Çukurcada Şehit Düşenler Yezid'in Askerleri mi?

Aytekin ATASOYU

BDP’nin 12 Haziran seçimleri öncesi oluşturduğu milletvekili aday listesinde klasik BDP yelpazesinin ötesinde Şerafettin Elçi, Sırrı Süreyya Ayhan ve Altan Tan gibi Kürt sorununun çözümüne pozitif katkılar sunabilecek isimlerin bulunması kamuoyunda son derece pozitif bir algı yaratmış ve seçim döneminde bu isimler televizyon programlarında sıkça boy göstermişti.

Bu isimlerin televizyonlarda Kürt siyaset bloğu adına tartışmalara katılması bir nebzede olsa BDP’nin kamuoyundaki negatif imajını düzeltmişti.

Zaten seçim sonuçları da bu algıyı destekler nitelikte idi. BDP seçim sonucunda Otuz altı vekil çıkarmıştı.

Seçim öncesi dönemde televizyonlarda boy gösteren isimlerin başında muhafazakâr kimliği ile ön plana çıkan isimlerden biride Altan Tan idi.

Altan Tan bu süreçte Başbakan ve AK parti yetkilileri ile girdiği polemiklerde çok sert bir üslup kullanıyordu.

BDP’nin sivil itaatsizlik eylemleri çerçevesinde başlattığı sivil Cuma - Alternatif Cuma eylemlerini hararetle savunuyordu.

Başbakanın cumanın resmisi sivili olmaz mealindeki açıklamalarına Altan Tan, Ak Parti Diyarbakır milletvekili adayı Salim Ensarioğlu ile katıldığı bir programda sert tepkiler vermişti.

Altan Tan, bu programda Yezid’in Hz Hüseyini şehit etmesinden sonra Cuma günü hutbelerde ehli beyte hakaret ettirdiğini, bunun Ömer Bin Abdülaziz devrine kadar sürdüğünü belirterek bu dönemin resmi Cuma olduğunu söylemiş ve Diyanet İşleri Başkanlığının atadığı imamların kıldırdığı cuma namazlarını ve verdikleri hutbeleri bu döneme benzeterek dört rekat Cuma namazı farzının kılındığı sivil Cuma eylemlerini meşrulaştırmaya çalışmıştı. Bir yönüyle Tan, camilerdeki cumaları ve hutbeleri verdiği bu örnekle adeta Yezid’in cumaları ve Yezid’in hutbeleri olarak ilan ediyordu.

Hz Hüseyin’in şahadetini ajite edip BDP’nin sivil Cuma eylemlerine dayanak olarak gösteren Altan Tan her ne hikmetse Yezid’in hainliğinden daha hain bir şekilde pusuya düşürülen ve şahadete eren askerlerimiz söz konusu olduğunda sus pus olmuştu. Bu suskunluğu halen dahada devam ediyor.

Şimdi Altan Tan’a sormak gerekiyor.

Yezid’in ehli beyte hakaret ettirdiği cumaları resmi Cuma olarak niteleyip sivil Cuma eylemlerini desteklerken 100 desibel olarak çıkan sesin Yezid’in hainliğinden daha hain bir şekilde pusuya düşürülen ve şahadete eren gencecik insanların şahadeti söz konusunda neden 1 desibel bile çıkmıyor?

Yoksa Hz Hüseyin’in şahadetini ajite edip bunu seçim döneminde sivil Cuma eylemlerine dayanak olarak göstermen vekil olabilmek için kullandığın bir salvomuydu?

Yoksa bu sessiz duruşunun arkasında Silvan da ve Çukurca haince pusuya düşürülen askerleri, Cuma namazlarını ve Cuma hutbelerini benzettiğin gibi Yezid’in askerlerine mi benzetmektesin?

Sessiz duruşunun arkasında yatan neden bumu acaba?

Yada yirmi yıl anneleri babaları tarafından yemeyip yedirilen, giymeyip giydirilen gencecik fidanları toprağa düşüren ve şehidin arkasında gözü yaşlı bir eş ve yetim çocuklar bırakan kanlı örgüt ve mensuplarını bazıları gibi Yezid’in zulmüne karşı ayaklanmış Hz Hüseyin’in askerlerine mi benzetmektesin?

Sayın Tan böyle düşünüyor olamazsın. O zaman çıkıp hangi tarafın Yezid olduğunu söylemelisin...

 

Aytekin ATASOYU

atb_ats@hotmail.com

http://twitter.com/#!/atasoyu

www.aytekinatasoyu.com

 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.