Dün sabah erkenciydim... Adeta sele uyandım... Tekirdağ’ın Saray ilçesindeki çiftlik evinde çalışarak geçimini temin eden Fatih Çakar ve ailesinin hazin bir şekilde kayboluşlarını izledim.
Sular aynı şekilde bir başka çifti de yutuverdi...
Akışkan bir Azrail gibi iniveren acımasız yağmur tüm Marmara’daki etkili ve yetkili birimlerden çok daha güçlü çıktı.
Nitekim çatılar çöküp, sular basınca, üstüne elektrik de kesilince Ergenekon davası görüşülemedi.
Gün haberler eşliğinde ilerledi...
Hiç kimsenin şikayetçi olmamasına rağmen işgüzar kamunun Aydın’da Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a hakaret ettiği gerekçesiyle yargıladığı 13 yaşındaki M.S.Ö.’nün yargılanmasına yer olmadığına karar vermesini, gereksiz bir münasebetsizliğin tashihi olarak değerlendirdim.
Doğan Holding’e gelen çok ağır vergi cezasından Temmuz ayında sanayi üretimindeki yüzde 9,2’lik daralmaya kadar içeride ve dışarıdaki irili ufaklı tüm gelişmelerle günümü tükettim.
***
İnsanlarımızın canlarını alan sel suları gibi beni sarmalayan onca haberden, başkalarının çok da fazla ilgilenmediği ve bana korku filmi seyrediyor izlenimi veren ve hep merak edegeldiğim bir soruyu aydınlatan bir tanesini özenle diğerlerinden ayırdım.
Ergenekon’un ana omurgasını oluşturan Danıştay Baskını sırasında güvenlik kameraları garip bir şekilde çalışmamıştı.
Bunu hep merak etmiştim...
***
Dünkü Zaman Gazetesi’nin birinci sayfasındaki Abdullah Yavuz Altun imzalı haber, baskın sırasında binanın selametinden sorumlu kurumun OYAK Savunma ve Güvenlik Sistemleri olduğunu vurgulamakla kalmıyor, bu şirketin yöneticisi olduğu söylenen kişiyle ilgili de çok çarpıcı iddialarda bulunuyordu.
“OYAK Güvenlik’in başındaki Albay, Yavuz Ataç ile MİT’te çalışmış” başlıklı haberi satır satır okumaya başladım.
Danıştay davasının Ergenekon’la birleştirilmesinden sonra mahkeme, Danıştay binasını korumakla yükümlü OYAK Savunma ve Güvenlik Sistemleri (SGS) AŞ’de görevli kişilerin isim ve adreslerini istemiş.
Şirket yöneticisi Albay Orhan Çoban’mış.
Meğer saldırıdan sonra eski MİT Müsteşarı Mehmet Eymür, Alparslan Aslan’a ait kamera kaydının Çoban tarafından silinmiş olabileceğini ima etmiş.
Eymür ayrıca, mahkemenin araştırılmalarını istediği MİT’çi Kâşif Kozinoğlu, Yavuz Ataç ile Orhan Çoban’ın Özel Kuvvetler’den MİT’e gelen ekipte birlikte olduklarını öne sürmüş.
Mehmet Eymür ayrıca, kendisine ait olan internet sitesinde, Kâşif Kozinoğlu, Yavuz Ataç ve Orhan Çoban’ın Korgeneral Kemal Yılmaz Paşa’nın MİT’in başında görevlendirileceği düşüncesiyle ona yardımcı olduklarını öne sürüyormuş.
Hatta Eymür, Yavuz Ataç ile Orhan Çoban arasında makam kavgasının da çıktığını iddia etmiş.
***
Haberde, Orhan Çoban’ın MİT Müsteşarı olacağı öngörüsüyle yardımcı olduğu Kemal Yılmaz Paşa ile de ilgili ayrıntılar var.
Paşa’nın ismi de Mehmet Eymür’ün açıkladığı Yeşil’in ifadesinde yer alıyormuş.
Haberde Kemal Yılmaz, Yavuz Ataç ve Kâşif Kozinoğlu için de sürüsüne bereket ayrıntı var.
***
Ergenekon’un ana omurgasını oluşturan Danıştay Baskını sırasında güvenlik kameraları garip bir şekilde çalışmamıştı.
Bunu hep merak etmiştim...
Dünkü haber elbet bu merakın mutlak yanıtı değil ama doğrusu çok ilginç olduğunu da teslim etmek gerek.
Şimdilik...
Binanın selametinden sorumlu kurumun OYAK Savunma ve Güvenlik Sistemleri Şirketi olduğu...
Yöneticisinin de eski MİT’çi bir albay olduğu anlaşılmış bulunmakta...
Sonrası ise mahkeme ilerledikçe netleşecek herhalde...