Diyarbakırspor Küme Düşürülmeyecek
Diyarbakır, Türkiye’nin yumuşak karnı. Hem siyasi olsun, hem sosyolojik olsun, hem de etnik olsun sorunlu yerlerin başında geliyor Diyarbakır.
Aslında Türkiye’nin en önemli bir şehri olan Diyarbakır terörle, pkk ile, toplumsal olaylarla anılırken şimdi de kentin takımı Diyarbakırspor’la da anılmaya başlandı.
Diyarbakırspor’un en büyük şaibelerinden biri de borçlu kulüp olmasına rağmen birden bire borçlarının silinmesi ve istediği transferleri gerçekleştirmesi.
Şu an borç batağında bir sürü kulüpler varken ve zor durumdayken Diyarbakırspor’a böyle tolerans tanınması düşündürücü bir durum.
Doğu’ya her zaman esnek davranan devlet spor konusunda da hiçbir zaman esnekliği elden bırakmıyor.
Doğu’da bir takım olsun düşüncesiyle Diyarbakırspor’u lige çıkartan Devlet buradaki sosyal gücünü kullanmak istemekte ve Diyarbakırlılar’a da sevimli gözükmeye çalışmakta.
Hatırlarsanız Diyarbakırspor’un Başkanı Çetin Sümer geçen sene Eylül ayında Amerika’nın Sesi Radyosuna bir demeç vermiş ve demecinde; "Alt yapı ve parasal anlamda büyük sıkıntılarımız var. Kimse bize sahip çıkmıyor. Bugün Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir'i ziyaret ettik. Bazılarının Diyarbakırspor üzerinden oyunlar oynadığını, kısıtlı imkanlarla bugünlere geldiğimizi söyledim. Baydemir bize destek olacağını söyledi. Ama bugüne kadar bir desteğini görmedik. Biz devletten yardım isteyemiyoruz, istesek 'Devletin takımıdır' diyorlar. Biz Diyarbakır'ın takımıyız. Biz Kürt milletinin takımıyız" demişti.
Aynı Çetin Sümer bu demeçten birkaç hafta sonra bu sözlerinden yüzseksen derece dönerek; “Bursa’da bize PKK’lı dediler. Sanki Apo’nun takımı ile MHP’nin takımı oynuyor. Ben de Türk Bayrağı altında biriyim” diye ifadede bulunmuştu.
Öncelikle Çetin Sümer’in iyice araştırılması gerekli.
Çünkü Pazar günü oynanan maçta olayları provoke eden mavi gömlekli, şalvarlı pantolonu olan renkli gözlü adamın Başkan Çetin Sümer’in hep yanında olması birçok soru işaretini beraberinde getiriyor.
Eğer bu kişinin Çetin Sümer ile ilgisi varsa ne yapılması gerekiyorsa en kısa zamanda yapılmalıdır.
…
Bursa’da oynanan ilk maçta bu olaylar pek hoş değildi.
Aslında çıkan olaylar sayesinde terör örgütünün ekmeğine yağ sürüldü.
Ekmeğine yağ sürülen terör örgütü Diyarbakır’daki Bursaspor maçını ancak 17 dakika oynattı. Maçtan sonra yaşanan olaylara herkes şahit oldu.
Neredeyse kan akıtılmadığı kaldı.
Bu Pazar da İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile oynanan maç Hakem Hüseyin Göçek’in işgüzarlığı yüzünden bitime 3 dakika kala tatil edildi.
Hakemin yaptığı bu işgüzarlık sayesinde Diyarbakırspor haftaya damgasını vurdu.
Yönetmelik gereği bir takım iki kere hükmen mağlup sayılırsa direkt bir alt kümeye düşürülüyor.
Herkes şimdi Diyarbakırspor küme düşecek mi, düşmeyecek mi diye konuşuyor.
Diyarbakırspor kesinlikle küme düşürülmeyecek.
Bursaspor ile oynadığı maç hükmen 3 – 0, İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile oynadığı maç ise 1 – 0 olarak tescil edilecek.
Böylelikle Diyarbakırspor küme düşürülmemiş olacak.
Bundan sonra Türkiye Futbol Federasyonu çok iyi kararlar almalı.
Öncelikle Diyarbakır’da maçların sezon sonuna kadar oynanmaması.
Diyarbakır yerine başka bir şehirde maç oynatılabilir. Mesela Kayseri’de oynanması akla gelen ilk şehir.
Ayrıca her iki maçta olaylara neden olanlar tespit edilmeli ve kesinlikle stadlara alınmamalı.
Sonuç olarak Diyarbakırspor, Federasyon tarafından düşürülmeyecek ama bindikleri dalı kestikleri için normal şartlarda kendileri düşecek.
Ve bu sonuç da terör örgütünün işine gelecek.
Çünkü terör örgütü hiçbir zaman Diyarbakırspor’un Süper Lig’de olmasını istemiyor.
Bakalım Devlet bu işin içinden nasıl çıkacak?
Göreceğiz bakalım.