryalı öğrenciler, geçtiğimiz yıllarda sevilerek izlenen “Ekmek Teknesi” dizisinin “fenomen” karakteri Hasan Kaçan'ın "Herodot Cevdet" tiplemesini canlandırıyor…

Hiç birinin dudakları “titremeden”…

Dilleri “dolanmadan”…

Aynı “biz” gibi…

“Bizim iller” gibi…

 

***

Kalp atışları aynı “duygularla” vuran…

Dilleri aynı “söyleyip okuyan”…

Gözleri aynı “dolulukta”, “ötelerin” “bahar-bahçe” ikliminden esen “rüzgarların” sürüklediği “yağmur bulutu” olan…

Bir başka topluluk gördünüz mü hiç?...

Kıtalar aşarak “yalın-kalem”, ilim irfan “sancağını” insanlığın “burçlarına” dikerek “gereğini” yerine getiren ve yeni seferlere hazırlanan “akıncıları” gördünüz mü hiç?...

 

Şanlı bir tarihin evlatlarının hasret kaldığı, “altın nefeslerini” yeniden üzerlerimize üfleyerek damarlarımıza “cansuyu” olan öyle bir “kavuşma” ki bu, görmeliydiniz…

6 Haziran 2009 Cumartesi günü ASKİ Spor Salonu’nu görmeliydiniz…

 

***

Ben gördüm…

Bir “göz ucu” kadar yakındı, güzel yarınların “tomurcuklanan” dalları…

***

 

 

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (8)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.