Dünle yarın arasında gidip gelmek ve hangisinin daha öncelikli ilgi alanı olması gerektiğine karar verememek, bizler için bir nevi kaderdir.
Önceki akşam "Forum İstanbul"un bu ayın 26'sında başlayacak toplantılarının ön çalışmasındaydık.
Yavuz Canevi'nin liderliğinde ve Şeref Özgencil'in girişimi ile 10 yıl önce başlatılan Forum İstanbul'un "2023 Türkiye'si" ne dönük hedef arayışları, şimdi daha somut verilere bağlandı.
Akbank Genel Müdürü Hakan Binbaşgil, Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkan Vekili Mustafa Çıkrıkçıoğlu, Turkcell Genel Müdür Yardımcısı Koray Öztürkler ve Accenture Türkiye Genel Müdürü Tolga Ulutaş, 2023 Türkiyesi'ne ilişkin öngörülerini anlattılar.
500 milyar dolar ihracat
Gayrı safi milli hasılası 2 trilyon dolar, ihracatı 500 milyar dolar olacak bir Türkiye bu... 2023 Türkiye'sinde 12 milyon ailenin yıllık ortalama geliri 50 bin dolara ulaşacak, Türk bankacılığının iş hacmi 6 trilyon lirayı bulacak, iletişim alanında konuşmaya eşit data transferleri yapılacak.
Bu somut rakamsal hedeflere ulaşılırken daha demokratik bir anayasal düzen de gerçekleşmiş olacak.
Meslektaşım Abdurrahman Yıldırım ile birlikte bu rakamları küçük bulduğumuzu söyledik konuşmacılara. Meğer ihracat rakamı araştırmalarda daha fazla çıkmış ama ihtiyatlı olmak için 500 milyar dolara indirmişler.
Post modern darbe yargıda
Evet... Önceki akşam Cumhuriyet'in 100'üncü yılını kutlayacağımız 2023 Türkiye'sine dönük yaşıyorduk.
Dün sabah kalktığımızda ise 1997'deki "Post modern darbe"ye ilişkin yargısal sürecin başladığı haberleri gündemi işgal etmişti.
28 Şubat'ın doğrudan ve olumsuz etkilediği bir gazeteci olarak bu darbeye ilişkin yargı sürecinde, gelişmeleri duygularımdan arınarak izlemeye çalışmak zorundayım.
Post modern darbenin de, daha önceki darbelerin ve daha sonraki darbe girişimlerinin de, yargı sürecinde bir kan davasına veya bir öç alma çizgisine oturtulmaması için gerekli özen gösterilmelidir.
Geçmişle neden hesaplaşılır
"Geçmişle hesaplaşma"nın amacı, istenmeyen ve ayıplı durumların tekerrür etmemesinin sağlanması ve bunların faillerine verilen cezaların gelecekte böyle girişimlerde bulunmaya cüret edecek kişilere ibret olmasıdır.
Demokrasiyi ve toplum gerçeklerini kendi kafalarına göre dizayn etmeye yeltenen toplum mühendisleri yerine, artık sosyo-politik ve ekonomik yaşamımıza değişim mühendisleri ağırlıklarını koymalıdır.
Kısacası artık bizi düne dönük hesaplaşmalar değil, yarına dönük arayışlar daha fazla heyecanlandırmalıdır.