Nedense Türkiye’de Mustafa Kemal tartışıldığı zaman bir kısım insanlar Kemalist’ten çok Kemalistçi oluyorlar.
Biz son yazımızda yanlış bir şey mi yazdık?
Mustafa Kemal’in bu ülkeyi despot yönettiği gün gibi aşikâr.
Bunu kim inkâr edebilir?
Onca sarıklı mücahidleri suçsuz yere asan zihniyet bu zihniyet değil miydi?
İslâm dininin özünden koparıp ucube bir din haline getirmeye çalışan yine aynı zihniyet değil mi?
Zulüm değil miydi 18 yıl boyunca Türkiye’de Türkçe ezan okutulup da Müslümanlara eziyet çektirilmesi?
Ya zorla Kur’an’ın Türkçe okutulmaya çalıştırılması?
Menemen olayında masum Kubilay’ın söz de dincilere vahşice öldürülmeye çalışmasına ne demek gerekir?
Peki, bu Türkiye’de Cumhuriyet’ten sonra Arapça Kur’an okunması yasaklandığından dolayı mağaralarda çocuklara Arapça Kur’an öğretilmedi mi?
Evlerde Arapça Kur’an var diye Jandarma cipçikle Müslümanlar’ı hapsetmedi mi?
Sadece Sünni Müslümanlara eziyet edilmekle kalmadı bu Türkiye’de.
Ya Dersim’de?
Bu gerçekler bilinirken benim yazmış olduğum “Mustafa Kemal ve Türkçe Ezan ve Türkçe Kur’an” adlı yazımdan dolayı şerefime dil uzatanlar oldu.
Gerçekleri yazmış olduğumdan dolayı bazı Yarasa zihniyetli insanlar gerçeğin ve aydınlığın içinde boğuldular.
Çünkü bunlar Mustafa Kemal’i kutsamışlar ve onun yaptıklarını bir vahiy zihniyetinde olduğunu sanmaktadırlar.
“Mustafa Kemal olmasaymış bizim babamız belli olmayacak” şeklinde alçakça kelimeleri sarf edenlere de lafım var!
Tamam, Mustafa Kemal’in askeri yönüne bir şey diyemeyiz?
Ama onu Anadolu’ya gönderen ve sizler tarafından vatan haini ilan edilen Sultan Vahideddin değil miydi?
Behey Kemalistler..!
Şu anda Cumhuriyet’in kuruluşunun ilk dönemlerinde değiliz.
Demokratik bir ortamdayız.
Türkiye’de her şey tartışılmalı.
Mustafa Kemal de tartışılmalı eğer eleştirecek bir şey bulunuyorsa yüce İnsan Allah’ın Rasulü de.
Din de tartışılmalı Kemalist fikirler de.
Osmanlı da tartışılmalı Türkiye Cumhuriyeti’nin tarihi de.
Namaz da tartışılmalı Anıtkabir de.
Başkanlık sistemi de tartışılmalı Başbakan da.
Kimsenin çekincesi yoksa her şey tartışılmalı.
…
Sağ olsun Köşe Arkadaşımız Dilek Soysal büyük bir lütuf göstererek benim yazıma endirekt atıfta bulunarak bir yazı taşımış köşesine.
Dinimizin yüceliklerinden bahsederken isnatsız cümleler kurmuş.
“Dinimiz, Ata’ya yani büyük ve yol göstericilere saygıyı emreder…”
Bana söyler misiniz Sayın Dilek Hanım hangi Ata’dan bahsediyorsunuz ve hangi kaynağa dayanarak bu emri söylüyorsunuz?
“Dinimiz, her millete aynı gözle bakmayı söyler…”
Niye aynı gözle bakacak mışım?
Söyler misiniz Dilek Hanım benim dinime küfredene de mi eyvallah diyeceğim.
“Dinimiz, her dine ve inanca saygılı olmayı söyler…”
Bilmiyor musunuz Büyük Yazar küfür tek millettir.
Allah’a inanmayan, Müslümanlara zülmeden, menfaatçi zihniyetlere ben niye saygı gösterecek mişim?
Ben Ata’ma dil uzatmışım ve geçmişime küfürler savurmuşum..!
Ya Kemalist kafalı insanların Osmanlı’yı yerden yere vururlarken siz neredesiniz?
Bana çıkıştığınız kadar onlara da çıkışma cesareti bulabildiniz mi?
Din tüccarlığından bahsediyorsunuz…
Evet, Türkiye’de din tüccarlığı var.
Bu kafaya ben de karşıyım.
Bunu ister dindar geçinen insan yapsın isterse geçinmeyen.
Ama en çok bana koyan ne biliyor musunuz Sayın Yazar?
Kemalist kafalı medyanın 11 ay boyunca İslam’ı zedelemek için nice yayınlar yaparlarken nedense şimdi tam bir Müslüman havasına bürünmüşler.
Merak etme Yazar Hanım!
Biz bu toprağımıza sahip çıkmasını gayet iyi biliriz.
Namludan kaçacak insanlar değiliz.
Çünkü biz asil bir milletin torunlarıyız.
Değişime uğramadık ve saplantılarımız da yok.
Bizim tek bir inancımız ve ülkümüz var;
O da i’layi Kelimetullah.
Ondan sonra bizim için teferruattır.
Sen yeter ki rahat ol Sayın Köşe Arkadaşım..!