Hayır, parti kapatma iddianamelerindeki gibi yolsuzlukların odağı olduğu için kapatılsın demeyeceğim. Odak ne demektir? Nasıl odak olunur? Bu ayrı bir yazının konusu.
Ve Evet, milyonlarca kişiye yardım götüren, tamam baraka tarzında olduğu söylense de binlerce derslik yaptırarak yüzbinlerce çocuğun eğitim almasına vesile olan, dünyanın neresinde felaket varsa yardıma koşan, Afrika’da ve dünyanın diğer unutulmuş köşelerinde aç ve çaresiz insanları bulup gıda ve ilaç temin eden bir yardım derneğinden söz ediyoruz.
Diyelim ki Deniz Feneri Derneği tek bir hata yapmadı.
Diyelim ki Alman istihbaratı Türkiye’nin yaşadığı kritik süreçlerde içişlerimize müdahale etmekten çekinmiyor. 28 Şubat sürecinde de Tansu Çiller’i, ilgisiz bir davanın iddianamesinde savunma pozisyonuna ittiklerini okuduysanız bu iddiaya inanmamak elde değil.
Diyelim ki sanıkların ifadesi de komplo ve savcılar sanıkları tehdit etti. Alman Deniz Feneri yöneticileri Mehmet Gürhan ve Firdevsi Ermiş cezalarının indirilmesi vaadi ile iddianameye giren usulsüzlükleri kabullendiler.
Diyelim ki derneğin başkanı Mehmet Taşkan da, toplanan paralarla gayrimenkul alındığını doğrularken de, “Bunların yardım amaçlı yapıldığını sanıyordum.” derken de aynı senaryonun kurbanı oldular.
Her durumda farksız inanın! Bu dernek, açık kaldığı sürece hem ait olduğu camiaya hem de yardımlaşma kurumuna inanılmaz ve onarılamaz zararlar teşkil etmektedir.
***
Almanya’daki iddianamede, derneğin yaptığını söylediği yardımların, alınan kurbanların makbuzlarının kesilmediğini belirtmesi karşısında makbuz sunulamaması ne anlama geliyor? Firdevs Ermiş, toplanan paralarla şirket kurulduğunu da söyledi ve bunu inkar eden de yok. Sadece bu şirketin paralarının Türkiye’den idaresi amacıyla kurulduğu şeklinde savunma yapılıyor. Bu son iki gerçek ise, yardım faaliyetlerinin bir kısmının güven zemininde yürütüldüğü teziyle savunuluyor.
İnsan hata yapar, hele para söz konusuysa bu hata yapma olasılığı daha da artar. Bu hataları engellemenin yolu ise tam şeffaflık ve tam denetimdir.
Uluslararası çapta böylesine devasa bir derneğin, makbuz kesememesi, güvene dayalı yardım toplaması kafaların karışmasına engel olamıyor. Neden İHH gibi şeffaf olunamıyor? İHH’da yaptığınız her kuruş yardımın son noktasına ulaşana kadar izini sürmeniz mümkün. Ama gelin görün ki Deniz Feneri üzerinde dolaşan hayalet, diğer yardım derneklerinin de üstüne gölge düşürüyor. Deniz Feneri zaten misyonunu tamamlamış durumda, artık çok da faydalı olduğu söylenemez, özellikle yapılan bağışlar da % 75 gibi bir düşüş yaşanıyorken.
***
Bırakın yardım işini şeffaflığından şüphe duyulmayan, bağımsız uluslararası denetim kuruluşları tarafından sürekli denetlenen yardım kuruluşlarımız yapsın.
Kendinizden menkul olmayan yardımlaşma kurumunun selameti için, başka derneklere gitsin bağış ve izi sürülen yardımlar. Dayanışma ve yardımlaşma duygusunun yüceliğini her zaman ispatlamış olan halkımız, yeniden gönül rahatlığıyla bağışlarını yapabilsinler.
Unutmayın ki ÇYDD’de öğrencilere yardım ediyordu ama ayrımcılık ve fişleme yapıyordu. Demek ki yardım etmek, yanlış yapma hakkını vermiyor ve hatta yanlışın daha da büyük bir afete dönüşmesine neden oluyor. Amacın yüksek olması, izlenen yolu meşrulaştırsaydı, vatanı sevdiği için, bombalama, terör, suikast gibi birçok hukuksuzluğu yapan Ergenekon üyeleri haklı olurdu.
**
Derneğin yöneticileri, bu derneği siz kapatmalısınız!
Halkımızın yardımlaşma ve dayanışma duygusunu zedelememek için,
Tam denetim ve tam şeffaflık ilkesine uyan temiz yardım derneklerine gölge düşürmemek için,
Üzerinizdeki hayaletin dindar insanlara yapılan bir karalama kampanyasına dönüşerek tüm bir toplum kesimine hakarete yol açtığı için,
İnandırıcılığınızı kaybetmemek için,
Güven duygusuna zarar vermemek için,
Kapatın!...
Kapatın ki tüm yardım dernekleri rahat nefes alsın.
Sanıyor musunuz ki kapatınca yardımlaşmanın köküne kibrit suyu dökülecek?
Sanıyor musunuz ki bu halk başka dernekler kurmayacak?
Sanıyor musunuz ki yardımlaşmaktan vazgeçeceğiz?
Sanıyorsanız fena halde yanılıyorsunuz. Biz vakıf medeniyetinin çocuklarıyız ve tek bir dönemimiz yok bu sosyal çimento niteliği taşıyan, zenginle fakir arasındaki uçurumu düşürmek görevini üstlenen vakıflarımızın olmadığı.