Bu konu üzerine bir şeyler yazıp yazmama konusunda bir süre kararsız kaldıktan sonra birkaç satır bir şeyler söylememin yararlı olacağını düşündüm.
Sibel Üresin’in televizyon programlarında “hırpalanmasının” ardından bir kadının neden böyle bir şeyin ısrarla konuşulmasını ya da gündemde kalmasını istemesini anlamakta zorlandığımı ifade etmek istiyorum.
1-Dindar insanlar tarafından sürekli dile getirilen çok eşlilik ruhsattır kuralının bazı açılardan yanlış anlaşıldığı kanaatindeyim.
Kur’an’da yetim kızlara adaletsizlik yapmaktan korkarsanız diğer kadınlardan birer ikişer üçer dörder alın ayetinden yola çıkarak dört kadına kadar evlenilebilir ruhsatının çıktığı ayetin devamında gelen açıklamalar(sizin için en iyisi bir tanedir ), kur’an’ın diğer ayetlerinde yapılan uyarılar, peygamberlerin hayatlarında yaşamış oldukları sıkıntılar ve Resulullah’ın hayatında yaşadığı Kur'an'a yansımış olan olaylar çerçevesinde çok eşliliğin tavsiye edilmeyen bir uygulama olduğu anlaşılıyor.
2-Kur’an’la çelişki arz etmeyen ve Tevratta anlatılan hikayeye göre İbrahim Peygamber Sara’dan çocuğu olmadığı için büyük bir sıkıntı yaşamaktadır. Sara İbrahim Peygamber’i Hacerle evlenmeye teşvik eder. Hacer’den İsmail Peygamber dünyaya gelir. Daha sonra bu öneride bulunan Sara kıskançlık krizleri geçirir ve Hacer ile İsmail’in evden kovulmasını ister. Hacer ve İsmail evden kovulurlar…Kısa hikayeden de anlaşılacağı gibi çok eşlilik bir peygamberin hayatını kabusa çevirmeye yetmiş gibi görünüyor.
3-Yusuf kıssasında anlatılan ve çoğumuzun okurken (ailevi kıskançlığın nedenini )anlayamadığımız olayın kaynağı Yakup Peygamberin çok eşli olmasıdır. Yakup Peygamberin 2 ayrı kadından olan çocukları arasında meydana gelen husumet ( bir yanda Bünyamin ve Yusuf öte yanda diğer kardeşler ) aynı çatı altında yaşayan insanlar arasında kamplaşmaya neden olmuş ve Yusuf peygamberin kuyuya atılmasından başlayıp köle olmasıyla sonuçlanan bir dizi trajik olayın meydana gelmesine sebebiyet vermiştir. Yakup peygamberin bir ömür boyu evlat acısı yaşamasına neden olan bu olay üzerinde düşünmekte yarar var. Yusuf suresinin girişinde zaten inanan insanlar için bu kıssada ibretler vardır diyor. Hiç şüphe yok ki bu ibretlerden bir tanesi ; ailesi trajedisiyle sonuçlanan olaylar zincirini tetikleyen en belirleyici faktörün çok eşlilik olması...
4-Kur’an’ın bütünlüğü içinde anlatılan ayetlere baktığımız zaman bu olayın imkansızlığı üzerinde önemle durulduğunu görebilmekteyiz. Yetim kızlara adaletsizlik yapmaktan çekinirseniz diye başlayan ayetin devamında birer ikişer üçer ve dörder alacağınız kadınlar arasında adaleti yerine getirememekten korkarsanız sizin için en iyi olan bir tanedir denilmektedir. Bu SAPMAMANIZA daha yakındır diye devam eden ayet çok eşliliğin yoldan çıkma sonucuna sebep olacak marazlı bir durumu kendi içinde barındırdığını ifade etmektedir.
Ayette geçen en önemli kelime adalet kelimesi … Adaleti yerine getirmenin bir başka ayette mümkün olmayacağı çok açık bir şekilde ifade edilmektedir. Kadınlar arasında her ne kadar adaleti sağlamaya çalışırsanız çalışın bunu başaramazsınız derken zaten adaleti gerçekleştirme konusunun da imkansız olduğu anlatılmaktadır.
5-Peygamberimizin hayatından çok eşlilik konusunda örnek verildiğini biliyoruz. Ancak Kur’an’da peygamberimize evlenme yasağı getirildiği her nedense unutulmakta ya da gözardı edilmektedir.
Ey Peygamber bundan sonra güzellikleri hoşuna gitse bile herhangi bir kadınla evlenmen artık sana helal değildir ayeti çerçevesinde olaya baktığımız zaman bu konuda Resulullahın aynı Abese Suresinde olduğu gibi uyarıldığnı görmekteyiz.
6-Günümüzde çok eşlilik teşebbüsünde bulunan ve toplumsal yapısı buna uygun olmayan ülkelerde bu girişimde bulunan insanların evlerinin ve hayatlarının kabusa döndüğünü hep beraber görmekteyiz.
Çok eşliliğin yapıldığı ve huzurlu bir ortamın olduğu iddiası ise bana göre gerçekçi bir iddia olmaktan uzak....
Bu ülkelerdeki kadınların zaten 2. sınıf vatandaş muamelesi gördüğünü ve bu ülkelerin gelişmişlikten uzak toplumlar olduklarını görmekteyiz. Her türlü hakkı gasp edilmiş kendi ayakları üzerinde duramayan zavallı haline getirilip sindirilmiş kadınlardan, sahici olmaktan uzak yapay bir huzur ortamı oluşturulmaktadır.
Çok eşlilik dediğimiz olay aslında bu uygulamada bulunan insanların kendini kandırdıkları bir durumdan ibaret..
Çünkü ortada hukuki haklara sahip gerçek bir eş, imam nikahı kandırmacasıyla metres olduğu halde kendini eş zanneden ikinci bir kadının olduğu bir durum söz konusu...
Kadınıyla erkeğiyle tüm tarafların ruh sağlıklarının bozulmasına neden olan netameli bir durum ile karşı karşıyayız. Teoride mümkün olan ama uygulamada bir çok arızayı beraberinde getiren çok eşlilik tartışması daha uzun yıllar tartışılacak gibi görünüyor.
Allah'ın peygamberlerini hiç bir konuda örnek almayan insanların; kendi zaaflarından kaynaklanan bu hastalıklı durum için dini kalkan olarak kullanıyor olmaları üzücü...
Çok eşlilik konusunda oluşan krizi peygamberler bile idare edememişken hiç bir konuda onları örnek almayan insanların; şu kısa ömrü kısır tartışmalarla geçiriyor olmaları trajik bir durum....
Özetle aslolan ve ideal olan tek eşliliktir. Çok eşlilik ise yasaklanmamakla birlikte hiçbir şekilde tavsiye edilmeyen bir uygulamadır. Sanki ideal olan çok eşlilikmiş gibi bu konunun ısrarla gündeme getirilmesini anlamak gerçekten çok güç.
Hayat çok kısa ve yapılacak onca şey varken uğraştığımız konu buram buram "sıkışmış" cinsellik kokan ve çözümü neredeyse imkansız gibi görünen çok eşlilik tartışması.
Bu yazı bu konuyla ilgili son yazım. Yazacak daha önemli konular var. Şahısları hedef almadan bir şeyler yazmaya çalıştım.
Allaha emanet olun.
Not : Yazıya çok fazla yorum geliyor ve her yoruma cevap yazabilme imkanım olmadığı için e-mail adresimi veriyorum. e-mail : emircengiz@hotmail.com
twitter : http://twitter.com/emircengiz2