Değerler….Değerler… Değerler !!!!!
Üç yazıma baktığımda gördüm ki hep insanoğlunun ya da benin olumsuz özellikleri üzerine durmuşum. Beni tanımayışımıza dokunmuşum. Evet benimizin bazı parçalarına temas edemiyoruz. Ama temas edebildiğimiz ya da temas etmeye çalıştığımız yanlarımız da var. Yani o kadar da boş, anlamsız yaşamıyoruz ve kötü değiliz biz. Ya da boş yaşamaya çalışsak da bazı dini, sosyal, ailesel ve kültürel yapılarımız, ritüellerimiz ve değerlerimiz buna engel oluyor, bizi yani beni güçlü kılıyor ve insanoğlunun doğuştan iyi olduğunu hatırlatıyor.
Kendinize hiç sordunuz mu benim değerlerim neler diye ya da beni güçlü kılan değerlerim neler diye? Erdem, merhamet, şefkat, yardımlaşma, paylaşma, misafirperverlik, cömertlik, dürüstlük, adalet, hakkaniyet, özgürlük, sorumluluk, duyarlılık, münevver olma, adam olma, sabırlı olma vb. Yukarıda sayılan değerlerin hepsi ayrı ayrı kendi zemininde anlamlı ve etkili. Peki bunlardan hangisi senin için en önemli ya da sende hangisi az da olsa var. Yok diyemezsin biri yoksa diğeri vardır. Çünkü sen Yaratanın yarattığı değerli birisin ve Yaratandan bir parça ve değer taşıyorsun. Herkesten farklı ama herkes kadar aynı ve DEĞERLİ…
Değerlisin çünkü değerlerin var. Değerlisin çünkü yaratan seni bir amaç için yollamış dünyaya. Değerlisin senin bu dünyada yapacağın veya gerçekleştireceğin bir şey var fark ettiğin ya da etmediğin ve bir gün er geç fark edeceğin.
Peki bu değerlerini ve değerli olduğunu nasıl fark edeceksin? Yani aslına nasıl rücü edeceksin? Bazen değerlerimizi bir travma yani kötü bir olay yaşadıktan sonra (örnek: kaza, deprem, bir yakınımızın kaybı) fark ediyoruz. Bazen de değerlerimizi olumlu bir yaşantıdan sonra (örnek: bayramlar, doğumlar, doğum günleri, eğitimler) fark ediyoruz. Ama bir şekilde fark ediyoruz.
Esasında her yeni gün, her nefes alıp verişimiz değerlerimizi fark etmek ve ne için yaşadığımızı fark etmek için bir fırsat. Bu fırsatı nasıl mı göreceğiz? İnsanlara etkileşim kurup onları anlamaya çalışarak, başkası için karşılıksız bir şey yaparak, dini ve kültürel etkinliklere katılıp diğer insanlarla Yaratanın bir parçası olduğunu fark ederek, başkaların ve kendimizin iyi özelliklerini vurgulayıp ödüllendirerek, hepimizin birbirimize muhtaç olduğunu hatırlatarak (örnek: hasta doktora, doktor hastaya muhtaç) geçmişi olumlu yad ederek, şimdide beş duyumuzu iyi kullanarak, gelecekten ümidi kesmeyerek, aman boş ver bana dokunmayan yılan bin yaşasın ya da her koyun kendi bacağından asılır demeyerek, hediyeleşerek, selamlaşarak ve EN BASİTİ TEBESSÜM EDEREK.
Eğer bir taş atarsan denize onun etkisinin yayılarak devam ettiğini görürsün . Sen de hem kendi değerini ve değerlerini fark etmek hem de karşındakine değerini ve değerlerini fark ettirmek için bir TEBESSÜM ET YETER…
Bunun için önümüzdeki kurban bayram iyi bir fırsat. Bol tebessümlü, hediyeli ve selamlı bayramlar.