DEMİREL’İN AÇILIM YORUMU

Ahmet TÜRKAN

9. Cumhurbaşkanımız Sayın Süleyman Demirel açılımlar konusunda ayak üstü konuşulacak konu değil, zamanı geldi mi konuşacağım diyerek sorulara cevap vermemiş.

Haklıdır zaman henüz çok erken. Lütfen cevap vermeyin Sayın Demirel. Hiç bir şey aceleye getirilmemeli. Siz tatilinizi huzur içinde yapın. Aman huzurunuz bozulmasın. Zamanı gelince bir iki şey söylersiniz nasılsa. Sizin sözlerinizi bekleyen ama memleket meseleleri umurunda olmayan o kadar adam var ki.

Bu konular sizin başbakanlığınız ve Cumhurbaşkanlığınız dönemlerinde olmadığı için konulara çok yabancısınız. Memleket meselelerini takip ettiğiniz belli ama bu konular öyle ani gelişti ki konuşacak, cevap verecek bir hazırlığınız maalesef yok.

 

Sayın Demirel…!

Yaklaşık 25 yıllık bir zaman oldu kan dökülmeye başlayalı, ama cevap vermek için maalesef erkendi o zaman başka işleriniz vardı. Onlar daha önemliydi. 12 Eylül öncesi dökülen kanların hesabı ayrı.

Cumhurbaşkanlığınız süresince her şeye en tepeden bakma ve değerlendirme imkanınız oldu.

Yeterince değerlendirme, her türlü bilgiye en üst seviyede ulaşma imkanınız vardı ama demek ki her şey imkanla olmuyor, konuya ilgi duymak lazım.

Arkasından geçen 10 yıllık Ombudsmanlık dönemi. (Bu makam size hediyedir. Hatta zorla dayatmadır ama kabul edip etmediğiniz belli değil, belki de sizin icadınızdır. BABA propagandası gibi). Öyle anlaşılıyor ki bu sürede de maalesef hep ayak üzerinde kaldınız ve bu problemleri düşünecek vaktiniz olmadı.

Öyle ya bu konu ayak üstü anlatılacak bir konu değildir.

 

31 Ekim’de DYP ile ANAP’ın birleşmesi gündemde. Siyasete geri döneceğiniz yazılıp çiziliyor. Koltuğu garantiye aldıktan sonra muhtemelen söyleyecek bir şeyleriniz olur.

Hele koltuğa bir oturun o zaman rahat rahat konuşursunuz.

Muhalefet olarak istediğinizi söylemekte serbestsiniz, çünkü bütün risk iktidar partisinin. Problemi çözerse helal olsun çözdüler ya.... dersiniz.

Çözemezlerse…? İşte o zaman yandıklarının resmidir.

Ben ayak üstü bu iş halledilemez demiştim, dersiniz.

Açılımla gündeme getirilen sürecin başından bu gününe kadar Devletin en üst kademesinde iken bir öneriniz olmadı. Oldu ise de sonuç ortada çözüme ulaşmadı.

Bundan sonra nasıl bir öneriniz olacağını gerçekten merak ediyorum.

28 Şubat sürecini devletin başı olarak sadece izlediniz, memleket meselelerini çözmek dururken yeğen ve aile dostlarınızın ülkeyi hortumlamalarına seyirci kaldınız.

Yeğeniniz tutuklandığında, kameralar önünde “amcam nerede, haber vermediniz mi, beni neden kurtarmıyor” çığlıkları hala kulaklarımda dır.

Açılım konusunda nasıl bir öneriniz olacak acaba gerçekten merak ediyorum.

30 küsur sene Türkiye Cumhuriyetinde en yetkili makamları işgal edip terörü durduramadı iseniz şimdi nasıl bir öneriniz olacak. Kanunlar imkan verseydi bir dönem daha Cumhurbaşkanlığı yapmak arzunuzu unutmadık.

30 yıldır düşündüğünüz formül yeni mi aklınıza geldi.

Formülü bulduysanız paylaşın da görelim.

Yok 31 Ekim hazırlığı için ise boş verin formül sizde kalsın.

Hükümet ve TSK bu problemi çözmek konusunda kararlılar.

Gölge etmeyin başka ihsan istemeyiz.

Lütfen gölge etmeyin.

Sizin gölgenizde serinleyenler köşe oldu.

Ülke bir fayda görmedi.

Başka gölge istemiyoruz.

 

Ahmet TÜRKAN - HABERNAME

 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.