Doğuştan İktidar

Lütfi AYHAN

Bir zamanların en çok tekrarlanan reklam spotlarından biri: “doğuştan fanatik” idi. Tıpkı bunun gibi Ak Parti 12 yaşında 11 yıldır iktidar. CHP yüz yaşında iktidara hasret!. Niye?

Ak Partinin kuruluşunun 12. Yılı münasebeti ile yapılan tanıtım toplantısına giderken “ müebbet muhalefet cezası yemiş ” CHP geldi aklıma. Çok partili döneme geçeliden beri iktidar - muhalefet terazisinin bir kefesi sürekli değişirken bir kefesi hep sabit kalmış. Kefenin birinde yani sol yanda yani muhalefet kefesinde sürekli CHP var. Sağ kefede ise sürekli değişik isimler arzı endam ediyor. DP, AP, ANAP, DYP, RP ve AK PARTİ.

Değişmeyen, yenilenmeyen, halka değil devlete yakın durmayı ilke edinen CHP, hep muhalefet, ebedi muhalefet. Bu anormal halin yüzlerce sebebi var. Bu nedenler içinde en önemlileri galiba CHPnin milletin çoğunluğu ile olan kan uyuşmazlığı ve hizmet yerine ideolojiyi ön planda tutmasıdır.

Ak Parti’nin Eksileri Artıları

11 yıllık dönemde Ak Parti devrim niteliğinde işlere imza attı. Eğitimde, sağlıkta, ekonomide, dış siyasette, ulaşımda yapılanları rakamlara vurduğunuz zaman Erdoğan’ın farkı hemen belli oluyor. Fakat AKP nin en büyük farkı bunlar değil; devlet - millet barışını sağlaması, vesayetlere ( askeri, bürokratik, medya ve para lobilerine ) büyük ölçüde son vermesi, sivil siyaseti ve milletin egemenliğini hakim kılması, boynundaki iktidar davulunun tokmağını da eline alması. Yapılan büyük yatırımlar,(marmaray, hızlı tren, açılan onlarca üniversite ve hava alanı, duble yollar, barajlar, harp sanayiindeki yatırımlar…) kendine güvenen bir toplum, oyun kurucu olma iddiasında bir yönetim, krizlere bile dayanaklı bir ekonomi… Bunlar İktidarın artıları.

Eksilere gelince: Sosyal alanda yozlaşma, aile bağlarındaki gevşeme, hırsızlık, dolandırıcılık, kadına şiddet gibi suçlardaki artış, toplumun kültürel ve ahlaki değerlerindeki erozyon Para ve makam elde eden bazı kardeşlerin “başının dönmesi.” Bütün bunlar bir yana bence en büyük eksiklik Erdoğan'ın siyasi arenada tek adam olarak kalması. Hem onu sevenler, hem ona rakip olanlar bilerek veya bilmeyerek onu bu konuma ittiler. Muhalefet, tüm olumsuz işlerden onu sorumlu tutarak, O’nu sevenler,“her başarıda onun imzası vardır” diyerek Erdoğan'ı zirvede tek kalmaya mahkûm! Ediyorlar. Bu halin en kötü sonucunu Gezi Olaylarında gördük. Basit, yerel, küçük bir mesele, bir ilçe belediyesinin, bir ilçe emniyetinin çözmesi gereken mesele bile Başbakana götürülünce olanlar oldu.

Hz. Ömer Halid b. Velid'i Niye Azletti?

Her başarıyı bir kişiye bağlamak, her şeyden onu sorumlu tutmak hem topluma zarar verir hem de o kişiye. Tarihte buna en iyi örnek, Hz. Ömer’in çok başarılı olan ve girdiği her savaşı kazanan Halid b.Velid’i görevden alması.Bunun nedeni büyük halifeye sorulunca adil halife şu cevabı verir: “askerler ve toplum, zaferleri sadece Halit'e bağlıyordu. Bizim inancımızda her şeyin faili Allahtır ” Gerçi günümüz toplumunun o günkü toplumla, yöneticilerin o dönem yöneticileri ile benzerlikleri çok az. Hadisenin bizi ilgilendiren tarafı, başarıyı tek kişiye bağlama, o olmazsa bu işler olmaz düşüncesinin yaygın hale gelmesi. Allah'tan, Başbakanımız tarihten ders çıkartacak bir tecrübeye, insanı fenalığa sürükleyen nefsin hilelerini bilecek kadar bir dini ilme sahip. Bu hali gezi olayları sonucunda gördük. Başbakan hiç kibre kapılmadan olayları yatıştırmak için sıfatı ne olursa olsun herkesle (sanatçılarla, eylem yapanların temsilcileri ile) görüştü. E, ne de olsa o doğuştan lider! 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.