ABD Temsilciler Meclisi'nden sonra Norveç Parlementosu da, Ermeni diasporasının, ülkemiz üzerinde beslediği hainane emellere onay verdi, haklıdır dedi.
Avrupa Birliği'nin, en güçlü üyelerinden Almanya'nın ve Fransa'nın aleyhimizde olduğu mâlum. Zirâ Merkel de Sarkozy de bozuk çalıyor.
Kaldıki, eski demirperde ülkeleri bile AB'ye bizden çok daha sonra başvurdukları halde, hemen alındılar. Kırk dereden su getiren olmadı.
Bize karşı takınılan bu tavırlar, görüldüğü gibi hem hasmane ve hem de aşağılayıcı bir hal aldı.
AB'ye karşı, gözü kapalı platonik ve karşılıksız bir aşk ile bağlı olanlara hitab ediyorum: Millî haysiyet ve onurumuzla oynanmasına daha fazla göz yummayın, vazgeçin bu sevdadan.
AB'ye başvurduğumuz 1959 senesinden 50 sene geçti. Târihin hiçbir safhasında, bir devlet ve bir millet bu kadar uzun süre aldatılmamıştır, bu kadar hor görülmemiştir.
Nihayet Başbakan Tayyib Erdoğan'dan, bir ses geldi. ileride AB bize gelecek, bize muhtaç olacak mealinde bir söz sarfetti... Güya jeton düştü. Aferin, uzun süren yavaş yavaş, bu aldatılma ve bu aldanma gafletinde, demek ki tünelin ucunda ışık gözüktü.
Halbuki inancımızın temel gerçekleri, "Bize; Hıristiyanlar ve Yahudiler, siz onların dinine girmeye razı olmadıkça, onlar sizinle dost olmazlar, mealinde ciddi bir uyarı ihtiva ediyor.
Yahudiyi ve Hıristiyanı taklit etmenin, "Tarla faresinin deliğine girmekten farksız olacağına dair, Peygamber Efendimizin açık ikazı mevcut.
Vefat yıldönümünü birkaç gün önce andığımız Rahmetli M. Akif Ersoy: Hem de İstiklal Marşı'mızda, AB yandaşlarının üstün medeniyet diye bize övdüğü medeniyeti:
"Tek dişi kalmış canavar" olarak vasıflandırıyor. Ayrıca aşağıda size taktim ettiğim Rahmetli Akif'in şu mısraları Avrupa Birliği'ne "kayıtsız şartsız" teslim olmamızı isteyenlere karşı ibret verici kesin cevablar niteliğindedir:
"Sırrı terâkkîmizi başka yerlerde araştırmaya heveslenmeyiniz."
"Onu kendinde bulur, yükselecek bir millet."
"Çünkü her noktada taklit ile sökmez hareket."
"Alınız ilmini garbın, alınız sanatını."
"Veriniz hem de mesa'inize son sür'atini."
"Çünkü kâbil değil artık yaşamak bunlarsız;"
"İyi hatırda tutun ettiğim ihtârı demin;
"Bütün edvarı terakkiyi yarıp geçmek için."
"Kendi mâhiyyeti ruhiyyeniz olsun kılavuz."
"Çünkü beyhudedir ümidi selamet onsuz.
ABD dahi niçin çoğu ABD ülkeleri bütün dostluk ve siyasi nezaket kurallarını çiğneyerek, Ermeni diasporasının peşinden gidiyor. Akif Rahmetli bizi bu konuda uyarıyor.
"Artık ey milleti merhume sabah oldu uyan"
"Sana az geldi ezanlar diye, ötsün mü bu çan?"
"Medeniyet size çoktandır diş biliyor,"
"Evvela parçalamak sonra da yutmak diliyor."
Netice:
Görülüyor ki, millî, dinî ve tarihi gerçekler bizim AB'ye, kayıtsız şartsız, hiçbir karşı fikir, itiraz veya gerekçe serdetmeden teslim olurcasına girmemize müsait değildir. 50 senedir AB'nin eşiğinde bizim AB tutkunları, ülkemizi beklettiler. Bu süre boşa gitti. AB taraftarları tarafından, hafife alınan İran pek yakında aya, (İnsan taşıyan) uydu gönderecek. İran'ın ve sayısız uzakdoğu ülkelerinin, ekonomik durumu ve teknolojik gelişmesi bizim önümüzde bulunuyor. Biz ise hâlâ yerimizde sayıyoruz. Genel konjonktürde yerimizde sayıyoruz.
Bırakınız uzun lafın kısasını, şu yeni kurulan ve siyonist diasporanın ürünü olan, İsrail'e bile, uçak ve tank modernizasyonu gibi önemsiz işler dolayısıyla muhtaç durumdayız...
Kesin bir karar vermeliyiz, bir nevi bu narkozlu dönemden kurtulmalı. Kendi imkanlarımızla kalkınmaya başlamalıyız.