Duanız yoksa aşkınız yok; Aşkınız yoksa anlamınız
"Dua ve yönelişiniz O'na olan inancınız için değilse, Rabbim size niçin değer versin.."(Furkan Suresi: 25 :77 ayet)
Alman filozofu ve din tarihi uzmanlarından Max Müller '' Tapınma ihtiyacı insanla kardeştir...En eski kavimlerde dahi bu ihtiyaç vardır...'' der. Eski Yunan ahlakcılarindan Platarque ise :''Dünyayı dolaşınız: duvarsız,edebiyatsız,kanunsuz ve servetsiz şehirler bulacaksınız..Mabetsiz ve mabutsuz bir şehir bulamazsınız''der. Din tarihi arastırıcılarından Bünyamin Konstand ise bu konuda şunları ekler: Din duygusu, insan tabiatına İlahi maharetle yerleştirilmiş bir değerdir''Auguste Spatier ise ''Ben niçin dindarım?'' sorusuna şöyle cevap verir ''Çünkü din kaçınılmaz manevi bir ihtiyaçtır''
Bu konuda yüzlerce düşünürün sözünü paylaşmak mümkün... Ancak anlaşılan şu ki : İnsan ve din , birey ve dua, et ile tırnak gibi ayrılmaz bir değer taşıyor. İnsan tapınan bir varlık...Konstand'ın dediği gibi tapınma, insan ontolojisine İlahi maharetle yerleştirilmiş bir duygu... İnsan tabiatıyla ikiz kardeşi... Toprak için su ne ise insan için dua ve ibadet aynı değeri taşıyor... Toprak ile yağmur arasındaki ilişki insan ruhu ile dua arasındaki ilişkiye benziyor. Yağmur olmazsa toprağın, dua olmazsa insanın önemi yok vahyin ölümsüz dilinde...Duası olmayan insanın önemi yok varlık sahnesinde...
Dua, İbn-i Abbas'a göre inançla aynı anlamı taşıyor...Dua, insan- Allah ilişkisinin bir şekli aslında... Vahiy, Allah'tan insana yönelen bir iletişim şekli iken, dua insandan Allah'a yükselen ilişkinin adı... Varlık değerini, o varlığı var edenle iletişime geçmesi sayesinde kazanıyor. İnsan ''ünsiyet'' demek zaten... iletişime geçen bir niteliğe sahip insan..
İnsan-Allah iletisimdeki bozukluk kimi zaman insan-insan ilişkisinde de görülebiliyor.Fudayl bin İyad ''Hanımlarınız huysuzluk yaptığında Allah ile iletisiminizi yoklayın''der... Espiri gibi gelen bu sözün ciddiyetini Bakara süresi'nin 225-245 arası ayetlerini okuduğumda daha iyi anladığımı söyleyebilirim. Kur'an, boşanma hukundan, kadın-erkek ilişkilerinden yani sosyal hukuku ilgilendiren şeylerden bahsederken birden 238-239 ayetlerinde namaza dikkat çekiyor... "Salat'ul vusta'ya"-orta namazına- dikkat edin diyor...240. ayetten sonra ise yine boşanma hukuyla ilgili hükümlere devam ediyor. Buradan şunu anlıyorum ki insanla insan arasındaki iletişimi onarmak için insan ile Allah arasındaki iletişim sorununu çözmek gerekiyor. işte onun için Kur'an şöyle diyor '' Duanız olmazsa ne öneminiz var'' (25.77)
Duası olmayanın önemi yok mesajını anlayabilmek için duanın kaynağı üzerinde yeniden düşünmek lazım.İnsan niçin ve kime dua eder? Kuşkusuz insan, sevdiği için ve sevdiğine dua eder. Aşkın yükselmediği bir semaya, dualar da yükselemez.
Sana dua edeceğim demek seni seviyorum demektir aynı zamanda... Bana dua et talebi bana olan sevgini koru isteğiyle aynı kapıya çıkar... Sevmeyen insanın değil duasını semaya uçurabilmesi; ellerini dahi bu taleple kaldırabilmesi mümkün değildir. Zira her dua bir çabadır...Bu çaba bazen sözle bazen eylemle olur...Ama böyle bir gayret için en gerekli olan şey sevgidir...Onun için her anne evlâdı için çabalar... Her nebi, insanlığın mutluluğu için gayret sarfeder... Her hıçkıran annenin ve her gözü yaşlı peygamberin yüreğinde aşk egemen olmuştur.
Öyleyse dua edin işgal edilen topraklarımız ve şehid edilen yiğitlerimiz için.. Dua edin Filistine, dua edin Gazzeye,dua edin Suriye’ye ve ve dua edin Bağdata.. Kimileyin bir paket ilaç göndermektir dua etmek.. Kimileyin malını infak etmek ve yine kimileyin canını vakfetmek.. Elimle elimden geleni yaptım diyerek ellerini açmaktır semaya ve herşeyi taht-i idaresinde tutandan istemektir...
Yüreğinde aşkı yoğun yaşayanların duası da yoğun olur. Tertemiz bir âşıktır duası yoğun olan insan.. Aşk kirlenmiş bir kavram günümüz dilinde malesef.. Evet hakiki aşkın en büyük alameti duadır.O kuvve-i maneviye ile ancak kalkar eller.. Yoksa aşk, insanların yüreklerinde kaybettiklerini uzuvlarında araması değildir asla.
Duanız yoksa aşkınız yok; aşkınız yoksa varlık sahnesinde anlamınız yoktur vahyin dilinde..O halde dua ederken sevmeli, severken dua etmeli ve sevgiyi sevgiyle yaratan Allah’ ın sevilmeye en layık olduğu Ona kulluk ederek her an hatırlanmalıdır.
Dua, problemlerimizin özet reçetesi ..
Bilgin Erdoğan