Daha çok yiyoruz.
Daha çeşitli içiyoruz.
Daha çok eşyaya sahibiz.
Daha çok teknoloji ilerliyor.
Daha çabuk ulaşıyoruz.
Daha hızlı iletişime geçiyoruz.
Daha çok eğleniyoruz.
Daha çok spor yapıyoruz.
Daha çok doktorumuz var.
Daha gelişmiş hastanelerimiz var.
Daha çok modernleşiyoruz.
Daha çok dil biliyoruz.
Daha çok kitaplar neşrediliyor.
Daha çok çeşit gazete ve dergi yayınlanıyor.
Daha çabuk âşık oluyoruz.
Daha fazla imkânlarımız var.
Böyle dahalarımız çok amma;
Daha çok çeşit hastalık ortaya çıkıyor.
Daha çok huzursuzuz.
Daha çok asosyaliz.
Daha az akrabalarla ilişki halindeyiz.
Daha az komşularla görüşüyoruz.
Daha az seviyoruz.
Daha çok hastaneler doluyor.
Daha az okuyoruz.
Daha çok yalnızlaşıyoruz.
Daha çok ölümden sonrasını hatırlamamaya çalışıyoruz.
Evet, dahalarımız nedense hep bizim aleyhimize oluyor.
Belki huzurlu sanıyoruz kendimizi ama aslına bakarsak çok huzursuzuz. Yaşamanın tadını çıkartamıyoruz.
Eski zamanlarda insanlar huzuru parada, eşyada, teknolojide, yemede, içmede bulmuyorlardı. Eskiler huzuru maddede değil manada arıyorlardı.
Belki paraları yoktu ama birbirlerine ufacık gülümsemeler onlar için çok değerliydi. Hele ki hal hatır sormalar daha da değerliydi.
Eski düğünler, dernekler daha şen şakraktı, daha anlamlıydı,daha farklıydı. Ama şimdiki düğünler sadece kuru gürültüden öteye gitmiyor.
Biz geçmişin değerini dahaların artmasından anlıyoruz.
Daha ne diyelim ki?
Artık geçmişteki bazı değerlerin kıymetini daha iyi bilmeliyiz.
O da bizim elimizde değil mi?
…
Bugün bir gazete “Yeniden Samsun’a Çıkma Zamanı” diye başlık atmış.
Ortada ne bir savaş var, ne bir huzursuzluk var, ne de bir ülkenin bölünmesi söz konusu.
Hiç bir şey yok.
Neden Samsun’a tekrar çıkılacakmış?
Etrafımızı düşmanlar sardı da bizim haberimiz mi yok?
Gidin Allah aşkına..!
Bırakın bu borazanlığı.
Ülkenin nice sorunları var.
İlla savaş tamtamları mı çalsın istiyorsunuz?
PKK’ya karşı bu kadar acımasızca başlık atamayanlar, ülkenin huzurunu bozmak ve halkı galeyana getirmek için niye bu kadar acımasızca başlık atarlar?
Ülkeyi darbelerle kamplara ayıranlara karşı neden ses çıkartmıyorlar?
Unutmasınlar Samsun’a çıkacak ne bir insan kaldı bu ülkemizde ne de ona emredecek bir padişah.
Ben şahsen Samsun’a çıkılmasının gereğini de, Samsun’a çıkacak kimseleri de görmüyorum.
Kimse bir yere çıkmasın.
Biz böyle huzurluyuz..!